Altan Kutucu
Altan Kutucu

Üç seri son maçlara kaldı…

Köşe Yazısını Dinle

Eurolig play-off’larında tahmin ettiğim gibi; Barcelona zorlanmadan F4 yaparken, diğer 3 seri son maçlara kaldı. Her iki takım için de adeta bir korku tünelini andıran Real-Partizan serisinde acaba olmayan bir şey kaldı mı? İspanya’da ilk maçta sakatlanarak bir buçuk maç oynamayan Tavares, ikinci maç sonunda sonuç belli iken Llull ile başlayan büyük kavga ve Partizan’ın 2-0 öne geçmesi, ceza alan Yabusele’nin bu ligde sezonu kapatması, ceza alan oyuncular sonrasında kadro derinliği olan Real’in bundan yararlanarak Tavares’in de dönmesi ve Goss ile 3. maçı alması, 4. maç öncesi Belgrad da yaşanan katliamın maçın atmosferine etkisi ve Hanga’nın extra performansı ile 2-2 ye gelen seri.

Son maçta ciddi sakatlanan Deck, 3. maçta Avramovic’in sakatlanarak sezonu kapatması, beşinci maçta sahaya dönecek olan Punter, Dev avcısı Jack filmini hatırlatır şekilde Tavares’i durdurmaya çalışan Partizanlı oyuncular ve modern Eurolig tarihinde 5. maça kalan hiçbir seride ev sahibinin kaybetmediği bir istatistik varken Obra’nın Partizan’ının bunu tarihe gömme isteği ile Madrid’e gitmesi bile bu maçı büyük heyecanla beklememizi sağlıyor. Pek kimselerin (ben dâhil) beğenmediği Koç Mateo da sakin kalarak bu iki maçtan alnının akı ile çıktı.

Bizi esas ilgilendiren seride ise Fenerbahçe Beko’nun Olympiakos’tan Pire de bir maç çalması sonrası, 3. maçta 11 sayı önde iken aynı şekilde yapılan hücumlarda üst üste yenen sayıları İtoudis’in bizler gibi seyretmesi ile 13-0 seri vererek yakalanmaları, maçın sonunda Slaukas’ın hakemlerin vermediği yüzde bir milyon hem de iki kez topla yürümesi sonrası soktuğu mucize üçlük ile alınan saha avantajının tekrar kaybedilmesi. 4. maçta müthiş savunma yaparak rakibin en önemli oyuncusu MVP Vezenkov’u 2, üçüncü maçın kahramanı Slaukas’ı 3 sayıda tutmaları sonucunda son maç Pire’ye kaldı.

Wilbekin, Booker ve Bijelica’dan bu seri de yararlanamayan temsilcimiz de son iki maçta kalitesini hatırlayan Dorsey’deki kıpırdanma, Pierre’nin müthiş katkısı, son maçın ilk yarısı dışında Hayes’in iyi oyunu ve Edwars’ın kazanılan 2 maçtaki takımı ateşleme faktörü ile Pire’ye umut dolu gidecekler. Bu seri de Motley’in tecrübe olarak çaylak kaldığı görüldü, bu da çok normal. Ona da son maçta Fall karşısında büyük iş düşecek. Lig lideri ile sahalarında play-off son maçına çıkıyorsanız % 51 ev sahibi şanslı denilebilir, ancak 8 takımlı play-off sisteminde bu güne kadar 8. sıradan giren hiçbir takım turu geçip F4 oynayamadı. Ayrıca Real serisinde bahsettiğim gibi 5 maçlık serilerde son maçı kaybeden ev sahibi takım yok. Bunları başaracak ilk takım olmak bile Fenerbahçe için güzel bir motivasyon. Ayrıca son maçta görüldü ki toplar fena el yakıyor, skorlar çok düşük. Bu atmosferde oynamak ev sahibi için baskı unsuru olabilir. Fenerbahçe

yeter ki oyunun içinde kalsın.

Monaco-Maccabi eşleşmesinin son maçında Maccabi’nin 35 sayılık görkemli galibiyeti psikolojik üstünlüğü biraz Maccabi’ye geçirmiş durumda ancak son maç Monaco da oynanacak.

Öte yandan geçenlerde iki Eurolig takımımızın maçında Türk oyuncularımızın toplam 5 saniye süre aldığı canımızı acıtan bir ortamda, bir Türk hakemi olarak Emin Moğulkoç’un play-off’un bu serilerinin ve sezonun en kritik maçı haline gelen Partizan-Real 3. maçı ve iki gün sonra TelAviv de Maccabi-Monaco 4. maçını çok başarılı şekilde yönetmesi ile (camia da maalesef pek ilgi çekmese de) ne kadar gurur duysak az. F4’de bir Türk takımı olmazsa bu ligin tecrübeli hakemlerinden olan Moğulkoç’un orada olup ülke basketbolunu başarıyla temsil edeceğinden hiç kuşkum yok.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X