Turkish Airlines Euroleague’i ilk yarıda oynanan 17 maç sonrası değerlendirirsek; Yunan ekipleri bu ligde son yıllarda en büyük hayal kırıklığını yaşatmışlardı. Olympiakos; Spanouilis’in vedası, Printezis’in de epeyce yaşlanmasıyla değişime gitti.

Geçen sezon takımın başına geçen Bartzokas’a bu sezon için bir şans daha vermeleri en doğru kararlardan biri oldu.Yunan koç beklenen ve özlenen Olympiakos’u, üstelik çok daha mütevazı bir bütçeyle özellikle iç sahada maç kaybetmeyen bir takım olarak yarattı. Evinde oynadığı 9 maçı da kazanıp ilk yarıyı 12 galibiyetle kendisinden çok daha büyük bütçeli takımların önünde 3. tamamlayan Olympiakos’un başında bulun Georgios Bartzokas ilk yarının en başarılı koçu olarak öne çıktı.

Avrupa basketbolunun en çok kazanan ismi olan FC Barcelona’lı Nikola Mirotic, geçen sezon bıraktığı yerden devam etti. Ortalama 25 dakika sahada kalarak, doğru şut seçimleri ve ribaund katkısı ile % 65.6 2 sayı, % 48.5 3 sayı, % 89.7 serbest atış isabetleriyle 17.8 sayı, 5.8 rib, ile 22.4 verimliliğe ulaştı ve ortak görüş olarak ilk yarının MVP’si oldu.

Beş sezon Zalgiris’de oynadıktan sonra FC Barcelona’ya gelen Rokas Jokubaitis, bu sezon Calathes’in sakatlığı ile yakaladığı fırsatı iyi değerlendirdi. Sürati yanında dış şutunu geliştiren, saha görüşü ve pas yeteneğini yükselten, 2000 doğumlu solak oyun kurucu, bu sezon 13 maçta ortalama 16.8 dakikada; 8 sayı, % 52.6 3’lük, 3.4 sayı pası, 8.4 verimlilik ile mücadele etti ve sezonun ilk yarısının yükselen genç oyuncusu olmayı başardı.

İlk yarının en iyi beşi: Mirotic (FC Barcelona), Walter Tavares (Real): 12.2 sayı, 7.3 rib, 1.9 blok, 19.8 vrm, Shane Larkin (A.Efes): 14.1 sayı, 5.2 ast, 19.1 vrm, Lorenzo Brown (Kazan): 13.5 sayı, 5.8 ast, 17.4 vrm, Luke Sikma (Alba): 10.4 sayı, 7.1 rib, 4.3 ast, 17.1 vrm.

FİBA Şampiyonlar Ligi’nde ilk grup maçları sonunda; Romen Cluj Napoca, elemelerden başlayan macerada, Holon, Daçka, Brindisi gibi istikrarlı rakiplerini geçip grubu lider bitirerek Top 16 biletini kaptılar. 36 yaşındaki koç Mihai Silvasan da bu takımın başında çok başarılıydı. Tecrübelilerle, potansiyelli ve adı pek duyulmamış isimleri doğru şekilde yönlendirerek onlardan en yüksek verimi aldı ve bu süreçteki en verimli koç oldu.

Galatasaray NEF, tarihinin en iyi kadrolarından biriyle başladığı sezonda, grubunu lider bitirerek direkt Top 16’ya kaldı. Bu periyotta öne çıkan ismi kesinlikle DeVaughn Akoon-Purcell’di. Çok yönlü oyunuyla istatistik olarak her kategoride olup, 6 maçta 30.5 dakika sahada kalırken 21.5 sayı, % 45.7 3’lük, 5.3 ribaund, 1.8 top çalma, 1.8 sayı pası ile 23.7 verimliliğe ulaştı ve normal sezonun MVP’si olmayı hak etti.

FİBA Şampiyonlar Ligi’nde en çok dikkat çeken genç oyuncu ise Galatasaray NEF’de adeta kendini bulan Sadık Emir Kabaca oldu. Dış şut tehdidi, ribaund başarısı ile iki pota altında da çok önemli katkılar verdi, 4 ve 5 numarada görev almasıyla beraber koç Ekrem Memnun’un elini kuvvetlendiren oyuncuydu. 21 yaşındaki Kabaca görev aldığı 6 maçta ortalama 23.7 dakikada 8.3 sayı, 4.8 rib, 12 verimlilik ile genç oyuncular arasında istatistiksel anlamında da en öne çıkan isimdi. İlk grupların sonunda en iyi beşi: Akoon-Purcell (Galatasaray NEF), Jonah Radebaugh (Ludwigsburg): 14.3 sayı, 6.2 rib, 19.3 vrm, D.J. Kennedy (Prometey): 13.6 sayı, 7.4 rib, 18.8 vrm, Giorgi Shermadini (Tenerife): 15.7 sayı, 5.0 rib, 18.3 vrm, Dedric Lawson (Beşiktaş Icrypex): 11.2 sayı, 8 rib, 18.2 vrm.