NBA’da sezon maçları yumuşak geçer, daha çok show ağırlıklıdır ve oyuncular kendilerini çok zorlamazlar. Esas basketbol, mücadele, savaş play-off’lar da dır. Herkes oraya odaklanmıştır ve orada oynanan maçların sezon içi oynananlar ile uzaktan yakından alakası yoktur.

Ben şahsen sezon içinde pek maç izlemem ancak play-off’lar gelince işler bambaşka bir hal alır ve kendine has olan kural ve derslerle birlikte gelir.

Normal sezonun bitimiyle birlikte değişiklikler yaşanır. Her şey daha yoğun ve daha heyecan verici hale gelir. İşte NBA play-offları’nın yazılı olmayan bazı kuralları.

Bu kural belki de NBA play-offları’nın yazılı olmayan müfredatının en bilindik kuralıdır. Her sayının müthiş bir önemi olduğu için kimse kolay bir şekilde sayı atmanıza müsaade etmez.

Sırf bu kuralı benimsedikleri için pek çok vasat sayılabilecek NBA oyuncusunun bütün kariyerleri bu anlayışın üzerine kurulmuştur. Hiçbir oyuncu yerde olan rakip oyuncunun kalkmasına yardım etmez. En enteresanı olanı yerde olan oyuncunun bu kuralı unutarak rakibine elini uzatması ve rakibinin de onu görmezden gelerek geçip gitmesidir. Oyuncular her şeyin daha da sertleşeceğini bilirler. Koçunun ilk 8’inde yer almayan oyuncular fazla süre beklemezler. Rakip takımın elenebileceği maça gelirken oyuncular siyah giyerler. (Nefret ettiği Celtics takımına karşı bir normal sezon maçına çıkmadan önce bütün arkadaşlarını siyah giymeye ikna etmesinin ardından bu kural resmi olmasa da artık “John Wall Kuralı” olarak biliniyor.)

Oyuncular her şeyin en kalp kırıcı şekilde tam bir harabeye dönmesine izin verirler. Felç olmadıkları sürece oyuncular sahaya çıkıp oynarlar; Bu kural bütün efsaneleri bir araya getirmiştir; Isiah Thomas’ın bileğinin burkulduğu maç, ya da Kobe’nin bileğinin burkulduğu maç, MJ’in grip olduğu maçı, Dirk’ün benzer maçı, Rondo’nun çıkık dirsek maçı, Derek Fisher’ın kızım-daha-bugün-ameliyat-oldu maçı, Willis Reed’in kırık bacak maçı, Vince Carter’ın mezuniyet maçı, Bernard King’in birden çok sakatlık maçı, George Mikan’ın alçılı çıktığı maç ve daha niceleri. Oyuncular kimsenin kendi takımlarına karşı bir inancının olmadığına inanırlar. Oyuncular herkesin kendi takımlarından nefret ettiği fikrine inanırlar. Oyuncular her zaman sosyal medyaya girmiyorlarmış gibi davranır.

Efsaneler NBA’in granit duvarlarına play-off’lar esnasında kazınır, Giannis. Seni görmek ne güzel. Burada olduğun için çok memnunum. İnsanların Giannis’ten bu kadar etkilenmelerinin asıl sebebi bizlere süper kahraman filmlerindeki kahramanın güçlerini keşfettiği sahneyi izliyormuşuz hissini yaşatmasına dayanır. LeBron ya da Steph gibi bazı oyuncuları izlerken yaptıkları inanılmaz şeyleri gördüğünüzde, o hareketi gerçekleştirmek için harcadıkları uzun saatlerin ve yoğun çalışmanın gölgesini görürsünüz. Oyuncular her zaman normal sezonda oynadıklarından daha kötü oynarlar. Bu yazılı olmayan kurallardan pek çoğu Avrupa ve ülkemiz basketbolunda da var. İşin özeti play-off’lar gelince her şey bir başka olur ve tadından yenmez.

NBA Play-off’ları başladı, herkese iyi seyirler.