Adıyaman FK ve Serik Belediyespor galibiyetleriyle çıkışa geçen Bursaspor, deplasmanda oynadığı 5 maçta sadece 1 puan alabilen ve ligin son sırasında bulunan Kırşehir FSK’ya 3-1 mağlup oldu. Pozitif havanın hakim olduğu yeşil beyazlı ekipte bu mağlubiyet moralleri altüst ederken planları da sekteye uğrattı. Ne olursa olsun, senin sahana ligin son sırasındaki takım geliyorsa ki bunu küçümseme anlamında söylemiyorum; oyun üstünlüğünü bu denli rakibe vermemen gerekiyor.

Üstüne sıklıkla vurgu yapılan “Bu çocuklar altyapıda hep hücum oynayan, üstün olan takımda oynamış” vurgusunu ne yazık ki dünkü karşılaşmada sahada göremedik. Yeri geldi, yanındaki arkadaşına pas dahi vermekte zorlanan oyuncular vardı. İki galibiyetin üstüne gelen bu yenilgi sonrası sahada mücadele veren oyuncuları tabii ki  yerden yere vuracak değilim. Ancak bu takımın ne oynayabildiği üzerine iyi çalışan Kırşehir takımı, sahada daha derli toplu, ne oynadığını bilen taraftı. Bunu inkar edemem.

Bursaspor, dünkü karşılaşmaya kadar 11 maçta 6 gol atabilen rakibinden tam 3 gol birden yedi. Bu üstünde durulması gereken ve önlemi hemen alınması gereken bir durum. Açıkçası tribünlerde dahi 2-1 yenik duruma düşülmesine rağmen gol için pozitif bir ortam oluşması önemli bir gelişme olarak sayabileceğimiz noktada maçın hakemi Volkan Okur çaldığı ve çalmadığı bazı düdüklerle saha içinde ve tribünlerde gerginliğin oluşmasına sebep olan yagane şahıstı.

Kırşehir oyuncularının yatmasını sürekli görmezden gelen, Bursaspor kontrataklarını da saçma sapan düdüklerle kesmeyi kendine görev edinen Okur, bu ülkedeki hakem kalitesini bir kez daha gösterdi. Sakın yanlış anlaşılmasın. Mağlubiyetin nedenini sadece hakemlere yüklemiyorum. Zira, Bursaspor ne yazık ki iyi oynamadı ve yenilgiyi hak etti. Üstüne Furkan Emre’yi sakat, sorumsuzca kırmızı kart gören Ertuğrul Kurtuluş ile dördüncü sarı kartını görerek cezalı duruma düşen Bilal Güney’i kaybetti. Bu yenilgiyi Kırklareli’nde bir şekilde telafi etmek şartı.