Bursaspor adım adım hedefe yürüyor. Geçen hafta Muş’tan kazanabilecek olmasına rağmen yine de yenilmeden dönen ve altın değerinde 1 puanı hanesine yazdıran yeşil beyazlılar, son 14 maçta sadece bir kez kaybeden Anadolu Üniversitesi sınavını da başarıyla atlattı.
Kağıt üstünde bakıldığında dünkü mücadelenin zor geçeceği çok belliydi. Savunmada oldukça disiplinli oynayan ve kolay geçit vermeyen Eskişehir temsilcisi karşısında Bursaspor’un nasıl bir başlangıç yapacağı çok önemliydi.
Nitekim Atatürk Spor Kompleksi Matlı Stadyumu’nu dolduran 41 bin 270 taraftarı önünde ilk 20 dakika önde basan ve arzulu bir Timsah vardı sahada. Buna karşın final paslarındaki hatalar, yeşil beyazlıların gol bulmasını geciktirdi.
İlk yarının sonunda Vefa Temel ile gelen gol ise deyim yerindeyse kilidi açtı. Soyunma odasına 1-0 önde girmek hem mental, hem de fiziksel açıdan çok değerliydi. 3 yılı aşkın bir süre sonra Vefa Temel’in golle buluşmasının yanı sıra takıma penaltı kazandırması hem özgüvenini artırdı hem de Batalla’nın elini daha da güçlendirdi.
Dünkü maçta kaleci Anıl Atağ’dan sonradan oyuna giren Ahmet Çobanoğlu’na kadar tüm futbolcular görevlerini başarıyla yerine getirdi. Maça sol bekte başlayıp sağ kanatta bitiren, iki gol atarak galibiyette önemli rol oynayan Hamza Gür’e nazar değmesin. Her maçta büyük oynamayı başarıyor.
Maçı yöneten hakem triosunun kötü yönetimine rağmen oyundan kopmayan Bursaspor, gösterdiği güçlü oyunla rakiplerinin ellerini ovuşturmasına izin vermedi.
Başlıkta da belirttiğim gibi, bu 3 puan aslında bir galibiyetten daha fazlası. İkinci sıradaki Karşıyaka’nın kolay fikstür sonrası puan farkını azaltma umutlarını çimlere gömdü yeşil beyazlılar. Zira burada yapılacak olası bir kayıp, İzmir ekibini daha da iştahlandıracak, belki de Bursaspor’u ister istemez bir strese sokacaktı.
Ancak Pablo Martin Batalla’nın öğrencileri, sahada gösterdikleri istek ve oyunla İzmir’in Karşıyaka’sının umutlarını bir çırpıda söndürmeyi başardı.
Oyuna son anlarda dahil olan, dördüncü golde pes etmemenin ve pozisyon takibinin karşılığını alan genç futbolcu Ahmet Çobanoğlu’nu da ayrıca kutlarım. Takibi sonrası topu kapmasının yanı sıra Hamza’ya yaptığı asist takdire şayandı. O da zaman ilerledikçe çalışmalarının meyvelerini daha çok almaya davam edecektir.