Başlığı okuyunca mutlaka diyeceksiniz “daha ne kadar yanacağız” diye… Bursaspor öyle bir takım ki gider ligin güçlü ekiplerinden Ankaraspor’u yener, sonrasında ise puan tablosunda altında olan takımlara üst üste puan kaybeder. Hem de 3 maçta 3’er gol olmak üzere toplamda 9 gol yiyerek…

Son 2 maçtaki rutini bozmadı Bursaspor… Kırşehir ve Kırklareli’nin ardından ligde kalma yolunda direkt rakiplerinden olan Zonguldak Kömürspor’dan da 3 gol yemeyi başardı. Hem de kendi evinde iki kez öne geçmesine rağmen… Diğer maçlardan farklı olarak bu kez 3 gol de attı yeşil beyazlılar. Acaba 3 puanı alacağız mı derken alınan 1 puana sevinir olduk.

Sağanağa teslim olan Bursa’da, Yüzüncü Yıl Atatürk Sütaş Stadyumu da havaya uydu ve sağanak şeklinde gelen gollere ev sahipliği yaptı. Maç öncesinde yönetim biletlerde indirim yaptı ancak bu kez de kenti etkisi altına alan sağanak yağış son yılların belki de en az seyircili maçın oynanmasına sebep oldu. Yönetimsel tepkileri elbette anlıyorum ve taraftara bu konuda hak veriyorum. Ancak ne olursa olsun bu takımın kendi sahasında bu kadar az seyirciye oynamasını içime sindiremiyor, hazmedemiyorum.

Hafta içinde yaşanan kadro dışı kararlarının ardından altyapıdan takviye gelen isimlerden 2006’lı orta saha Recep İnanç ile 2007’li forvet Enes Solakoğulları‘nı 11’de başlatarak cesurca bir karar verdi Murat Sözkesen, bunun karşılığını da genç Timsahlar gösterdiği performansla verdi bana göre.

Hem Recep hem Enes bu takımda oynayabilecek potansiyelleri olduğunu gösterdi. Özellikle Enes, yaptırdığı penaltıyla birlikte skor katkısı verirken topsuz oyunda da iyi işler yapabileceğinin sinyalini verdi. Elbette eksikleri çok genç Timsahların. İlk maçtan göklere çıkarmaya gerek yok ancak gelecek adına ufak da olsa umut yeşerttiler desem herhalde yanlış olmaz.

Her ne olursa olsun, şartları önümüze koyduğumuzda Zonguldak maçında alınan puan ileride işimize yarayabilir. Mutlak kazanılması gerekiyordu burayı tabii ki atlamamak gerek. Ancak iki kez öne geçip skoru tutamamak nasıl eksi yazılacaksa, sonrasında 1 puanı son anlarda kurtarmak da önemli. Üçüncü golden sonra Mustafa Genç, acemice bir faul yapıp oyundan atılmasaydı farklı bir sonuç da olabilirdi.

Zaten ensesinde 3 puan silme cezası tehdidiyle Kasım ayının sonunu bekleyen Bursaspor’da yönetim umarım, “bu bizim dönemimizin borcu değil” deyip görmezden gelmeye devam etmez ve sahada çocukların alın teriyle kazandığı puanların silinmesine seyirci kalmaz! Yoksa kömür gibi değil cayır cayır yanacağız!