Milli aradan sonra yüksek enerjiyle dönmesini beklediğimiz Bursaspor, sahasında İstanbulspor’a da kaybederek büyük hüsran yaşattı.

Soğuk havaya rağmen stadyuma koşan taraftarlarının büyük desteğiyle ilk bölümde baskı kurmaya çalışan Bursaspor‘a karşı İstanbulsporlu futbolcular, baskıyı kırmak için hakem Kadir Sağlam’ın da yardımıyla ilk dakikadan itibaren oyunu çok güzel soğuttular.

Ardından da İstanbul ekibinin arka arkaya golleri geldi

Sarı siyahlılar birbirine benzeyen aynı iki golü Bursasporlu futbolcuların bakışları arasında filelerle buluşturdu.

Geçen sezonki performansını bu sezon mumla aratan, ne hücum ne de dün akşam olduğu gibi savunmada da görevini yapamayan sol bekiniz varsa bu yediğiniz goller de kaçınılmaz!

Bu gollerin ardından tribünlerin de büyük tepkisini çeken Onur, haliyle ikinci yarıda oyuna devam etmedi.

Her ne kadar Batuhan‘ın golüyle biraz canlanır gibi olsak da gelen üçüncü golün ardından herkesin gardı düştü.

Oyun disiplininden ve takım savunmasından hiçbir şekilde ödün vermeyen İstanbulspor takımına karşı kilidi açmakta epey zorlandık.

Oyun planımız bir tek; ‘Namık sağ taraftan getirecek, ortalayacak da gol atacağız’ mıydı?

Zira birbirinden kopuk biçimde oynayan oyuncularla bunu yapmanız zor.

Keza, ‘sol’ tarafı unutup da sadece bir yönde ısrar etmek de oldukça anlamsız.

Aslında teknik de taktik de kimsenin umrunda değil.

Belli ki bu takım milli ara da pek bir şey çalışmamış.

Ne yapılır ne edilir bilmem!

Devre arasına kadar bu takımın yeniden ayağa kalkması lazım.

Maşallah dediğimiz iki gün yaşamıyor!

Performansıyla övgülere sığdıramadığımız, yokluğunu mumla aradağımız İsmail Yüksek ilk 20 dakika sonunda sakatlığı nedeniyle oyuna devam edemedi.

Sanırım nazarımız değdi.

Umarım çok ciddi bir şeyi yoktur.

Bu takımın İsmail’e çok ihtiyacı var.

Gecenin en olumlu tarafı neydi diye soracak olursanız şüphesiz Vefa‘nın oyuna girdikten sonra gösterdiği kısa performanstı.

Dün akşamki maç kadrosunda Emirhan Aydoğan, Aykut Akgün ve Cüneyt Köz‘ün olmaması da göze çarpan bir ayrıntıydı.

Acaba kadro dışı mı kaldılar?

Yoksa devre arasında yolcular mı?