Milli maç araları genellikle sıkıcı geçer…

Hele hele ara öncesi kötü bir sonuç aldıysanız…

Bursaspor’un Sivas deplasmanında yaşattığı dört gollü hüsran, çok şükür (!) Ronaldinho bombasıya travmaya dönüşmeden arada kaynayıverdi…

Geride bıraktığımız haftada en önemli kazanınımız Harun, Şener, Serdar, Ozan Tufan, Volkan ve Enes’in A Milli Takıma çağrılması ve ay yıldızlı formayı giyerek bizleri gururlandırmaları oldu.

Tüm oyuncularımız gerek Hollanda, gerekse Lüksemburg maçlarında kendilerine verilen görevi en iyi şekilde yerine getirdi. Eğer Harun’a kale teslim edilseydi o da üzerine düşeni yapardı.

Bursaspor, milli takıma giden oyuncular ve sakatlıklar nedeniyle yarınki Erciyespor maçına çok iyi hazırlanamadı.

Şener ve Şamil‘in de cezalı olduğunu düşünürsek, lige pamuk ipliğiyle bağlı Erciyes karşısında Bursaspor’un sabırlı oyuna ve ciddi anlamda taraftar desteğine ihtiyacı olacak.

Avrupa yarışında krikik bir öneme sahip bu mücadeleyi kazanmanın şart olduğunu bilmeyen yoktur.

Yarınki maç ilk Süper Lig randevusuna (O Zamanki adıyla 1.Lig) 10 Eylül 1967’de Göztepe ile çıkan Bursaspor için ayrı bir önem daha taşıyor. Lig tarihindeki 1500. maça çıkacak olan yeşil beyazlılar, geride kalan 1499 maçta 525 galibiyet, 440 beraberlik ve 534 mağlubiyet aldı.

1500’üncü maçta 526. galibiyete tanıklık etmek isteyenlerin Atatürk Stadı’nı doldurması dileğiyle…

Teknik Direktör Şenol Güneş ve talebeleri sahada gereğini yapacaktır…

Yazımızın başlığı aklın yolu bir!

Bursaspor’un Ronaldinho’yu transfer gündemine aldığı andan itibaren şehirde ve İstanbul yerel medyasında farklı bir hava oluştu.

Ronaldinho’yu isteyenler ve istemeyenler adeta ikiye bölündü.

Manşetler atıldı, televizyon ekranlarında ve sanal alemde flaş haberler yapıldı.

Reklamın iyisi kötüsü olmaz diyenler olabilir.

Takımda dünya yıldızı oyuncu görmek istemekte herkesin hakkıdır.

Ancak bu içi geçmiş, gökteki kayıp giden yıldız örneğindeki gibi Ronaldinho mu olmalıdır?

Son birkaç yıldır çok kötü yönetilen ve hızla borç batağına sürüklenen, elinde avucunda ne varsa satmak zorunda kalan Bursaspor, Baliç ya da Batalla örneğinde olduğu gibi kendi yıldızını da çıkarabilir.

İleriki yıllarda şartlar uygun olduğunda Timsah Arena’ya dünya yıldızı da getirebilir.

Ancak bu Teknik Direktör Şenol Güneş’in de veto ettiği Ronaldinho asla olmamalı…

Yönetimin önceliği hazirana kalmadan ve lig bitmeden olağan kongreyi öne çekmek olmalı. Devam etmek istiyorlarsa aday olurlar, bu da en doğal hakları. Şenol Güneş ve sözleşmeleri sona erecek takımın kilit oyuncuları bu alemden kayıp gittikten sonra Ronaldinho’yu da getirsen ne yazar!