Erdal Akçay
Erdal Akçay

Asıl sorun sistemsizlik!

A Milli Futbol Takımımızın dünya devi Brezilya`ya 4-0 mağlup olması dünyanın sonuymuş gibi lanse ediliyor…
Sanki daha önce Milli Takımımız şiir gibi futbol oynuyor, önüne geleni yenip, leblebi gibi gol attıyordu…
Sadece futbolda değil tüm spor dallarında sorunları ve çözüm yollarını saptayıpülkemizi başarıya taşıyacak sistemi oluşturmadan tabelaya bakıp daha çokhavanda su döveriz…
Her dönemde olduğu gibi toprağa gömülen savaş baltaları yine çıkarıldı.Hakaretler, ithamlar havada uçuşuyor. Fatih Terim`in kellesi isteniyor. Ay yıldızlı formayı giyenler yerle bir ediliyor.
İngiltere`ye bugüne kadar bırakın galibiyeti (sadece 0-0`lık 2 beraberlik var) 1 gol dahi atamamış bir ülkenin evlatları olarak aslında başarısızlıkta hepimizin suçu var.
 
 
GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ
 
 
2002`de Teknik Direktörümüz Şenol Güneş ile Dünya 3`sü olduğumuzda bu neticeyi küçümseyenler, Güneş`in müthiş saptamalarının üzerine gitmek yerine giydiği kıyafeti demode bulmayı kendilerine görev edinmişlerdi.
Şenol Güneş kupanın ardından ne demişti bir hatırlayalım: “Bugün sahada dünya üçüncüsü olduk. Ama ne teknik direktör ne de futbol alt yapımızla, ne yönetimlerimizle, ne kulüp yapımızla, ne statlarımızla, ne taraftarlarımızla, ne de medyamızla dünya üçüncüsü değiliz.
Aradan 12 yıl geçti ve sadece 2008 Avrupa Şampiyonası`nda Fatih Terim ile yarı final oynayıp Avrupa 4.`lüğü elde edebildik. Sonrasında ise hiçbir büyük organizasyonda görünmedik.
Ulusal takımımızın sürekli başarısı için saha sonuçlarından önce düşünce devrimine ihtiyacımız var. Çünkü yıllar geçiyor, oyuncu kadrosu sürekli yenileniyor ama çöküşün önüne bir türlü geçilemiyor.
Bugün kulüplerimizin altyapıları bir kaçı hariç tel tel dökülüyor. Antrenman yapacak saha bulamayanlar bile var. Bırakın 77 milyonluk ülkede spor yapan yok!
Türkiye’de 2013-2014 sezonunda faal amatör futbolcu sayısı, 593 bin 388’i erkek, 3 bin 377’si kadın olmak üzere toplam 596 bin 765 olarak belirlendi. Futbolu çok seven, hemen hemen herkesin teknik direktör olduğu ülkemizin halini gösteren acı bir tablo. Amatör sporcunun az, sözüm ona profesyonel takım ve futbolcunun çok olduğu ülkemizin başarılı olması nasıl mümkün olabilir.
Evimizin içini ve kapımızı düzenlemeden sürekli başarıyı beklemek hayalcilikten öteye gitmeyecektir.
Önce popülist yaklaşımları, adam kayırmacılığı bir kenara bırakmalıyız. Hak eden hak ettiği takımı çalıştırmalı, oynamalı. Kurumları, kulüpleri sporun içinden gelmiş insanlar yönetmeli.
300-400 bin liralık oyunculara milyon Euro`lar vermekten vazgeçilmeli. Gökteki yıldız muamelesi yapılmamalı.
 
YARIM KALAN PROJE
 
 
Murat Gülez`in başkan olduğu 1993 yılında okul arkadaşı, işadamı, Bursaspor sevdalısı Haluk Semiz`in sponsorluğunda Bursaspor Altyapı 2000 projesi hayata geçirilmişti. Yeşil beyazlı kulübün altyapı antrenörleri Barcelona Kulübü`deki işleyişi yerinde incelemiş, altyapı takımları Avrupa`daki turnuvalara götürülüp oyuncuların uluslar arası deneyim kazanması sağlanmıştı. Ne yazıkki bu proje daha sonra gelen yönetimlerin a takıma odaklanmasından dolayı devam ettirilemedi.
Bursaspor`un bir Avrupa deviyle yine böyle bir işbirliğine girmesi, altyapı antrenörlerine yerinde eğitim verdirmesi, futbolcu fabrikasının ülkemizin yıllardır özlemini çektiği dünya yıldızı çıkarmasında önemli rol oynayabilir.
2. şampiyonluğun Vakıfköy`de yetişenlerle gelmesi için böyle bir projeyi hayata geçirip Türkiye`ye de örnek olabiliriz…
Bursa`nın bunu yapacak güce de potansiyele de sahip olduğunu düşünüyorum.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X