Erdal Akçay
Erdal Akçay

Demle çayı yaslan geriye!

Artık geçen sezona takılı kalmak istemiyorum.

Çünkü düşündükçe işin içinden çıkamıyor insan.

Ne yazık ki dün bitti, bugün için ne yaptığımız ve yarınlara dair ne düşündüğümüzün daha önemli olduğuna inanıyorum.

17 transferle neredeyse sıfırdan bir kadro oluşturan Bursaspor’un en büyük sorunu beklentileri karşılayacak düzeyde takım olamamak.

Sancılı bir süreçten geçiyoruz.

Fenerbahçe karşısındaki mahkumiyetin faturası Eskişehir maçında yönetim ve Ertuğrul Hoca’ya kesildi.

Taraftar, teknik adam ve yönetim cephesinden söylenmemesi gereken cümleler duyduk.

Tek teselli ise böyle bir ortamda alınan galibiyet oldu.

Bursaspor yarın Ç.Rizespor ile karşılaşacak.

Atatürk Stadı’ndaki deprem sonrası birbirlerine daha sıkı kenetlenen takımın Karadeniz’den 3 puanla dönmemesi için bir neden göremiyorum.

Un var, şeker var, yağ var, su var, büyük usta ve talebelerinden ağzımızı tatlandıracak bir helva bekliyoruz artık.

Milli maç arasına galibiyetle girmek camianın da kaçan keyfini yerine getirecektir.

Antalyaspor maçıyla birlikte de arzulanan futbolu göreceğimizden hiç kuşkum yok.

 

 

Hep birlikte ‘yeter artık’ diyelim…

 

Son yıllarda Bursaspor’un başı cezalarla dertte. Sadece son 2 sezonda kulübün 3 milyon lirası PFDK’nın kestiği cezalar nedeniyle TFF’ye gitti.

Yazık günah değil mi?

Her seferinde Federasyon’u suçluyoruz da iğneyi hiç mi kendimize batırmayacak mıyız…

16 Mayıs 2010’da Süper Lig şampiyonluğuyla birlikte Fair Play Şampiyonu olunmasında başrol oynayıp bayrağı 1 yıl Atatürk Stadı’nda dalgalandıran büyük Bursaspor taraftarı değilmiydi…

Ne yazık ki şampiyonluktan sonraki süreçte bize bir haller oldu. Karşı taraf suçlu da bizde hiç suç yok mu?

Gaziantep maçını ayrı tutuyorum. (Maçın TFF temsilcisi biraz müsamaha gösterebilirdi diye düşünüyorum). Şehitlerimiz nedeniyle yüreğimiz yanmış ve teröre karşı hepimiz tepkiliydik o gün. Yine de keşke bir siyasi partinin adını anıp tribün kapatma cezası almasaydık.

Eskişehirspor maçına ne demeli… Kendi yönetimine yaptığı çirkin tezahüratlar nedeniyle kulübün 50 bin lira para cezası almasına ve o karşılaşmayı kapalı kalearkasında izleyenlerin kartlarına bloke konulmasına neden olundu.

Tezahüratlardan küfürü çıkarmadıkça bu cezalar katlanarak artacak.

Bu duruma hep birlikte dur demenin zamanı gelmedi mi?

Hem kulüp yüklüce para cezası ödüyor, hem de kombine bilet alanların bir daha ki hafta Bursaspor’u izlemesi engelleniyor.

Küfürlü tezahüratta bulunanları tespit etmek aslında çok kolay. Stadyumdaki onlarca güvenlik kamerası kayıtta. Ne varki Bursaspor yönetimi diğer kulüplerde olduğu gibi taraftarından şikayetçi olup yeni bir kriz yaratmak istemediği için yasal işlem yapılmıyor.

Burada yönetim kadar taraftarın da sorumluluk alması şart.

Maçta edilen her küfürün kulübe ve taraftara ceza olarak geri döndüğünü unutmayalım.

Lig maçlarında 1. ihlale ihtar, 2. ihlale 50 bin, 3. ihlale 100 bin, 4. ihlale 150 bin, 5. ihlale 200 bin, 6. ihlale 250 bin, 7. ihlale 300 bin, 8. ihlale 350 bin, 9. ihlale 400 bin, 10, 11, 12, 13. ihlal ve devamında 500’er bin lira ceza kesilecek.

Daha şimdiden ikinci ihlali gercekleştiren Bursaspor hem maddi anlamda yara alıyor, hem de Gençlerbirliği maçında olduğu gibi taraftarından yoksun mücadele etmek zorunda kalıyor.

Umarım bu son olur.

Çünkü bu durum ne Bursaspor’a ne de taraftarına yakışmıyor…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X