Bursaspor gerçekten sancılı bir dönem yaşıyor…

Kadroda yaşanan büyük erozyonun ardından geç yapılan transferler nedeniyle yeşil beyazlı takımından çok iyi futbol ve goller beklemek hayalcilikten öteye gitmez..

Özlenen ve beklenen Bursaspor’u izlemek için bir kaç haftaya ve 2 kaliteli transfere daha ihtiyaç olacak.

Galatasaray Süper Kupa, Trabzonspor deplasmanı ve dün akşamki Gaziantep maçının da 1-0 kaybedilmesi takım üzerinde moral bozukluğu yaratacaktır. Bu nedenle Sağlam ve talebelerine daha çok destek gerekecek.

Gaziantep karşısında ilk yarıda sadece Dzsudzsak ile etkili olmaya çalışan ancak ikinci devrede Stoch’un da oyuna girmesiyle daha baskılı ve arzulu bir görüntü sergileyen yeşil beyazlılar gelecek adına Umut ışığı yaktı.

Dün akşamki mağlubiyette Sivok ve Emre’ye ceza sahası içinde yapılan faullerde penaltıları es geçen Özgür Yankaya’nın rolü büyüktü. Sercan Yıldırım‘ın iki rakibini çalımlayıp topu 90’a takma sevdasından dışarı göndermesi de kader anı oldu.

Stoch’un 90+2’de orta alanda kaptırdığı topun Muhammet Demir aracılığıyla filelere gönderilmesi de yenilgiyi hak etmeyen Bursaspor adına şanssızlıktı.

Kalenin emin ellerde olduğunu, savunma bloğunun ufak tefek aksaklıklara rağmen güven verdiğini belirtelim. Kanatlara Dzsudzsak (Cucak) ve Stoch’un oturmasıyla ve ileri uca Tom de Sutter ile Tomas Necid’in gelmesiyle hücum hattı da zamanla iyi konuma gelecektir.

Ancak, Şamil-Jorquera-Josue üçlüsü Bursaspor’un en zayıf halkası olarak duruyor. Özellikle savunmanın önüne oyunu iki yönlü oynayabilen iki sağlam adam bulamazsak bu sezon çok saç baş olarız.

Dün akşamki maçta taraftarın yeniden tribünlere dönmesi ve Atatürk Stadı’nın şanlı bayraklarımızla donatılması güzeldi.

Teröre lanet okulup, şehitlerimizi anan taraftarın tüm Türkiye’ye en güzel cevabı verdiğini düşünüyorum.

Türkiye sevdamız, Bursaspor aşkımız…