Fatih Terim-Arda Turan tartışmasıyla bir milli maç arasını daha geride bıraktık.

Kaostan beslenmenin Türk futboluna faydasının olmadığını bir kez daha gördük. 2-2’lik Ukrayna ve 2-0 kaybedilen İzlanda maçlarına takılıp kalmak yerine büyük fotoğrafı görmeliyiz.

Türk futbolunun temel sorunlarını Federasyon, kulüpler, teknik adamlar, futbolcular, taraftarlar, hakemler ve medya temsilcileri aynı masa etrafından oturup ele almadıkça ve bir çıkış yolu bulmadıkça patinaj yapmaya devam ederiz.

Bu kafayla devam edersek yarın öbür gün San Marino’ya, Liechtenstein’a, Malta’ya da yenilir, (Avrupa Şampiyonası’na neredeyse herkes katıldığı için) Dünya Kupaları’nı televizyondan izlemeye devam ederiz.

**

Erdem haklı olsa ne olur?

 

Biz gelelim adı Süper olan ligimize…

Bursaspor, Gaziantep’te hakem Tolga Özkalfa ve akıl danışmanı Mustafa Öğretmenoğlu‘nun Erdem Özgenç‘e verdiği penaltı ve kırmızı kart sonrasında 45 dakika 10 kişi oynayıp rakibine 3-2 mağlup olmuştu.

Yeşil beyazlı kulüp haklı olarak TFF’nin kurullarına Erdem’in cezasının kaldırılması için başvuruda bulundu.

Geçen hafta OLAY FM’deki radyo programında bu cezanın kaldırılacağına inanmadığını söylemiştim.

Nedenini de buradan yazayım.

Hem PFDK hem de Tahkim Kurulu, Futbol Disiplin Talimatı’nın madde 86’ya 2 ve 3 bentlerine göre cezayı kaldırmadı.

Bu maddelerde zaten, “Disiplin Kurulu müsabaka esnasında meydana gelen olaylarla ilgili hakem kararlarının hiçbirini değiştiremez veya bozamaz” ve ”Disiplin Kurulu, hakemin saha içerisindeki futbolculara ilişkin disiplin uygulamalarını (sarı kart ve kırmızı kart uygulamalarını) ve sonuçlarını ancak şahısta hata hallerinde ortadan kaldırabilir” yazıyor.

Bu demek oluyor ki sonuç zaten baştan belli. Sen istediğin kadar haksızlığa uğrasan da, itiraz etsen de boşuna. Çünkü talimat daha baştan yazılmış. Bu durumda yapılan başvuru da kurulların kararları da formaliteye bırakılmış.

Haksızlıkların önüne geçecek bir mekanizma oluşturulmadıkça Erdem de olduğu gibi kaybeden hep futbolcular ve kulüpler olmaya devam edecek. Yüklüce maaşlarla ceplerini doldurduğunuz hakemi 1-2 maç dinlendirir sonra yine başkalarının canlarını yakması için sahaya sürersiniz. Yıllardır yaptığınız en iyi iş bu değil mi?

**

Tam zamanı şimdi

 

Milli maç arası Bursaspor’da sakatların iyileşmesi adına önemli bir fırsat oldu. Özellikle Deniz Yılmaz’ın yeniden sahalara dönmesi gol yollarında sıkıntı çeken yeşil beyazlı takıma ilerleyen haftalarda ilaç gibi gelecektir. İsmail‘in cezası bitti, Serdar göreve hazır.

Yarınki rakip Osmanlıspor ligimizin en çok hücum eden takımlarından biri. Yani Bursaspor hem iyi savunma yapmak hem de hücuma çıkmak durumunda.

Takımın taraftarla bütünleşmesinde neler yapabildiğini Kayseri ve Kasımpaşa maçlarında gördük. Ligde yenilgisi bulunmayan Osmanlı’ya bir ilki yaşatmak ve ilk 4’teki yerini sağlamlaştırmak için yarın 13.30’daki maç iyi bir fırsat.