Keşke elimizde bir sihirli değnek olsa da tarihi 19 Aralık 2016’ya, 15. Hafta Timsah Arena’da Antalyaspor’u 2-1 mağlup ettiğimiz güne geri alabilsek ne güzel olurdu.

27 puanla 5. sıraya demir atmamıza rağmen takımın oyunundan memnun olmadığımız o günleri dahi mumla arar hale geldik.

O gün Antalyaspor’a 8 puan fark yapan Bursaspor’un bugün itibariyle son 11 maçta 9 galibiyet alan Akdeniz ekibinin 4 puan gerisine düşmesinde yeşil beyazlı camiada her kesimin önemli payı var.

Teknik Direrktör Hamza Hamzaoğlu ile yolların ayrılmasına kadar gelen süreçte o kadar çok hata yapıldı ki saysan bitmez.

Taraftarla doku uyuşmazlığı yaşayan Hamzaoğlu ile devam etme ısrarı, futbolcuların her geçen gün mum gibi eriyip gitmelerine ilgililerin seyirci kalışı, teknik adam arayışında işin ele yüze bulaştırılması, taraftarın ortaya atılan hiçbir ismi beğenmemesi, tribünlerden Hamza Hoca’dan sonra futbolculara ve yönetime yönelen tepkilerin artması, kaos ortamını iyice derinleştirdi.

1 yıl önce kulübü 300 milyon Lira (daha sonra 450 milyon lira olarak açıklandı) borçla devralan Ali Ay yönetimi geçiş yılında ne şehirden gerekli desteği alabildi, ne de camianın beklentilerini tam olarak karşılayabildi.

Takımın önemli takviyelere ihtiyacı varken, 1 haftadır teknik adam konusunda patinaj yapan Bursaspor şu an adeta sırat köprüsünden geçiyor.

Dün Başakşehir karşısında takımın ortaya koyduğu görüntü Bursaspor’un yaşadıklarının aynası gibiydi.

En çok da 90+’te yenen gole üzüldük.

Yeşil beyazlı oyuncular can siperhane mücadeleleriyle en azından bir puanı hak etmişlerdi.

Haftalardır varlıkları belli olmayan oyuncularda ısrar edilmesi, kanatların etkisizliğine kaptan Batalla’nın da ayak uydurması Bursaspor’u rakipler karşısında aciz duruma düşürüyor.

Yönetimin prensip anlaşmasına vardığı yeni teknik direktör adayı Mutlu Topçu da maçı izleyenler arasındaydı.

Bursaspor bugünkü görüntüsüyle ne yazık ki kimseyi mutlu etmiyor.

Bakalım camianın üzerine çöreklenen bu karabulutlar nasıl ortadan kaldırılacak?