Üzerinizdeki dört takımdan üçü puan kaybetmiş, altınızdaki Konya, Osmanlı ve Gençlerbirliği kazanıp 5.’lik koltuğunuza göz dikmiş.

İşte böyle bir ortamda Bursaspor dün akşam Çaykur Rizespor ile bıçak sırtı bir maça çıktı.

Kazanmaktan başka çare yoktu… Ne varki Bursaspor’un da 63’teki ilk gole kadar pozisyonu yoktu…

Beklerin ve kanatların performansının son haftalarda vasatın altında kalması yeşil beyazlı takımın üretkenliğini fazlasıyla etkiliyor.

Doğal olarak Harun’un kurtarışlarını, Batalla’nın da şapkadan tavşan çıkarmasını bekliyorsunuz tıpkı dün akşam olduğu gibi.

İlk devrede Bursaspor altyapı patentli Oğulcan Çağlayan Timsah’ın sol kanadını otobana çevirdi. İkinci yarının başında Harun ile burun buruna kalmışken tecrübeli eldivenin gole geçit vermemesi kırılma anıydı.

63. dakikada Sercan’ın kafasından gelen topu filelere göndererek 7 aylık suskunluğunu bozan Deniz Yılmaz, 68’de Batalla’nın servisini de geri çevirmeyip hem kendine geldi, hem de takımına hayat verdi.

Bursaspor son dakikalarda ecel terleri dökse de kalesinde devleşen Harun Tekin‘in Kwueke’nin penaltısını kurtarmasıyla “Zirve yarışında ben de varım” dedi.

Cumartesi günkü Beşiktaş deplasmanı öncesinde bu galibiyet takıma ilaç gibi gelecektir.

13 maçta 7 galibiyet ve 3 beraberlikle 24 puana ulaşan Timsah, 5 puan önündeki Kartal karşısında daha iştahlı, daha konsantre olacaktır.

Hafta içerisinde eşine teleferikte doğum günü sürprizi yapan Deniz’in beklenen patlamayı 2 golle yapıp, zincirlerini kırmasının, camia için büyük önem taşıyan bu karşılaşma öncesinde doping etkisi yaratacağı düşüncesindeyim.

Teknik Direktör Hamza Hamzaoğlu ve transfer tartışmalarını bir kenara bırakıp geride kalan 3 lig ve 3 kupa maçını kayıpsız geçme adına camia güç birliği yapsa ve 2017’de çok daha iddialı bir takım izlesek fena olmaz mı?