Geçtiğimiz hafta Kadıköy’de Fenerbahçe’ye kurban edilen Bursaspor bugün Avrupa yarışında Başakşehir ile oldukça kritik bir 90 dakikaya çıkacak.
Yeşil beyazlı takımın Fenerbahçe karşısında uğradığı haksızlık kafasını kuma gömenler dışında görüldü, günlerce ağır eleştiriler yapıldı.
Yayıncı kuruluşun sözcüleri yorum yaparken bir tek sırtlarına Fenerbahçe forması giymediği kaldı. Ne var ki yakın dostları tarafından iplikleri pazara çıkarıldı!
Bursaspor’un nizami golü piero vasıtasıyla ofsayt gösterildi, Volkan ve Belluschi’nin penaltıları “yok” denilerek geçiştirildi. Federasyon ve MHK’nin Hüseyin Göçek ve ekibini ödüllendirip yine maç vermesi Fenerbahçe’ye yapılan eyyamın apaçık ispatı oldu.
Kaybedince mangalda kül bırakmayanlar, hakem yardımıyla liderlik koltuğuna kurulunca sus pus oldular.
Gerek sergilediği futbol, gerekse girdiği pozisyonlarla, verilmeyen gol ve penaltılarıyla yenilgiyi hak etmeyen Bursaspor, futbolcusuyla, teknik adamıyla, yönetimiyle ve taraftarıyla dik duruşunu sürdürmeli.
Kokuşmuş zihniyete inat 16 Mayıs 2010 ruhunu koruyup camia olarak daima “haktan ve adaletten” yana olduğumuzu göstermeliyiz.
Onların entrikalarla, emek hırsızlığıyla kazandıkları kupalar bu topraklarda teneke parçası olarak görülür.
Bursaspor camiası iki gün arayla iki önemli sınavdan geçecek.
Yeşil beyazlı takım her ne kadar bu sezon Fırat Aydınus’un yönettiği 4 maçta da galip gelemese de Başakşehir’in katı savunmasını aşacak güçte. Ligin en golcü takımı olan Timsahlar, en az gol yeme unvanına sahip Avcı’nın ekibini yenerek bu maçı cumartesi 13.30’da oynatan zihniyete de güzel bir cevap verecektir.
Salı akşamı Fenerbahçe ile kupa yarı final ilk maçına çıkacağız. Atatürk Stadı’na gelecek 25 bin yeşil beyaz sevdalısı Şenol Güneş ve talebeleriyle omuz omuza verip Türkiye’ye Bursaspor’la ayak oyunu oynanmayacağını göstermeli.