Şunu baştan belirtelim Bursaspor dün tarihi bir fırsatı elinin tersiyle tepti…

Müthiş keyif veren futboluyla taraflı tarafsız herkesin gönlünde taht kuran bu takımın sezonu 6. sırada tamamlaması olacak iş değil. Artık kupaya dört elle sarılmaktan başka çare kalmadı.

Önceki günkü yazımda Bursaspor’un Torku Konya maçında neler kazanıp, neler kaybedebileceğini şu satırlarda dile getirmiştim…

 

“Her nekadar an itibariyle 5. sırada yer alsak da ikili averajla Trabzonspor’a geçildiğimiz için T.Konya’yı yenip rakiplerden en az birinin puan kaybetmesini bekleyeceğiz.

Kötü senaryo; üç takım da kazanırsa ne yazık ki Bursaspor ligi 6. sırada kapatacak. Bu durum da da Avrupa cezasının kalkması için tek çare kupa şampiyonu olmak olacak.

İyi senaryo; Bursaspor kazanır, Başakşehir ve Trabzon puan kaybederse bu kez Timsahlar ligi 4. sırada bitirme fırsatı bulacak. Tabi ki 4.’üncüye verilen 6 milyon liralık başarı ve 1 milyon liralık galibiyet primini Bursaspor kasasına koyacak. Kupa maçına da süper moralli çıkacak.

Ne diyelim iyi düşünelim, iyi olsun…”

Ne yazık ki Bursaspor, Başakşehir ve Trabzon ile birlikte son haftayı berabere kapatıp, üç takım arasında en bahtsızı oldu.

Sezonu 69 golle en çok gol atan takım olarak tamamlayıp 6. basamakta kalmak çarşamba günkü kupa maçı öncesinde de moralleri bozdu.

Oysa ki atılacak 1 gol Bursaspor’un sezonu 4. sırada bitirmesini sağlayacaktı. Böylesine bir fırsat nasıl olur da kaçırılır, hele hele kupa finali öncesinde bir oyuncu kırmızı kartla atılmayı nasıl başarır aklım almıyor.

Olmadı Serdar Aziz… Bütün sezonun emeğine yazık ettin. Ne gerek vardı rakibine orta alanda sert girmeye.

Sarıyla kurtulmuşsun neden gidip rakibin gırtlağına sarılırsın?

Kusura bakma buna bile bile lades denir.

Neredeyse 3 aydır iki orijinal stoperle oynayamayan bu takımı tarihin en önemli maçlarından birinde, 29 yıl sonra yeniden kupa şampiyonu olma fırsatı ayağına kadar gelmişken yalnız bırakmak sana hiç yakışmadı.

Kupa maçını düşünen Galatasaray as oyuncularını Rize’ye götürmeyip dinlendirmişken, 50 dakikadan fazla 10 kişi oynayıp yorgun düşen bu takımı yeniden ayağa kaldırmak kolay iş değil.

Allah yardımcın olsun Şenol Güneş hocam…