Bir haftalık molanın ardından 14 Nisan Salı akşamı Ankara’da Gençlerbirliği ile Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final rövanşında tamam mı devam mı? Maçına çıkacak Bursaspor…

Yeşil beyazlı takım 20 Nisan Pazartesi akşamı da Kadıköy’de şampiyonluk adaylarından Fenerbahçe ile dördüncülük yarışında kritik bir 90 dakika oynayacak.

Teknik Direktör Şenol Güneş yönetiminde kısıtlı kadroya rağmen olağanüstü işler yapan Bursaspor’un başarısı ortada. Hakem ve kişisel hatalardan yitirilen puanlar biraz daha az olsa bu takım hala şampiyonluk yarışının da içinde olabilirdi. Sadece A Milli Takıma 6 oyuncusunu birden gönderen Bursaspor, gerek parıl parıl parlayan altyapısıyla, gerekse sergilediği futbolla gurur kaynağımız.

Gelin görün ki kulübün idari açıdan bir türlü kurumsallaşamaması saha sonuçlarının gerçek değerini bulmasının da önüne geçiyor.

Tam donanımlı bir genel müdür, işinde uzman teknik menajer, mali işler koordinatörü, kulübe yeni gelir kaynakları yaratacak, mevcutlardan maksimum katkı sağlayacak proje departmanı oluşturmadıkça bir ileri iki geri gitmeye devam ederiz.

2010’daki şampiyonluğun ardından kulübün borçları sıfırlanmışken gelinen nokta gerçekten insanın içini acıtıyor.

Borç ödemek için bankalardan milyonlarca lira kredi alınıyor, kulübün bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki mülkleri birer birer satılıyor, küçük bir meblağ ödenmediği için UEFA Avrupa Ligi’den men cezası alınıyor.

Önümüzde olağan kongre süreci var…

Teknik Direktör Şenol Güneş ile birlikte Belluschi, Fernandao, Josue ve Civelli’nin sözleşmeleri bitiyor.

Özellikle Şenol Hoca ve Belluschi ile biran önce anlaşma yapmak lazım. Piyasası tavan yapan kiralık Fernandao’yu bu saatten sonra kadroda tutabilmek imkansıza yakın gözüküyor.

Daha şimdiden 4-5 adayın hazırlık yaptığına dair duyumlar alıyoruz.

Bu şehir camiayı toparlayacak, parçalanmanın önüne geçecek güçlü, vizyonu geniş bir yönetim ortaya çıkaramazsa Bursaspor’u daha zor günlerin bekleyeceğini söylemek için kâhin olmaya gerek yok sanırım.