Bursaspor Süper Lig’de kalışını Trabzonspor ile oynanan son maçta aldığı galibiyetle ilan ederek camiaya derin bir nefes aldırmıştı.

Başkan Ali Ay ve yönetimini hedef alan tepkiler bu günlerde yerini transferde ortaya atılan isimlerle dinmişe benziyor.

Robert Prosinecki sevdasından Azerbaycan’la ilişkileri daha fazla bozmama adına vazgeçen Başkan Ali Ay’ın kariyeri için yeniden çıkış arayan Fransız Paul Le Guen ile prensip anlaşmasına varması, ardından Alex Song, Asamoah Gyan gibi yıldızların isimlerinin ortaya atılmasıyla çıta bir anda yükselmiş oldu.

Bu saatten sonra telafuz edilen veya eş değer oyuncuların alınmaması taraftar üzerinde büyük yıkım olur.

Diğer taraftan, “Bu kez paraya kıyacağız” sözleriyle gemileri yakmışa benzeyen Başkan Ali Ay’ın izleyeceği transfer politikası kulübün geleceği açısından da çok önemli.

Halâ 306 milyon lira borcu olan yeşil beyazlı kulübün transferde karavana atma lüksü yok.

Bu yıl televizyon gelirlerinin artacak olması nedeniyle Süper Lig’deki tüm kulüplerin transferde gaza gelip dünya yıldızlarına yönelmesi ülke futbolu için nasıl bir tablo ve sonuç ortaya çıkaracak şimdiden kestirmek güç ancak Bursaspor’un dikkatli olmasında fayda var.

2010 yılında elde edilen şampiyonluğun ardından borcu sıfırlama noktasına gelmiş bir kulübün 7 yıl sonra 306 milyon lira gibi bir borç rakamına ulaşması alınabilecek en büyük ders olmalı.

Şimdilik transferde ses veren Bursaspor’un biran önce imza görüntülerini de vizyona koyması en büyük dileğimiz. Kadronuzu büyük ölçüde değiştirecekseniz hazıklıklar başlayana kadar transferde önemli yol alacaksınız ki 11 Ağustos’ta lig başlayana kadar takım olgusu oluşabilsin.

Başkan Ali Ay ve Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe‘nin borçları eritme anlamında attığı adımlar elbette önemli.

Bir taraftan borçlardan arınıp, diğer taraftan doğru transfer hamleriyle birlikte kulübü kurumsal yapıya büründürmek Bursaspor’a yeni şampiyonlukların kapısını açacaktır.

Gün sözde değil özde destek günü olmalı…

Bursaspor kimsenin masasında meze olacak bir kulüp değil…

Yeni sezona eksikleri tamamlanmış stadyumda güçlü oyuncu kadrosuyla girmek için herkes üzerine düşeni yapmalı.

Stadın isim hakkının satışı, localar, ticari alanlar en iyi şekilde değerlendirilirse taraftar da üzerine düşeni yapacaktır.

Tabii ki desteği de sadece taraftardan beklememek lazım. Bu şehrin havasından, suyundan faydalanan tüm sanayici ve işadamları taşın altına gövdelerini olmasa da ellerini koymalı…