Geçen hafta taraftar rekorunun kırıldığı Fenerbahçe karşısında sergilenen oyun ve alınan 1-0’lık yenilgi hayal kırıklığı yaratmıştı.
Trabzon deplasmanı öncesinde Aziz’in cezalı oluşu yetmezmiş gibi Agu’dan sonra Kembo ve Jorquera’nın sakatlıklarına Badu’nun eklenmesi, üstüne üstlük Teknik Direktör Paul Le Guen’in rahatsızlanıp hastaneye kaldırılması Bursaspor’da neler oluyor dedirtti.
Takımın yaşadıklarında şanssızlık mı, ihmalkârlık mı var iyi irdelemek ve devre arasında çözüm yolları aramak lazım.
Maç günü hastaneden çıkıp Trabzon’a giden Paul Le Guen’in de eli kolu bağlı. Bu kadar dar bir kadro ve içi boş yedek kulübesiyle ne yapabilir ki?
Kendini deneyen Badu’nun kadrodan çıkarılıp orta alanda Furkan’ın yanına Merter’in sürülmesi, üstüne üstlük Trabzon’un Batalla’ya da pranga vurması yeşil beyazlı takımın pozisyon üretememesine neden oldu.
İlk yarıda Bursaspor sahaya iyi yayılıp rakibi karşılasa da hücuma çıkamadığı gibi kalesinde biri direkten dönmek üzere ciddi pozisyonlar verdi.
51’de Furkan’ın eskortluk yaptığı Yusuf Yazıcı elini kolunu sallaya sallaya kaleye sokulup topu ağlara göndermesi takımın direncini iyice kırdı.
Stancu ve Delarge’ın hücumda etkisiz kalması, Yusuf Erdoğan ve Kubilay ile çekilen şutlardan sonuç alınamaması yenilgiyi kaçınılmaz kıldı.
Trabzonspor’un direkten dönen topları, kaçan golleri düşünüldüğünde az hasarlı bir deplasman oldu.
Ancak Bursaspor bu yenilgiyle zirvenin hayli gerisine düştü.
Cumartesi günü Bursa’da oynanacak Gençlerbirliği maçı mutlaka kazanılıp 27 puana ulaşılmalı.
Ardından da yönetim ıskartaları elden çıkarıp mutlaka kadroya ciddi takviyeler yapmalı.
Yoksa geçen seneki gibi sıra takımı oluruz.
Bunu da bu camia bir daha kaldıramaz.