Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü…

Ne yazık ki ülkemizde gün geçmiyor ki kadın cinayeti yaşanmasın.

Cumartesi günü Samsun’da bir kadının 5 yaşındaki çocuğunun gözü önünde eski eşi tarafından dövülerek ağır yaralanması, Ankara’da 4 çocuk annesinin eşi tarafından öldürülmesi yürekleri dağladı.

Tüm spor camiası ve sivil toplum kuruluşları bir kez daha “Kadına şidete ve kadın cinayetlerine hayır” diyerek tepki verdi.

Nasıl bir toplum olduk ki kadın cinayetlerinin, şiddetin ardı arkası kesilmiyor. Yazıklar olsun.

Kadınları baştacı etmek varken, böylesine hurharca saldırılar toplumun kanayan yarası oldu.

Dünkü Boluspor maçına giden bir grup Bursasporlu kadın taraftar hem karşılaşmayı izlediler hem de açtıkları pankartlarla kadın cinayetlerine olan tepkilerini dile getirdiler.

Toplumsal bilinci oluşturmak için eğitim şart. Tabii ki verilen cezaların da en ağırından olması gerek. Kimsenin yaptığı yanında kalmamalı.

Yeter artık yeter…

Bursaspor’a gelecek olursak dün Boluspor karşısında takımı göremedik desek yalan olmaz.

Akhisarspor maçında müthiş bir geri dönüşe imza atan takımdan eser yoktu. Play-off yarışında puan kaybına tahammülü olmayan Bursaspor’un ilkyarı boyunca ne oynadığını kimse anlamadı. Burak Altıparmak, Ramazan Keskin, Özer Hurmacı, Emirhan Aydoğan dörtlüsüne rağmen orta alanda oyunu kontrol edemeyen ve pozisyon üretemeyen takım sanki sezonun son maçını oynuyor gibiydi.

İkinci devrede rakibin kendi kalesine attığı golle gelen beraberlikle umutlansak da bir dakika sonra Ataberk’in ağır bir kararla kırmızı kartla atılması her şeyin üzerine tuz biber ekti.

Son 3 maçtan 7 puan çıkaran ve ateş hattından uzaklaşmaya çalışan Boluspor’un ikinci yarıda sahaya sürdüğü Araz Abdullayev ve Kabongo Kasongo iki asist ve iki golle play-off hayallerimizi alıp götürdü.

Bursaspor bundan sonra oynayacağı maçlarda ne kadar puan toplarsa kâr olarak görmekten başka çare kalmadı. Üst gruptaki takımların aldığı sonuçlar ne yazık ki play-off hedefini şimdilik suya düşürdü.