Yeni bir teknik direktör, neredeyse tamamen yenilenmiş bir takım…

Sezona ilk kez uygulanan Video Yardımcı Hakem (VAR) uygulamasının kurbanı olarak Fenerbahçe yenilgisiyle başlayan, sonrasındaki 5 maçı berabere bitiren, Sivas deplasmanındaki ruhsuz futboluyla kolay teslim olan, Ankaragücü’nü sayılan tek golle yenerek galibiyet hasretini dindiren bir Bursaspor izliyoruz…

Genel anlamda Teknik Direktör Samet Aybaba yönetiminde sergilediği mücadeleci futbolu ve kazanma arzusuyla gelecek adına umut veren bu takım daha çok desteği hak ediyor.

Özellikle tribünlere gelen taraftarın bir bölümünün sorumluzluğu Bursaspor’u Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na abone etmiş durumda.

Beşiktaş maçında yaşanan saha olayları ve küfürlü tezahüratlar sonunda tribünlerde önemli bölüme gelen 2 maçlık kart bloke cezaları vardı. Başakşehir ve Ankaragücü maçlarında tribündeki taraftar sayısının azlığı ortada.

4. haftaki Beşiktaş maçının ardından şu ifadeleri dile getirmiştim:

“Dün geceki maçta taraftardan bahsetmeden olmaz…

Bu ekonomik krizde, kulübün meteliğe kurşun attığı bu yoklukta maça gelen taraftarın küfür etmesinin sahaya yabancı madde yağdırmasının kime ne faydası var? Yazık değil mi TFF’den gelecek para cezasına, kart blokelere. Beşiktaş’tan başka bir takımla maç oynamayacak mı Bursaspor? Taraftar desteği Başakşehir maçında gerekmeyecek mi?

Afresif tribün anlayışı böyle olamaz.

Hele ki yenen golden sonra 85’te atılan beraberlik golüne kadar olan 34 dakikalık bölümdeki sessizliği anlamak mümkün değil.”

6 yıl sonra bir resmi maça gelen Ankaragücü ve kardeş taraftarla festival havasında bir maç oynarken, malum kulübe küfür etmek hangi akla hizmet?

10 blok için verilen kart bloke cezası Bursaspor’u Galatasaray deplasmanının ardından evindeki Alanyaspor maçında yine taraftar desteğinden yoksun bırakacak. Maddi kayıplar da cabası…

Bir de bu bloklarda maç izleyip “Biz küfür etmedik, ceza nedeniyle mağduruz” diyerek adeta çıldırma noktasına gelen kombine bilet sahipleri var. Onların hakkını kim ödeyecek?

Elbette VAR sisteminden Bursaspor’un hep aleyhine kararlar çıkmış olması, TFF, MHK ve hakemlere duyulan öfkeyi bir yere kadar haklı bulabiliriz ama ne olursa olsun bu kulübe ceza getirecek eylemleri haklı çıkarmamalı.

Bursaspor taraftarı yeniden tam anlamıyla takımını sahiplenen, maç kazandıran hüviyetine bürünmezse korkarım sezon sonuna kadar daha çok tribün bloke cezaları gelecek.

8 maçta 8 puan toplayabilen bu takımın korku tüneline girmemek için daha çok desteğe ihtiyacı varken sorumsuzla hareketlerde bulunmanın kimsenin hakkı olmadığı düşüncesindeyim.

“Güzeller içinde bir seni seçtim kalbimi sana ben sana verdim” diye stadyumları inletip, takımına ceza aldıracak hareketlerde bulunmak tam bir tezatlık oluşturmuyor mu sizce?