4 Ekim 2025 tarihinde Olay Medya’nın dünyaya açılan penceresi olay.com.tr’de ‘Ruhban Okulu ve Batı Trakya’ başlıklı bir yazı kaleme almıştım.

Türkiye’nin, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılma girişimleri dahil Rum Azınlığa yönelik birçok alanda olumlu adımlar attığını, buna karşın Yunanistan’ın Batı Trakya Türkleri’ne iyi niyetli yaklaşmadığını vurgulamıştım.

Ve…

Lozan Antlaşması’na dayanan mütekabiliyet esasına dikkat çekerek sormuştum:

Bu süreçte Batı Trakya Türk Azınlığı’nın payına ne düşecek?

Üç gün sonra ilk payımızı aldık…

Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği (BTTDD) Genel Başkanı Hasan Küçük’e Yunanistan’a giriş yasağı! 

Bazı Avrupa ülkelerini kapsayan iş seyahati için yola çıkan Hasan Küçük’ün Yunanistan’a girişine izin verilmedi.

BTTDD, Bahçeköy (Kipi) Sınır Kapısı’nda yaşananlara yazılı bir açıklama ile tepki gösterdi.

Başkan Küçük’ün 15 Ağustos 2023 tarihinde de benzer bir uygulamayla karşı karşıya kaldığı hatırlatılan açıklamada, ‘Utanç Vesikası-2’ başlığı tercih edildi.

BTTDD, söz konusu açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Türkiye Cumhuriyeti iyi niyet göstergesi çerçevesinde Rum Azınlık mensuplarına hizmet etmesi için Heybeliada Ruhban Okulu’nu açmaya yönelik çalışmalar yürütürken, Yunan derin devleti yapacaklarından geri kalmıyor.”

Bu tatsız durum ve BTTDD’nin açıklaması, olaydan üç gün önce kaleme aldığım yazıdaki tespitlerimin ne kadar doğru olduğunu açıkça ortaya koydu.

***

Konuya ilişkin detayları öğrenebilmek için Hasan Küçük’ü aradım.

Bulgaristan üzerinden geçtiği Makedonya’dan Sırbistan’a giriş yapıyordu.

Yunanistan Gümrük Kapısı’nda yaşadıklarını en küçük ayrıntısına kadar anlattı:

“İpsala’dan çıkış yaptım ve Yunanistan’ın Bahçekapı (Kipi) Sınır Kapısı’na geldim. Schengen vizesi bulunan pasaportumu ve aracın evraklarını memura uzattım. Kısa süre sonra memur ‘Sistem Yunanistan topraklarına girişinize izin vermiyor’ dedi. ‘Bir yanlışınız var; bana 2023 yılında getirilen yasak 2024 yılında kalktı’ dedim. 1 Ekim 2025 tarihi itibarıyla yeni bir yasağın geldiğini söyledi. Sebebini sorduğumda; ‘Politik’ dedi ve elinden bir şey gelmediğini ifade etti. Bulgaristan üzerinden Avrupa seyahatime devam edebileceğimi vurguladı. Ardından da bir evrak uzatarak imzalamamı istedi. İmzalamayacağımı söyleyince, ‘Siz bilirsiniz’ dedi. İpsala’ya geri döndüm ve Bulgaristan’a giriş yaparak yoluma devam ettim.”

Küçük’ün anlattıkları içerisinde şüphesiz en dikkat çekeni giriş yasağı ile ilgili tek kelimelik gerekçe; politik.

Zaten Batı Trakya Türkleri ne çektiyse Yunanistan’ın bu politikasından çekti.

Göçe zorlama…

Ağır baskılar…

Etnik kimlik inkarı…

Okulların ve derneklerin adlarındaki ‘Türk’ kelimesinin kaldırılması…

Seçilmiş müftülerin tanınmaması…

60 binden fazla soydaşın bir gecede vatandaşlıktan atılması…

29 Ocak 1990’da dükkanlarının camlarının kırılıp dökülmesi…

Ve…

Benzeri insanlık dışı uygulamaların tamamı…

Söz konusu politikanın ürünü…

***

Yıl 2025…

Dünyada her şey çok değişti, değişiyor ama Atina’nın Türk Azınlığa yönelik baskıcı, yasakçı politikası hiç değişmiyor.

Maalesef…

İki ülke arasında son yıllarda esen barış rüzgarlarından; İstanbul’daki Rum Azınlık olması gerektiği gibi fazlasıyla nasiplenirken, Batı Trakya’da kötü hava şartları hiç eksik olmuyor…