Flipboard
Sorun yeni değil…
Camiayı temsil eden dernekler, milletvekilleri, siyasiler ve kurum başkanları devreye girer, sıkıntı büyümeden çözülür diye bekledim.
Kendilerince gerekeni yapmışlardır herhalde…
Ama…
Değişen bir şey olmadı.
Olmayınca…
Bazı Batı Trakya Türkleri, sosyal medya hesaplarından uygulamaya tepki gösterdiler.
O da fayda etmedi.
***
Son günlerde çok sayıda kişi aradı.
Uzun uzun konuştuk.
“Camianın evladısın. Batı Trakya ve Balkanlar’la ilgili yazılar kaleme alıyorsun. Bunu da yaz” dediler.
***
Konu şu…
Batı Trakya Türklerinin de aralarında bulunduğu Türkiye’de ikamet eden yabancı uyruklu soydaşlar, GÖÇ İdaresi tarafından kendilerine verilen ‘99’ ile başlayan Yabancı Kimlik Numaraları ve İkamet İzni Belgeleri ile yaşamlarını sürdürüyorlar. Bir süre önce mülteci, sığınmacı, soydaş ayrımı yapılmadan; mahallelerindeki Aile Sağlık Merkezi’nden kayıtları silindi. Kendilerine, “Bundan sonra siz ilçenizdeki ‘Göçmen Sağlığı Merkezi’ne gideceksiniz” denildi.
***
Suriyeli sığınmacıların ağırlıkta olduğu, Suriyeli doktorların görev yaptığı bu merkezlere gitmek zorunda bırakılmaları onları çok üzüyor.
Başka bir ülkenin bayrağı altında azınlık olarak Türklüğünü, dilini, dinini, kültürünü korumak için yıllarca her türlü zulme, ayrımcılığa göğüs germiş bu insanlar, ana vatanlarında böyle bir uygulamayı hak etmediklerini düşünüyorlar.
Çok haklılar.
Yunanistan’da hastaneye veya sağlık birimine gittiğinde Yunanca konuşmak zorunda kalan Türkler, ana vatanlarında yönlendirildikleri Göçmen Sağlığı Merkezlerinde Suriyeli tercümanlar aracılığıyla dertlerini anlatmaya çalıştıkları Suriyeli doktorlarda şifa arıyorlar.
***
Gelin o soydaşlardan birine kulak verelim…
“Ben yabancı uyruklu bir Batı Trakya Türküyüm. Yunanistan’ın bizlere yönelik baskıları sonucu Türkiye’ye geldim. Tekstilciyim. Yıllarca Türkiye ekonomisine, istihdamına katkı sağladım. Hatta ürünlerim bavul ticaretiyle çok sayıda ülkeye ihraç edildi. Vergimi, sigorta primlerimi bir gün bile aksatmadım. Göçmen Sağlığı Merkezlerine yönlendirilmemiz çok kötü oldu. Üzüldük. Geçtiğimiz günlerde rutin kontrollerim ve ilaçlarım için söz konusu merkeze gittim. İçerisi Suriyeli doluydu. Uzun süre bekledikten sonra nihayet sıra bana geldi. İçeriye girdim doktor Suriyeli. Zor anlaştık. İnanın gözyaşları içinde eve döndüm. Ankara’nın bu sorunu bir an önce çözmesi gerektiğini düşünüyorum. Yetkililere sesleniyorum; bize bunu yaşatmayın.”
Şimdi de başka bir hemşehrimizi dinleyelim…
“Ben ve kardeşlerim Türk vatandaşıyız. Batı Trakya’dan geldik. Yıllardır Türkiye’deyiz. Yaşlı annem bizim üzerimizden sağlık güvencesi altında. Ancak o Türk vatandaşı değil. Süresiz ikamet belgesi ve ‘99’ ile başlayan yabancı kimlik numarası var. 86 yaşında, zor yürüyor. Sürekli kullandığı ilaçları yazdırmak için Yıldırım ilçemizdeki Göçmen Sağlığı Merkezi’ne gittik mecburen… İçeride Suriyeli doktor var. Haliyle anlaşamadık. Merkezdeki tercümanı çağırdı. O da Suriyeli. Onun da ne kadar Türkçe bildiği tartışılır. Bu durum karşısında çok sinirlendim, üzüldüm. Biz Yunanistan’da çok çile çektik. Ana vatanımızda bunları yaşamak istemiyoruz. Biz Türküz. Etabli belgesi sahibiyiz. Yıllardır olduğu gibi mahallelerimizdeki sağlık ocaklarından ücretsiz hizmet almak istiyoruz.”
***
Söz konusu merkezleri gidip kendi gözümle de gördüm.
İçerisi Suriyeli doluydu.
Doktorlar da söylendiği gibi Suriyeli.
Girişte ve muayene odalarının kapılarında isimleri yazıyor.
İçerideki panolarda tüm yazılar hem Türkçe hem de Arapça.
Çektiğim fotoğraflar durumu tüm netliğiyle ortaya koyuyor.
***
Özetle…
SGK primleri eksiksiz ödenen Türk soylular ve birinci derece yakınları, Türk vatandaşları gibi sağlık hizmetlerinden her yerde yararlanmalıdır.
Hastane, Aile Sağlık Merkezi ayrımı yapılmadan…
Aile Sağlık Merkezi için yıllık 6 bin lira civarı ücret talep edilmeden…
Hastanelerde ‘kronik ağır hastalık’ kriterine takılmadan…
Bu onların hakkı.
‘Ailenin fertleri’, Aile Sağlık Merkezlerine geri dönmeli.
Yoksa üvey evlat olduklarına inanmaya başlayacaklar!
Gelinen nokta itibarıyla…
‘Cek-cak’ı bol süslü cümlelerle dolu bir açıklama değil, Sağlık Bakanlığı’ndan gelecek ‘Sorun çözüldü’ mesajını bekliyorlar.
