Flipboard
Çalışma Meclisi 5 yıl aradan sonra bir araya geldi.
1 Mayıs’tan iki gün önce yapılan toplantıda, emeğin, sendikal örgütlenmenin ve istihdamın geleceği konuşuldu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın başkanlık ettiği toplantıya işçi temsilcilerinin çarpıcı sözleri damga vurdu.
İktidara yakınlığı ile bilinen işçi sendikaları konfederasyonlarının başkanları bile sert konuştu.
Bakın TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay neler söyledi:
“9 Mayıs 2023’te imzalanan ve o dönemde çok iyi olan sözleşme, yüksek enflasyon nedeniyle anlamını yitirdi. 20 yıllık işçinin ücreti asgari ücretin biraz üzerine kadar düştü. Firmalar, örgütlenen işçinin üzerine çöküyor. ‘Seni işten atarım’ diyorlar.”
Ardından Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın söz aldı:
“Kamuda 950 bin kişi örgütlülüğün dışında duruyor. Toplu sözleşmede olmasına rağmen uygulanamayan maddelerde, Hazine ve Maliye Bakanlığının keyfine göre hareket edilecekse o zaman toplu sözleşmenin ne anlamı var?”
Yalçın’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı hedef alan sözlerinden sonra HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın asgari ücret ve bunun belirlenme yöntemine itirazı geldi:
“Asgari Ücret Tespit Komisyonu katılımcılıktan ve temsilden uzak. Bu komisyondan sağlıklı karar çıkmaz. Kurumuş söğütten düdük olmaz. Ülkemizde asgari ücret bir geçim ücreti oldu. Asgari ücretle yaşam devam ettirilemiyor.”
***
Muhalif sendikalara gelince…
KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak sert sözlerle eleştirilerini aktardı:
“Pembe tablolar çizilemez. Ortalama kira ortalama memur maaşı haline geldi. Memur maaşları yoksulluk sınırının yarısı kadar, grev hakkı yok. Öğrenciler okula aç gidiyor. Giyim yardımıyla uğraşan bir Maliye Bakanı var.”
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise sosyal diyalog mekanizmasının işlemediği bir dönem yaşandığını vurguladı, ardından Bakan Işıkhan’a sitemini iletti:
“Sayın Bakan Haziran 2023’ten bu yana görevde kendisini ziyaret ederek başarılar diledik. Ancak o diğer konfederasyonlara gitmesine rağmen bizim kapımızı çalmadı.”
***
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar tarladaki üreticinin çığlığı oldu:
“Gençler artık kırsalda kalmıyor. Afganlar olmasa hayvancılıkta yokuz. Çiftçi sayısı 1 milyondan 500 binlere kadar düştü. Prim ödeme gün sayısı 7 bin 200’e indirilmeli. Bu Maliye Bakanını nasıl ikna edeceğiz o da ayrı konu…”
***
İşveren temsilcisi TİSK’in Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol’un konuşması ise ‘Biz hangi ülkede yaşıyoruz’ dedirtecek tarzdandı…
Esnek ve uzaktan çalışmadan söz etti.
Evden çalışma ile iş-özel hayat dengesinin daha iyi kurulduğunu anlattı.
Sosyal yardımların prim ve vergiden muaf tutulmasını istedi.
***
Moderatör Bakan Işıkhan’ın, işçi temsilcilerinin eleştirilerini yoğunlaştırdığı ve 10 dakika sınırını aştığı anlarda, konuşmaların uzatılmamasını istemesi dikkat çekti.
Katılımcılar da, 10 dakikada ne anlatabilirse onu anlattı.
***
Toplantının ardından halı saha maçı vardı…
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, bazı sendikaların temsilcileriyle sahaya çıktı.
‘Emek Spor’ ve ‘Dayanışma Spor’ takımları karşılaştı.
Bir ara Bakan Işıkhan, Hak-İş Genel Başkanı’nın savunduğu kaleye penaltı kullandı.
Maç 7-7 berabere bitti.
Yani kazanan yoktu.
Genelde öyle olur zaten…
O kadar enerji kaybettikten sonra tatlı yemeden olmazdı…
Sahaya bir tepsi baklava geldi.
Toplantıdaki gerginlik halı sahada tatlıya bağlandı.
***
‘Pazarlık masasında da finalin böyle olması dileğiyle’ diyelim…
Ama zor…
Baklava tatlıdır, gerçekler acıdır…
‘Asgari ücrete ara zam yok’ deniyor.
Emeklilerin bu yöndeki talebine de sıcak bakılmıyor.
Çünkü elde para yok.
Özetle…
Türkiye’yi zor bir yaz bekliyor.
Önümüzdeki günlerde havalarla birlikte alanlar da çok ısınacağa benziyor.
Bunun ayak seslerini, yarın milyonları buluşturacak ‘1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ etkinliklerinde duyacağız.
Bursalı emekçiler, sabah FSM Caddesi’nde öğlen ise Kent Meydanı’nda hakları için haykıracak.
Emekçilerin seslerinin, Taksim’deki olası olayların gölgesinde kalmamasını umuyorum.
