Dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına gireceğiz.

Enflasyon tek haneye düşecek.

İşsizlik yüzde 5’in altına inecek.

Kişi başına düşen milli gelir 25 bin dolar olacak.

İhracat 500 milyar dolara çıkacak.

50 milyon turistten 50 milyar dolar gelir elde edilecek.

Bunlar, AK Parti’nin 2011 seçimleri öncesinde ‘Türkiye hazır, hedef 2023’ başlığıyla duyurduğu ekonomideki 2023 yılı hedefleriydi.

***

Söz konusu vaatlerin sıralandığı gün; Türkiye dünyanın 17. büyük ekonomisiydi. Enflasyon yüzde 10,43, kişi başına düşen milli gelir 10 bin 444 dolar, işsizlik oranı yüzde 9,8’di. İhracat 134,5 milyar dolara çıkmış, turizm gelirleri ise 23 milyar dolar seviyesine ulaşmıştı.

***

Peki bugün durum nedir?

Türkiye dünya ekonomileri arasında 22. sıraya geriledi. TÜİK’e göre yıllık enflasyon haziran ayı itibarıyla yüzde 38,21, kişi başına düşen milli gelir 10 bin doların altında, işsizlik oranı yüzde 8,8, 12 aylık ihracat haziran sonu itibarıyla 251,8 milyar dolar. Turizm geliri de 2022’de 46 milyar dolar oldu; bu yıl bu rakamın aşılacağı ifade ediliyor.

***

Kısacası…

2011 yılından bu yana gelinen noktada turizm hariç hedeflerin çok gerisinde kaldık.

Hatta enflasyon 4’e katlandı!

Hayat pahalılığı aldı başını gitti.

Türk lirası değersizleştikçe değersizleşti.

2011 yılında 1,50 liraya 1 dolar alabilirken, bugün 26,30 liraya 1 dolar alabiliyoruz.

Yani tarihimizin en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşıyoruz.

***

Gelelim, şok ÖTV artışı ile gelen 6 liralık zammın ardından Türkiye’nin gündemine oturan akaryakıt fiyatlarına…

2011 yılında 1 litre benzine 3,96 lira ödüyorduk, bugün 35 lira ödüyoruz.

Biraz daha detaylandıralım ki iyi anlaşılsın…

Bir aracın 50 litrelik deposu o gün 198 liraya doluyordu, bugün 1.750 liraya doluyor.

***

O yıl ekonominin başında Mehmet Şimşek vardı.

2015 yılında Naci Ağbal, ardından Berat Albayrak, Lütfü Elvan ve Nurettin Nebati geldi.

Şimdi kurtarıcı olarak yeniden Şimşek görevde.

Merkez Bankası’nın başına da, ABD’den ‘Müthiş Türk Kızı’ Hafize Gaye Erkan getirildi.

***

Bu arada…

2011’de bütçe açığı 17,4 milyar liraydı, 2022’de 139 milyar liraya çıktı.

2023’ün ilk 6 ayında rakam 483,2 milyar liraya ulaştı.

Açık nasıl kapanacak?

Tabii ki vergilerle…

***

Diyeceğim o ki…

Kemerler daha çok sıkılacak.

Vergiler dayanılmaz hale gelecek.

Pazarda, markette etiketler uçacak.

Akaryakıt pompasından daha ne zamlar akacak.

Canımız çok sıkılacak.

Ama olsun…

 

Tesellimiz ve umudumuz çok!

Togg’umuz var, Karadeniz’den doğalgaz ve Gabar’dan petrol fışkırıyor, 44 yaşında emekli oluyoruz, doğalgaz faturalarını bazen devlet ödüyor, TOKİ ucuz konutlar yapıyor, yerli İHA’lar ve SİHA’lar üretiliyor, bir Türk’e uzaya yolculuk bileti alındı, asgari ücret 11 bin 402 lira oldu, en düşük memur maaşı 22 bin liraya çıkarıldı. Sadece emekliler beklediğini alamadı ama onlara da bir şeyler yapılır hayırlısıyla…

***

Nihayetinde

Ağır ekonomik şartlar ve büyük deprem felaketinin ertesinde gidilen seçimde…

Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğindeki hükümete…

‘Duyanlara duymayanlara, biz onu seviyoruz, çok seviyoruz’ diyerek yeniden görev verilmedi mi?

Verildi.

Muhalefet de darmadağın oldu zaten.

O zaman

İktidarın uygun bulduğu acı reçeteyi hep beraber sineye çekeceğiz.

Acısıyla, tatlısıyla…

‘Durmak yok yola devam.’