Hasan Ali Çavuş
Hasan Ali Çavuş

Ulu Önder Atatürk’e Bursa’dan 100. yıl mektubu…

Köşe Yazısını Dinle

Atam…

İşgal altındaki Bursa’nın yasını temsilen Meclis’in kürsüsüne konulan siyah örtünün, zaferin ardından kaldırılmasıyla aydınlanan Bursa hala ışıl ışıl.

11 Eylül 1922’den bu yana ay yıldızlı bayrağımız şehrin her yerinde tüm ihtişamıyla dalgalanmaya devam ediyor.

Size olan saygı, sevgi, özlem ve şükran çığ gibi büyüyor.

Tarifi zor ama şunu söyleyebilirim…

İnsanlar kollarına, araçlarına, dağlara taşlara imzanızı atıyor.

Silüetinizi, fotoğrafınızı görmediğimiz yer yok neredeyse…

10 Kasım’da, 29 Ekim’de, 30 Ağustos’ta sevgi seli Mudanya’dan, Gemlik’ten denize akıyor.

Göklere adınız yazılıyor.

***

Atam…

Çok sevdiğiniz ve 1922 ile 1938 yılları arasında 17 kez ziyaret ettiğiniz şehrimiz artık kabuğuna sığmıyor.

Büyüyor…

Ama…

Maalesef büyüdükçe kirleniyor…

Müzeye dönüştürülen köşkünüzden…

Ya da…

Yakınındaki Çelik Palas Otel’deki odanızdan Ova’ya baktığınızda binlerce yapı görüyorsunuz.

‘Yeşil Bursa’ artık bir beton yığını.

Ve…

Bunların yarısı depreme dayanıksız kaçak yapılar.

Hatay merkezli büyük depremin ardından kentsel dönüşümle soruna çare aranıyor..

***

Temelini attığınız İpekiş ile açılışını yaptığınız Merinos ve Suni İpek fabrikaları, sanayileşme atılımlarında planladığınız gibi model oldu.

Şehrimiz önce ‘Tekstil Kenti’ sonra ‘Otomotiv Başkenti’ unvanına kavuştu.

İlk Organize Sanayi Bölgesi (OSB) 1961 yılında Bursa’da kuruldu.

Ardından yenileri geldi.

20 civarında OSB’miz var artık.

Böyle olunca…

Bazı şeyler kontrolden çıktı.

Yukarıda sözünü ettiğim gibi şehir beton yığınına dönüştü.

Türkiye’nin her yerinden, hatta Ata toprağınız Balkanlar dahil sınır ötesinden yüz binlerce soydaşımız Bursa’ya göç etti.

Son yıllarda ise…

Ülkelerindeki savaştan kaçan Suriyelilerle doldu taştı kentimiz.

Şehir milyonlara iş ve aş verirken özünden çok şey kaybetti.

Daha doğrusu…

Sizin geleceği kurtarması için yaptırdığınız örnek projeler unutuldu.

Sonucunda plansız büyüdük.

Hani o gözünüz gibi baktığınız ve tarımda önemli roller biçtiğiniz Bursa Ovası var ya…

Yaşam savaşı veriyor.

Uludağ’ın eteklerinden ovaya bereket getiren derelerden artık zehir akıyor.

Denizlerimiz müsilaj işgalinden yeni kurtuldu.

Şehrin sembolü zeytin ve şeftali ağaçları zehire bulanmadan ürün vermiyor artık…

Kestane ağaçları çoktan kurudu.

Kaplıcalardaki her derde deva şifalı suları da bugüne kadar gerektiği gibi kullanamadık.

Buna karşın…

Uludağ’ın kaynaklarından fışkıran kaliteli sular şişelenip satılıyor.

‘Velhasıl Bursa sudan ibarettir.’

***

Bu arada…

Şunu da hatırlatmakta fayda var…

Bursa çok yara aldı ama ülke ekonomisine önemli katkılar sağladı.

Sağlamaya devam ediyor.

200 civarında ülkeye yaklaşık 16 milyar dolar ihracat yapıyoruz.

Oyak Renault, Tofaş ve Karsan gibi otomotiv fabrikalarına Milli gururumuz eklendi.

‘Akıllı cihaz’ olarak adlandırılan “Türkiye’nin Otomobili” elektrikli Togg Gemlik’te üretiliyor.

Tekstilde akıllı kumaşlarla fark yaratıyoruz.

Son teknoloji makinelerimiz dünyanın dört bir yanına gidiyor.

Savunma sanayimizle ordumuza önemli katkılar sağlıyoruz.

Uzay ve havacılık yeni gözdemiz.

***

Atam…

Galiba…

Şehir olarak, ‘akıllı’ ürünler üretmeyi başardık ama kendimiz akıllanmadık!

***

Çok sevdiğiniz spora değinmek isterim biraz da..

İşgal kuvvetlerine karşı İstanbul’da kazanılan zaferlerle Yüce Ordumuza ve milletimize büyük moral veren futbol hala en popüler spor dalı.

Bursaspor 2009-2010 sezonunda Süper Lig şampiyonluğu yaşadı.

Çok sevindik.

Şimdi ise kahroluyoruz.

Atatürk Stadı’nda Şampiyonlar Ligi maçı oynayan o büyük takım, bugün TFF 2. Lig’de mücadele ediyor.

Atam size bir kötü haberi daha vermek zorundayım.

Hani 1926’da yapımı için bağışta bulunduğunuz Atatürk Stadyumu var ya…

Yıkıldı.

Yerine millet bahçesi yapıldı.

Başka bir yere inşa edilen stadyumun da adı değiştirildi.

Aslında bu sadece Bursa’da olmadı.

Birçok stadyumdan adınız kazındı.

Ancak bu yıl güzel bir gelişme oldu.

Bursaspor yönetimi yeniden isim değişikliğine gitti.

Yeşil beyazlı kulübün stadyumuna sponsor eklentili de olsa isminiz yeniden verildi.

Yeni adı…

100. Yıl Atatürk Sütaş Timsah Stadyumu.

***

Sevgili Atam…

Adınızın son yıllarda silindiği bir yer de neresi biliyor musunuz?

Bursa dahil…

Cuma hutbeleri.

Son nefesine kadar şahsınıza hakaret yağdıran, hatta Kurtuluş Savaşı için ‘Keşke Yunan kazansaydı’ diyen fesli bir zatı hastalığında ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı, Milli bayramlarımızda adınıza cuma hutbelerinde yer vermiyor.

Yarın ne olacak bekleyip göreceğiz…

Az da olsa, Bursa’da da var böyle insanlar…

Ancak sayıları her geçen gün azalıyor.

Çünkü…

Sizin ‘aman dikkat’ deyip uyardığınız cemaatlerden biri darbe girişimi yapınca değeriniz ve uyarılarınız çok daha iyi anlaşıldı.

***

Bu arada…

Siz ulaşım yatırımlarına büyük önem vermiştiniz.

Demir ağlarla örmüştünüz yurdun dört bir yanını…

Söylemeye utanıyorum ama…

Bursa’da gerçek anlamda çalışan bir havalimanı yok.

Özlemimiz sadece uçak değil…

Yıllardır hızlı tren bekliyoruz.

İşte böyle Atam…

Hava ulaşımına ve demiryolu ağına dahil olamamış ‘gelişmiş’ bir şehirde yaşıyoruz.

***

Atam…

Siz rahat uyuyun…

Bizler, emanet ettiğiniz Cumhuriyet’e 100. yılında sahip çıkmaya, işaret ettiğiniz yolda yılmadan yürümeye devam ediyoruz.

Allah’ın izniyle…

Geç de olsa…

Her türlü zorluğun üstesinden geliriz.

Nihayetinde…

Bizler, ülkeyi yoktan var eden Atatürk’ün çocuklarıyız.

***

Şimdi müsaadenizle Cumhuriyetin 100. yılını doyasıya kutlamak istiyoruz.

Bu gece, açılışını yaptığınız Merinos’taki fabrikanın yerini alan  Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde senfoni ile sizi ve kurduğunuz Cumhuriyeti anacağız.

Yarın akşam da, memleketiniz Selanik’ten mübadelede Türkiye’ye gelen hemşehrilerinizin öncülüğünde Görükle’de meşalelerle aydınlık yarınlara yeni ufuklar açacağız.

29 Ekim’de ise FSM’de geleneksel ‘Cumhuriyet Yürüyüşü’ var.

Her yıl olduğu gibi yine yüz binler buluşacak orada…

Bir de unutmadan…

2 Şubat 1938 gecesi Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Tarihi Binası’ndaki baloda oynadığınız zeybek hala dillerde…

Geçtiğimiz günlerde…

Büyükşehir Belediyesi organizasyonunda aynı salonda anınıza zeybek oynandı.

Duygulandık…

Çıkışta sizin o gecenin sonunda aracınıza binerken söylediğiniz gibi…

‘Ne güzel bir geceydi’ dedik…

***

Atam…

Sözlerime burada son verirken…

Bize yaşattığınız 100. yıl gururu için sonsuz teşekkürler.

Son nefesimize kadar kalplerimizin en değerli köşesinde ve cuma namazları dahil dualarımızda olmaya devam edeceksin.

Evlatlarımıza bırakacağımız en değerli miras kurduğunuz Cumhuriyet olacaktır.

Saygı ve özlemle…

Ne mutlu Türküm diyene…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X