İnsanın hayatında unutamayacağı geceler vardır.

İşte onlardan birini yaşadım önceki akşam.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına ithafen hazırlanan ‘Bir Büyük Dünya – Aşık Veysel’ programında…

Büyük Türk halk ozanı ile sazı, 7 solist ve Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde…

Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde ilk olarak Aşık Veysel’in dilinden şu cümleler döküldü…

‘Bir küçük dünyam var içimde benim

Mihnetim ziynetim bana kâfidir

Görenler dar görür geniştir bana

Sohbetim ülfetim bana kâfidir.

İstemem dünyanın saltanatını

Süslü giyimini Arap atını

Bilirsem Türklüğüm var kıymetini

Vatanım milletim bana kâfidir.’

***

Ardından…

Sazı ve bu güzel satırlarla bütünleşen orkestra devreye girdi…

Kısacası…

Anadolu kültürünü sonsuzluğa aktaran eserlerle başladı 100. yıl yolcuğumuz.

Anadolu’da yakılan bağımsızlık ateşi gibi…

***

Sonra…

Uzun ince bir yola çıktık.

Yürüdük gündüz gece…

Vatan sevgisini, mütevazılığı, çalışkanlığı, fikir açıklığını, bilgiye değeri gördük her yerde…

***

Aşık Veysel, ‘Kurban olam kalem tutan ellere’ derken, Atatürk’ün sözü geldi aklıma…

‘En büyük savaş cahilliğe karşı yapılan savaştır.’

O anda Aşık Veysel tekrar aldı sazı eline…

‘Ağlayalım Atatürk’e

Bütün dünya kan ağladı

Başbuğ olmuştu mülke

Geldi ecel can ağladı’

***

Gel de ağlama…

***

Ama böyle bitmemeliydi…

Tıpkı…

19 Mayıs 1919’da Atatürk’ün Samsun’a çıkışı ile başlayan ve Kurtuluş Savaşı ile devam eden Türk milletinin zaferlerle dolu yolculuğu gibi…

29 Ekim 1923’te Tarihi Meclis Binası’ndan yükselen ‘Yaşasın Cumhuriyet’ seslerini, 100. yılda çok daha güçlü bir şekilde duyurmalıydık dünyaya…

Sanatın gücüyle..

Öyle de yaptık…

***

Israrlı alkışlarla sahneden ayrılamayan orkestraya dönen ‘Bir Büyük Dünya – Aşık Veysel’ eserinin sahibi Erberk Eryılmaz, ‘Çalın davulları’ diyerek bizleri Büyük Önder’in memleketi Selanik’e götürdü.

Salonda bir duygu seli…

Kelimelerle anlatılmaz.

Ama…

Dediğim gibi böyle bitmemeliydi gece…

Coşmalıydık.

***

Girişte dağıtılan bayrakları aldık elimize…

Orkestra Şefi Naci Örgüç bir komutan edasıyla kaldırdı elini…

Kim tutar bizi…

Ellerimizde ay yıldızlı bayraklar salonu inlettik…

‘Çıktık açık alınla on yılda her savaştan;

On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan;

Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan,

Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan.’

Türk’üz: Cumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi;

Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!