“Her söz yerinde ve zamanında
söylenmelidir…
Bir sözün zamanı gelmeden söy-
lenmesi, büyük zararlara yol açabi-
lir. Bunun için, uygun olmayan za-
manda aklına geleni söyleyen kim-
se cezalandırılır.“
İşte, “Vakitsiz öten horoz, uğur-
suz sayılarak kesilir ve eti yenir”
atasözümüz bu nedenle söylenmiştir.
*
Bu atasözünü siyasi tarihimizde ben
ilk kez merhum Süleyman Demi-
rel’den duymuştum…
Bu bağlamda; yerel seçimlere daha
yaklaşık 6 ay varken horozlar ötmeye
başladı.
Yani, duygularına ve hırslarına gem
vuramayan aday adayları, ortalığa dökül-
düler bile.
*
Herkesin gönlünde bir aslan yatar…
Bu gayet doğaldır. Ancak, genel mer-
kezlerden kabul alınmadan önce, isimle-
rin ortalığa çıkarılması veya çıkması,
bana göre hata…
*
Neden hata…
Çünkü, hedef oluyorlar…
Çünkü, şer cepheleri hemen aleyhte
çalışmalara başlıyor…
Çünkü, mevcut başkanlara biraz ayıp
oluyor…
Ayrıca…
Mevcut belediye başkanlarının da “eli
armut toplamayacak” diye düşünüyo-
rum.
*
Mesela…
“Erken öten horozun” başına ge-
lenlere en yakın örnek CHP’de yaşandı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminden yeni
çıkan Muharrem İnce, aile yemeğinde
genel başkanına “sen çekil, ben parti-
nin başına geçeyim” deyiverdi.
*
Duramadı, sabretmesini bilemedi…
Yani erken öttü erken…
Peki netice ne oldu?
Hem kendini hem partisini yıprattı.
*
Yerel seçimlerin en hassas konusu…
Aynı partiden mevcut başkanların
karşısına aday çıkmak, çıkarmak, kulisini
yapmak, alttan çalışmak gibi hamleler
etik olmasa da, bunlar siyasetin içindeki
gerçekler.
*
Diyeceğim şu ki…
Ego ile özgüveni, samimiyetle entri-
kayı, siyasetle hizipçiliği karıştırmamak
lazım…
Tilki dönmesin diye dükkânı ateşe ve-
renler sonunda zararlı çıkanlar olacaktır.