Melis Evcimen
Melis Evcimen
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Gecesi ayrı gündüzü ayrı güzel… Bu şehir bambaşka…

Köşe Yazısını Dinle

Küçük bir ülke olan Slovakya’nın şirin başkenti Bratislava…

Tarihi dokusunu itinayla korumuş küçük şirin bir yer… Özellikle bizim gibi yeni yıl zamanına yakın gidersiniz burada yeni yıl için hazırlanmış küçük pazarlara gidip keyifli vakit geçirebilirsiniz…

İlk gözümüze çarpan  ‘Hlavnê Nâmestie Meydanı’  burası şehrin göbeği. Bir sürü kafeler yemek yerleri heykeller neye nereye bakacağınız şaşırıyorsunuz yeni yıl için hazırlanmış büyük çam ağacının ışıltısından gözünüzü alamıyorsunuz adeta… Her yer ışıl ışıl gündüzü ayrı gecesi ayrı güzel bir yer diyebiliriz aslında…

Bratislava‘nın en dikkat çeken ve hoşumuza giden tarafı her yerin birbirine yakın oluşu yürüyerek görülmesi gereken yerleri gezebiliyorsunuz hele bizim gibi meydana yakın bir otelde kalıyorsanız keyfinize diyecek yok diyebiliriz….

Slovakya, bağımsızlığını geç ilan eden bir ülke olduğu için kültüründe pek çok devletin izlerini taşıyor. En ağırlıklı olanları Macar ve Alman kültürü. Çoğu tarihi eser Macar sanatçılarına ait…

Sokaklarda gezerken önünüze bir anda şehrin en meşhur heykeli ‘Cumil’ çalışan adam heykeli bütün muzipliği ile ayaklarınızın önünde beliriverir. Biraz ilerde sanki hayatın coşkusuna katılma isteğini simgeler gibi bir heykel daha çıkıverir karşınıza… ‘Schöner Naci’, bütün sevimliliğiyle her an canlanacak gibi bir hali vardır.

Söylenene göre, Schöne Naci aslında hali vakti yerinde, iyi giyinen, yakışıklı, kibar ve çapkın biri. Fakat bir gün bir kıza aşık olup karşılık bulamayınca aşkından aklını yitiriyor. Ondan sonra şehrin sokaklarında elinde çiçeklerle dolaşan bir nevi köyün sempatik ve zararsız delisi haline geliyor. Bu heykel de onun anısına yapılmış.

Buraya olurda yolunuz düşerse mutlaka Napolyon Askeri, Hans Christian Andersen, Schöner Naci, Paparazzi, Cumil gibi pek çok heykelleri görmeden geçmeyin. Turistlerin en rağbet ettiği ve etrafında fotoğraf çektirmek istediği heykeller..

Şehrin en dikkat çeken 1300 yılından kalma St.Michael’s Kapısı görülmesi gereken yerlerden biri.  Ortaçağda 4 devasa kapı ile korunan şehirde kalan tek kapı.

Şehrin sıfır noktası da bu kapının altında işaretliymiş. Bu noktadan dünyanın belli başlı şehirlerine olan mesafeler işaretlenmiş. İstanbul, bu sıfır noktasına 1231 km uzaklıkta…

Şehrin sokak lezzetlerine tadına bakmak için meydanda kurulmuş ufak ufak yeni yıl için kurulmuş dükkanlarda hem değişik sokak lezzetlerinin tadına bakıyorsunuz hem de burada el yapımı incik boncuk hediyelik eşyalara da bir göz atabiliyorsunuz…

Bratislava’ya gelenlerin uğrak noktası Bratislava Kalesi, ülkenin en eski tarihi yapılarından birisi olarak ön plana çıkıyor. Kaleye ziyarete gelenler şehrin eşsiz manzarasıyla karşı karşıya kalıyor…

Zaman içerisinde çok fazla hasar görmüş olmasına rağmen düzenli yenileme çalışmaları ile ilk günkü halini aratmayacak şekilde yeni ve bakımlı oluşu dikkatimizi çekti. Şehri şöyle baştan sona görebileceğiniz merkeze de yakın yürüyerek de gidilebilecek bir kale. Bence mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri.

Küçük bir şehir olduğu için buraya 1 gün en fazla 2 gün yeterli gezmeniz için.

Bizim gibi Viyana-Budapeşte-Prag üçlüsünü ziyaret ederseniz Viyana’ya sadece 1 saat uzaklıktaki Bratislava’yı görmeden dönmemenizi tavsiye ederim.

 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X