Eşsiz doğası, turkuaz mavisi denizi bembeyaz kumları ve yemyeşil palmiye ağaçlarıyla süslenmiş doğasıyla büyüleyici yer Maldivler…

Asya‘nın en küçük ülkesi. Başkenti Male şehri. Maldivler Cumhuriyeti, Hint Okyanusu‘nda yer alan ve tam tamına 1.200 adadan oluşan bir yer.

Her yıl binlerce turistin kapısını çaldığı eşsiz doğa harikası özellikle balayı çiftlerinin çoğunlukla tercih ettiği yerler arasında…

Bu eşsiz doğa harikası yere gitmek isteyenler için belirteyim. Vizesiz seyahat imkanı sayesinde, kolaylıkla Maldivler‘e gitme fırsatı yakalayabilirsiniz…

Maldivler’e ne zaman gitmeliyiz? Derseniz, ülkenin tüm yıl boyunca çok iyi bir iklime sahip olduğu söylenmelidir, ancak Kuru bir mevsimi ve yağmurlu bir havası da vardır… Biz Ağustos ayında gitmiştik… Hava oldukça sıcaktı… Bazı akşamlar yağışların olduğunu da gördük. Benim gibi beyaz tenliyseniz mutlaka güneş kreminizi yanınızdan ayırmayın derim 😉

İstanbul’dan Male’ye direkt uçuşlarda ortalama 8 saat civarında sürüyor… Bu süre aktarmalı uçuşlarda ise 11 veya 12 saat civarında sürmekte…

Ayrıca Maldivler ve Türkiye arasındaki 2 – 3 saatlik artı zaman farkı bulunuyor bilginiz olsun…

Bu güzel yere geldik neler yapabiliriz diye soracak olursanız?

Hemen hemen tüm oteller kendi gezi programlarını size sunar, temelde şunları içerir:  Issız adalara geziler günlük tur, şnorkel veya dalış seansları, sahilde barbekü, deniz uçağı gezileri, gece balıkçılığı, kaplıcalar, su sporları ve sahilde, otellerin içinde tipik eğlencesi …

Bunlardan bazıları ücretli bazısı ücretsiz otelin size sunduğu paket programlarına göre değişkenlik gösteriyor…

Şnorkelli dalış ile insanlara zararsız köpek balıkları ve daha birçok deniz canlısını yakından görme şansını yakalamış olacaksınız. Ben bu şansı uzaktan izlemeyi tercih ettim 🙂

Adalarda karşılaşacağınız karayolu araçları sadece golf arabaları ve bisikletler, bu bile adaları sevmemiz için başlı başına bir neden.

Çalışanlar çok cana yakın ve ilgiliydi… Bir anda karşınıza çıkıp  “Marhabaa… Marhabaa…” derlerse şaşırmayın.

Maldiv halkı zamanla Arapça birçok kelimeyi de kendi dillerine eklemişler.

Çalışanlardan biriyle sohbet esnasında öğreniyoruz ki adada herkes İngilizce biliyor fakat kendi aralarında ve evlerinde Maldivlilerin kendi dili olan ‘Dhivehi’ dilini konuşuyorlarmış.

Bu eşsiz yerin yemek kültürü de oldukça zengin. Tropikal meyveler, Hint yemekleri ve muazzam deniz ürünlerinin yanısıra oteller aslında  dünya mutfağından birçok yemeğe yer veriyor, ama tabi ki bizim önerimiz deniz ürünlerinden yana…

Maldivleri bir rota olarak görmenin en büyük sebeplerinden biri, ada içerisinde, özgürce ve güvenle vakit geçirebiliyor olmak. Yanı başınızda ki turkuaz sulara bırakıp yorgunluğunuzu palmiye ağaçlarının gölgesinde atabiliyorsunuz…