2017’de Olay TV’nin kapısından içeri girdiğimde Bursaspor Süper Lig’deydi.
Hem mesleğe yeni başlamanın verdiği heyecan hem de Süper Lig’deki ambiyansta Bursaspor’un maçlarını takip eden yayınlar yapmak benim için çok heyecan vericiydi.
Malesef iki yılın ardından sırayla yaşanan düşüşlerle birlikte, hep hüsran ve mutsuzlukla biten yayınlarla kendimi pekiştirmek zorunda kaldım…
Ta ki şampiyonluk ve kupa töreni yayınlarına kadar.
Geçtiğimiz yıllarda 2.Lig’de bomboş tribünlerden yapılan yayın, haliyle bu kadar coşkulu olmayacaktı asla.
Benim de Bursaspor’u ekran önünde takip eden bir gazeteci olarak ilk şampiyonluk deneyimim ve ilk şampiyonluk yayınımdı.
Haliyle gördüğüm ilk şampiyonluk kupasıydı.
İnsanın hayatında unutulmaz anlar vardır ya hani…
Yöneticisinden oyuncusuna, siyasetçisinden taraftarına; konukların mutluluk gözyaşlarına ve kısılmış seslerine tanıklık ederek coşku içinde yaptığım o yayını, anlık refleksleri ve duyguları hiç unutamayacağım.
“Nicelerini görmek nasip olsun!” dedikten sonra, şimdi Bursaspor’un şampiyonluğunu kendi penceremden okumak istiyorum.
***
Bursaspor’un Süper Lig yolunda kazandığı bu ilk zafer, bir dönemi yeniden başlattı.
Şampiyonluk yolculuğunda camiaya eşlik eden herkesi de adeta silkeledi.
Peki nasıl?
Öncelikle yitip giden umutları dirilterek herkesin heyecanını geri getirdi.
Şampiyonluğun baş mimarlarından olan Başkan Enes Çelik ve yönetimi, önce şehri ayağa kaldırdı, ardından takımı ve taraftarı…
Yönetime ve kent dinamiklerine güvenen taraftar, basını da geri getirdi.
3-5 kişinin takip ettiği Bursaspor maçlarından, bu sezon basın tribününde yer bulmanın imkânsız hâle geldiği günlere ulaşıldı.
Yerelden ulusala açılan kapıyla, Süper Lig’den düşüşünün ardından unutulan camia, yeniden ulusal medyada geniş yer bulmaya başladı.
Yüksek takipçili futbol sayfaları yeniden belgesel çekimleri için kulübün kapısını çalmaya başladı.
Bursaspor’un dirilişini hisseden taraftar, her maçta daha çok kenetlendi ve stadyumu boş bırakmamaya and içti.
Eşini, çocuğunu yanına alan maça geldi.
Stadyumun yolunu unutanlar yeniden hatırladı.
Kadın sayısının artmasıyla güven ortamı da doğru orantılı olarak yükseldi.
Gelecek nesillere aşılanacak Bursaspor sevgisinin temelleri de çocuklarla birlikte atıldı.
İşte bu heyecan, stadyumun çehresini değiştirdi!
Gelecek sezon kombine satışları şimdiden 25 bine dayanmışken, Balıkesir’de, Özlüce’deki şampiyonluk kutlamalarında ve Atatürk Spor Kompleksi Matlı Stadyumu’ndaki kupa töreninde gördüğümüz bu coşkulu tabloyu, 2. Lig’de de sürdürmeyi umut ediyor, şimdiden gelecek yılda da şampiyonluğun en büyük adayı olmamızı arzuluyorum.
**
Ayrıca değinmek istediğim bir husus daha var.
Değişen çehreye ve yeniden kazanılan kaliteye vereceğim en güzel örneklerin başında Mahmut Orhan konseri geliyor.
Türkiye’de genç kuşak tarafından tanınsa da, dünya çapında ün yapmış bir DJ kendisi.
Konser biletleri, yüksek fiyatlara rağmen adeta kapış kapış satılıyor.
Mahmut Orhan, hem Bursalı hem de Bursasporlu.
Bilet gelirlerinin tamamının Bursaspor’a bağışlanacağı bu konserin, bu zamana kadar yapılmayıp bu yıl gerçekleştirilmesi, kulübe ekonomik anlamda önemli bir katkı sağlaması ve küresel çapta ses getirecek bir organizasyon olması açısından yönetim için büyük bir prestij başarısı da olacaktır.
7 Haziran’da İstanbul’da da bir konseri olacak. Biletler İstanbul’da 2.200 TL ile 25.000 TL arasında değişirken, Bursa’daki konserde fiyatlar 500 TL’den başlayıp en yüksek 3.500 TL’ye kadar çıkıyor.
Şu ana kadar Bursa’daki konser için 15 bin bilet satılmış durumda.
İstanbul yerine Bursa’daki konsere gelin derim.
Hadi, son bir destekle kalan biletleri de tüketip konser alanında buluşalım.
Şampiyon Bursaspor için sezon finalinde son bir kez daha coşalım.
Hem ne demiştik;
En çok biz üzüldük, en çok biz eğleneceğiz!