Elimde bir su faturası var.

Faturanın dönem borç tutarı hanesinde 32 lira 50 kuruş yazıyor.

Fatura sahibi abonemiz, o ay sadece 3 lira 70 kuruşluk su tüketmiş.

Belli ki tek yaşıyor ve su tasarrufu konusunda da hayli duyarlı bu abone.

Peki, sadece 3 lira 70 kuruşluk su tüketen bu vatandaş, nasıl oluyor da 32 lira 50 kuruş fatura ödemek zorunda kalıyor?

Sorunun yanıtını faturayı detaylı inceleyerek bulmaya çalışalım.

Atık su bedeli: 93 kuruş.

Bakım bedeli: 2 lira 32 kuruş.

Çevre temizlik bedeli, 47 kuruş.

KDV: 4 lira 57 kuruş.

Katı atık toplama bedeli: 21 lira!

“Bu katı atık toplama bedeli de neyin nesi?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim.

Efendim bu bedel,  katı atık bedeli adı altında su faturaları üzerinden vatandaştan tahsil edilen ve kuruşu kuruşuna ilçe belediyelerinin kasasına giden para demek.

Yani aslında vatandaşın tükettiği su ile uzaktan, yakından ilgisi yok.

Ancak nedense su faturaları üzerinden tahsil ediliyor.

Yani ne BUSKİ’nin ne de Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kasasına tek delikli kuruş giriyor.

Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ’nin kasasına giren para, 32 lira 50 kuruşluk faturada sadece 6 lira 95 kuruş.

Şimdi bir düşünün…

Vatandaş evine geldi ve posta kutusunda gördüğü su faturasını eline aldı.

İlk olarak dönem borç tutarını bakacak, hemen ardından tükettiği su bedeline.

3 liralık su tüketmiş, 32 liralık fatura ödemek zorunda bırakılmış.

Aradaki dağlar kadar farkı görünce, kimin kulaklarını çınlatacak?

Vatandaşın kaçta kaçı, aslında  su tüketimi için ödediği fatura bedelinin büyük kısmını yaşadığı ilçenin belediyesinin kasasına girdiğini biliyor?

Büyükşehir belediye başkanları, bu işten dolayı vatandaşın epey tepkisini çekiyor.

Bilmem farkındalar mı?

 

Filmde Bursa yok

 

Sağlık Bakanı Dr.  Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından videolu bir mesaj paylaştı.

Koca, 18 il ve 1 ilçenin önemli toplanma alanlarının boş olduğunu gösteren bir video paylaşırken,  videoda  “Bu filmin kahramanları günü evde geçirenlerdir. Sağ ol Türkiye” diyor.

Güzel bir mesaj.

Videoyu da izledim, o da güzel bir çalışma.

Ancak o 18 il arasında Bursa yok.

Bursa’nın toplanma alanları dolu mu peki?

Hayır boş.

İşte tüm gazeteler manşetten verdi hafta sonlarında Bursa merkezinin nasıl sessizliğe gömüldüğünü.

Filmi elbette Koca hazırlamadı.

Ancak milyonlarca insanın izlediği videoyu hazırlayanlar Bursa’yı yok saymışlar.

 

Bir okuyucu iletisi

 

Sayın Arif ağabeyimizi (Tak) sever sayarız.O yıllarca karnımızı doyurduğumuz lokantasında bizlere hizmet verdi. Fakat bu sorumluluk onun üstesinden geleceği iş değil. Arif abi bırak gençlere, dertler için koşsunlar, yetkililere seslerini duyursunlar. Sen kahveni iç, sanat müziği ve ilahiler dinle rahat et.

 

***

Kovid- 19 gerçekleri ile şimdi yüzleşmekten kaçarsak, rakamları şeffaf şekilde açıklamadığımızda halkın endişesi daha da artacak. Nasıl mı? Sağlık sektöründe çalışanların sözlerini  ve cenazelerin definle ilgili prosedürleri haklı olarak insanımızı endişelendiriyor. O nedenle şeffaflık,doğruluk esas olmalıdır.

 

Hüseyin İlhan