Doğrusu, son derece köklü bir revizyon yapıldı.

Hem MYK‘da hem de Bakanlar Kurulu’nda…

Bazı isimler kızağa çekildi, bazıları daha alt göreve getirildi, kimi yerini korudu, kimi de yükseldi.

Bakanlar Kurulu için anahtar kelimeyse denge…

Nitekim, 26 bakan 25 ile dağıtılmış.

Yani her ile bir bakan formülü bu kez hayata geçmiş oldu.

Hal böyle olunca, Bursa’nın bakan sayısı ikiden bire düştü.

Beklenti Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in de değişmesiydi.

Ancak Şimşek‘le yola devam edilmesi kararının ne kadar isabetli olduğu, piyasaların verdiği tepkiden belli oldu.

Kuşkusuz burada da, ekonomik dengeler gözetilmiş.

Listenin en dikkat çekici noktalarıysa, eğitimci olmayan İsmet Yılmaz‘ın Milli Eğitim Bakanı olması, adı başbakanlık için geçen Sağlık eski Bakanı Müezzinoğlu‘nun, genel başkan yardımcısı olmasıydı.

Her ile bir bakan kuralı, Müezzinoğlu‘nun bakanlığına mal oldu.

Recep Akdağ’ın yeniden Sağlık Bakanlığı’na gelmesi, Erzurumluların eleştirilerini dindirecek kuşkusuz.

Ancak her ne kadar seçim bölgesi Bursa olsa da Erzurum kökenli Efkan Ala zaten kabinedeydi.

Tüm bunların yanı sıra Bursa‘nın İçişleri Bakanı düzeyinde temsiliyeti sürüyor.

Bursa artık bir genel başkan yardımcısı, bir de bakan düzeyinde Ankara’da temsil edilecek.

 

Yıldırım’dan 4 mesaj

 

AK Parti’de yeni dönemin şifreleri netleşiyor.

Elbette başkanlık sistemi, hükümetin önceliği.

Bunun için MHP’yle uzlaşma da dahil her yol denenecek.

Terörle mücadelede milim sapma olmayacak, paralel yapıyla mücadele daha da sertleşecek.

Ekonomide, üretime daha çok ağırlık verilecek.

Dış politikadaysa, daha ılımlı bir politika izlenecek.

“Düşmanlarımızın sayısı azalacak, dostlarımızın sayısı artacak” düsturuyla, ılımlı bir dış politika dönemine adım atılacakç

Tüm bunlar aynı zamanda Başbakan Davutoğlu‘nun da gidişini açıklamıyor mu?

 

Bahçeli’nin ittifaktan başka çaresi kalmadı

 

Yargıtay nihayet Milliyetçi Hareket Partisi’yle ilgili kararını verdi ve muhalfilerin önünü açtı.

Bahçeli’yse çağrı heyetinin kararından önce, jet hızıyla kongre kararını kendisi verdi.

Üstelik seçimli kongre.

Bugünden sonra kritik soru şu:

Bahçeli aday olacak mı, olmayacak mı?

Bu sorunun yanıtını kimse bilmiyor.

Çünkü Bahçeli‘nin yakın çevresine bile adaylıkla ilgili renk vermediği söyleniyor.

O halde Bahçeli adaylığına henüz karar vermedi.

Nitekim muhalif adayların sayısı her ne kadar birden fazlaysa da, yani muhalifler bölünmüş olsa da, Meral Akşener’in çok güçlü olduğunu biliyoruz.

Bu durumda Bahçeli‘nin önünde tek bir seçenek var.

İttifak yapmak.

Kiminle?

Akşener ve Oğan dışında her adayla.

İttifaka en yakın isimse Akşener‘le köprüleri atan Koray Aydın.

Yani Bahçeli‘nin adaylığı, kuracağı ittifaklara bağlı.

Hiç kimse kaybedeceği yarışa girmek istemez.

Hele Bahçeli hiç girmez.