Ne OHAL…

Ne OHAL kapsamında çıkarılan KHK‘lar eliyle 10 binlerce kişinin  kamudan tasfiye edilmesi…

Ne doların freninin patlaması…

Ne otomobilde ÖTV artışları…

Ne HDP’li milletvekillerinin tutuklanmaları…

Ne DBP‘li çok sayıda belediyeye kayyum atanması…

Ne cinsel istismar düzenlemesi girişimi…

Ne de Avrupa Parlamentosu’nun müzakareleri dondurma kararı…

Bunların hiçbiri siyasi konjonktörü değiştirmedi, kısa vadede de değiştireceğe benzemiyor.

Daha açık bir ifadeyle, ne iktidarın oy oranını düşürdü, ne de muhalefetin yükselmesine neden oldu tüm bu gelişmeler.

Ciddi araştırma şirketlerinin yaptığı anketlerin hiçbiri, 1 Kasım’dan çok farklı bir tablo olmadığını gösteriyor.

Hatta aynı anketler, 15 Temmuz sonrası AK Parti’nin elinin çok daha güçlü olduğunu söylüyor.

Ancak 15 Temmuz, asıl başkanlık konusunda halkın tercihini değiştirmiş.

Nitekim anketlere göre, bugün referandum olsa, Tayyip Erdoğan elini kollunu sallaya sallaya başkan seçiliyor.

İktidar partisinin var gücüyle referandum istemesi ve MHP‘yi ikna etme çabaları biraz da bundan kaynaklanıyor.

Nitekim hem 15 Temmuz gecesi, hem de OHAL kapsamında alınan tedbirler Tayyip Erdoğan‘ın liderliğini perçinlediğini gösteriyor.

Ancak anketlerde başkanlık sistemiyle ilgili önemli bir detay var.

Seçmen, Tayyip Erdoğan şartıyla başkanlık sistemine onay veriyor.

Bu durumu tersinden okursak, Tayyip Erdoğan yerine bir başka isim söz konusu olduğunda, seçmenin başkanlık sistemine olan bakış açısı değişiyor.

Yani seçmen daha çok başkanlık sistemini değil, Tayyip Erdoğan‘ın başkan olmasını istiyor.

Bu durum AK Parti içinde, üzerinde durulması gereken önemli bir detay.

Nitekim söz konusu anketten çıkan çarpıcı sonuç, “Tayyip Erdoğan sonrası AK Parti ne olacak?” sorusunu da akıllara düşürüyor.

 

Bahçeli, AK Parti seçmeninin gözbebeği olmuş

 

Sanıldığının aksine, Devlet Bahçeli’nin AK Parti ile kurduğu örtülü ittifak, MHP oylarını geriletmemiş.

Hatırı sayılır bir yükseliş yok ancak MHP yerinde saymıyor, düşüş ise söz konusu bile değil.

Bu ne anlama geliyor?

Aslında bu da 15 Temmuz sonrasının bir yansıması…

Çünkü Bahçeli, özellikle 15 Temmuz’dan sonra muhafazakar seçmeninin gönlünde taht kurdu.

Yine anketlerde buna bağlı olarak çok ilginç bir detay var:

AK Parti seçmeninin Tayyip Erdoğan‘dan sonra en çok güvendiği lider, Bahçeli çıkıyor.

Elbette muhafazakar seçmenin kahir ekseriyeti AK Parti varken MHP’ye oy vermeyi düşünmüyor.

Ancak MHP, AK Parti‘ye oy vermekten vazgeçen seçmenin tek tercihi durumuna gelmiş.

Türkiye‘deki seçmen yapısının gittikçe muhafazakarlaştığını da düşünürsek, küçük de olsa MHP’deki yükselişin şifreleri ortaya çıkıyor.

 

Uyuşturucuyla mücadelede aileler de eğitilecek 

 

Bursa Valiliği‘nin uyuşturucuyla etkin mücadeleye başladığını yazmıştım.

Nitekim Valilik, çeşitli kurumlarla işbirliği yaparak, çocuk ve gençleri bu illetten korumak için kararlı gadımlar atacak.

Aileler de bu sürecin dışında bırakılmamalı demiştim.

Valilikten, okullarda öğretmen ve velilerin eğitileceğine dair bilgi notu geldi.