Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Baykal’ın çıkışı

Siyasette başarısızlık kavramı görece olsa da, seçim sonuçlarına bakarak, aşağı yukarı bir değerlendirme yapabiliriz.

Hele, girdiğiniz tüm seçimlerin ardından iktidar veya iktidar ortağı olacak oy oranına ulaşamamamınıza rağmen kendinizi başarılı saymak, insanların zekasıyla alay etmekle eş değer.

Ancak 16 Nisan referandumuna aynı perspektiften bakabilir miyiz, doğrusu emin değilim.

Koşulları bakımından diğer seçimlerin hiçbirine benzemeyen referandumun başarı ve başarısızlık kriterleri de tartışmalı.

1 Kasım seçimlerini ölçü olarak kabul ederek ve evet bloğunun yüzde 62’lik oy oranlarına bakarak, hayır cephesinin referandumdan başarılı çıktığını söyleyenlerin tezini kim yabana atabilir?

Ancak diğer yandan, siyasetin bir sonuç alma sanatı olmasından hareketle, evet bloğunun seçimden başarılı çıktığı savına da kim itiraz edebilir?

Ben referandum sonuçlarına başarı ve başarısızlık penceresinden değil, 2019 seçimlerinin doğuracağı sonuçlara olan etkisi bakımından ele alınıp, tarafların bu pespektifen pozisyon alması gerektiğini savunanlardanım.

Ancak gün, o gün değil.

Önce, sonuçların derin bir analizinin yapılması gerekir.

Evvela, referandumda ittifak yapan partilerle 2019’a nasıl yürünebileceğinin hesabı yapılması lazım.

Herşeyden önce, yüzde 49’un büyütülmesi için ortak adayın hangi yöntemle belirleneceği tartışılmalı.

O halde Baykal‘ın çıkışı neyle izah edilebilir?

Yani son derece deneyimli bir siyasetçi olan Baykal’ın, siyasette de geçerli olan  ‘erken öten horozun başını keserler‘ sözünden habersiz olduğunu söylemek mümkün mü?

Gerçek şu ki Baykal, ilerleyen yaşını da hesap ederek, son kez genel başkanlık koltuğuna oturup,partisini kendi liderliğinde 2019 seçimlerine

taşımak istiyor, referandumdan sonra oluşan puslu havayı, bir oldu bittiye getirip genel başkanlığa soyunmaya çalışıyor.

Baykal‘ın ilerleyen günlerdeki çıkışlarına dikkat edin, attığı tüm adımların genel başkan adaylığına endeksli olduğunu görmezseniz, bu yazıyı çöpe atın.

 

Gül’den medet ummak

 

Her defasında, aktif siyasete girmeyeceğini söylemesine rağmen…

Her platformda, polemiklerin içinde olmayacağını ilan etmesine rağmen…

Yaşamı boyunca risk aldığı görülmemesine rağmen…

Yapısı gereği Tayyip Erdoğan ile yarışa girmeyeceği ayan beyan belliyken…

Sosyal demokratların çoğunluğunun oy vermeyeceği netken…

Çok değil, yaklaşık 10 yıl önce milyonlar Çankaya‘ya çıkmaması için yürüyüş düzenlemişken…

Abdullah Gül’den medet ummak, siyaseti ya hiç bilmemek, ya da saflık raddesinde iyi niyetli olmakla eş değerdir.

 

CHP kulisleri

 

Cumhuriyet Halk Partisi‘nde kongre takvimi netleşiyor.

Eylül ayında delege seçimleri, ekimde ilçe ve kasımda da il konglerinin yapılması bekleniyor.

Kongreler tamamlandıktan sonra da Ocak 2018′de büyük kongre toplanacak.

Henüz erken ancak dün parti kulislerini yokladım.

İl ve 3 merkez ilçeyle ilgili derlediğim kulisleri paylaşacağım.

CHP İl Başkanı Şadi Özdemir, adaylık için renk vermiyor.

Bugün gündemimizde kongre yok, yüzde 49’u büyütmek var” diyen Özdemir, anlaşılan henüz karar vermemiş.

Özdemir’in ilçe kongrelerindeki sonuçlardan sonra, adaylığını şekillendireceğine şüphe yok.

Ancak çok sayıda aday çıkacaktır.

Bunlardan biri de Yıldırım İlçe Başkanı Güner Aklan.

Nitekim Güner Aklan, ilçe başkanlığına aday değil.

Dün konuştuğumda, aday olmama kararının kesin olduğunu söyledi.

Kulislerde Aklan‘ın, il başkanlığına aday olacağı öne sürülüyor.

Nitekim Aklan‘ın aday olmasını isteyen bir ekip var.

Aklan ise, “Bu konuda bir karar vermedim. İlçe başkanlığına aday olmayınca, beni il başkanı görmek isteyen partililer var. Ancak henüz erken. Ne aday olacağım diyorum ne de olmayacağım diyorum” ifadelerini kullandı.

Gelelim Osmangazi’ye.

Osmangazi İlçe Başkanı İsmet Karaca da, renk vermeyen isimlerden biri.

Ancak Karaca‘nın önünde 3 seçenek olduğunu biliyoruz:

İl başkan adaylığı, ilçe balkan adaylığı ve 2019’da milletvekili adaylığı.

Karaca‘nın 2019’da milletvekili adayı olacağına şüphe yok.

Ancak bu yolda il başkanı veya ilçe başkanı olarak mı yürümek isteyecek?

Bunu kuşkusuz delege seçimleri ve diğer ilçe kongreleri belirleyecektir.

Nilüfer’de ise Mehmet Turhan Tansal’ın yakın çevresi aday olacağını iddia ediyor.

Ancak eski ilçe başkanı Özgür Şahin ve ekibinin de sahada olduğunu belirtelim.

Şahin’in kendisi aday olmasa da ekibinin bir aday çıkarabileceği belirtiliyor.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X