Yoğun iş temposundan, günlük televizyon programlarından ve hafta sonu söyleşilerinden dolayı uzun yıllardan bu yana  yurt dışı ve şehir dışı etkinliklerine katılamıyordum, OLAY TV’nin Balkanlardaki özel yayınları dışında.

Açıkçası bu tür etkinlikleri kovalayan bir gazeteci grubunun varlığından dolayı da geri çekilmiştim.

Ancak Seydikemer Fethiye Yörük Türkmen Derneği’nin organize ettiği 23. Uluslararası Kültür Şenliği ve Üç Telli Cura Festivali’ne takip etmek için tereddüt etmedim bu kez.

 

***

 

​İsabetli bir karar vermişim.

Son derece verimli oldu Fethiye’den başlayıp Balıkesir’de noktaladığımız 3 günlük program.

Birkaç yazımda notlarımı paylaşacağım.

Festivale dair izlenimlerimi, son yıllarda gerileyen turizmle ilgili gözlemlerimi, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’le mini söyleşiyi ve İzmir Karşıyaka Belediyesi’ni ziyaretimizi aktaracağım.

Bugün festival…

 

***

 

Kobani olaylarını bahane eden HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın provokasyon kokan çağrısıyla, binlerce yurttaş nasıl sokağa  dökülmüş, onlarca insan nasıl ölüme gönderilmişti hatırlıyor musunuz?

6-7 Ekim olaylarının bilançosu, 2 şehit polis, 139 yaralı polis, 31 ölü, 221 yaralı,  300 milyon liralık da maddi hasardı.

Tarihin kanlı sayfalarında yerini almıştı 6-7 Ekim olayları.

Yörük Türkmen Birliği’nin kuruluşuyla, 6-7 Ekim olaylarının patlak vermesi aynı döneme denk geliyor.

Bir yanda toplumu ayrıştıran Demirtaş’ın çağrısı, diğer yandan milleti birleştirmeyi amaçlayan Türkmen Birliği’nin kurulması.

 

***

 

​Birleştirici bir misyonla yola çıktı Türkmenler.

Zaten anayasadaki Türk tanımının da ayrıştırmayan aksine birleştiren bir vurgusu yok mu?

Türk devletine vatandaşlık bağı ile olan herkes Türk’tür deniliyor.

Bu tanım, hiçbir kan bağından söz etmiyor, hiçbir etnisiteye vurgu yapmıyor, hiçbir ırkı referans almıyor.

Maalesef bu tanımı bile değiştirmeye yeltenmişti bazı dar kafalılar.

 

***

 

Türkiye’de çok sayıda Türkmen derneği vardı elbette.

Ancak Yörük Türkmen Birliği, 2015 yılında dağınık olan dernekleri bir araya getirdi, Orhaneli Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu’nun öncülüğünde.

 

***

 

Seki Yaylası’nda izlediğimiz festival tam da bu misyonla örtüşüyordu.

Siyasetin farklı yelpazesinde yer alan partilerin temsilcileri oradaydı.

Fethiye’nin Demokrat Partili Belediyesi, Muğla’nın CHP’li Belediye Başkanı ve Milletvekileri, MHP İl Başkanı…

Ve Yörük Türkmen Birliği’nin AK Partili Genel Başkanı İrfan Tatlıoğlu…

Cumhuriyet Kadınlar Derneği de oradaydı, Alevi dernekleri de stand açmıştı.

Soldan sağa tüm farklı yapıları, Türkmenlerin birleştirici, bütünleştirici yanı biraraya getirmişti.

Kamplaştırıcı siyaset yerini Türkmen kültürünün dayandığı hoşgörüye bırakmıştı.

 

***

 

Festival alanı tam bir şenlik yerini andırıyordu.

Organizasyonun dağınık ve sunucunun gereksiz araya girmeleri dışında, herşey görülmeye değerdi.

 

—————————-

 

İşte Yenikapı ruhu

 

Türkmen Yörük Birliği Genel Başkanı İrfan Tatlıoğlu AK Partili bir belediye başkanı.

Tereddüt etmeden etkinliğine gittiği Fethiye’nin Belediye Başkanı Behçet Saatcı Demokrat Partili.

Festivale katılan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün CHP’li.

Fethiye’de bir araya gelen Yörük Türkmen Birliği’nin yönetiminde yer alanlar MHP’li.

AK Partili İrfan Tatlıoğlu’nun dönüş yolunda ziyaret ettiği Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar CHP’li.

Kim demiş Yenikapı ruhu öldü diye?

Üstteki siyasetçiler tepişedursun, Türkmenler el ele, gönül gönüle.

 

——————

 

Tenha Fethiye

 

Sahiller tenha, şenzloglar boş, restoranlar sinek avlıyordu.

Sözünü ettiğim yer bir dönem adeta İngizlerin akın ettiği Fethiye’dir.

İngiliz turistler yine ağırlıktaydı.

Ancak Fethiye, turizm sezonunun en canlı ayı ağustostan çok, tek tük turistin konakladığı sonbahar dönemini andırıyordu.

Öyle anlaşılıyor ki geçen yıl can çekişen turizm, bu yıl da toparlanmış değil.

 

——————

 

İl yönetimi de mi gidiyor?

 

AK Parti Bursa’da temayül sona erdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel merkez yöneticilerinin önüne koyduğu rapora bakarak, son kararını verecek.

Ancak il başkanı değişiminden sonra, il yönetiminin de değişeceği haberleri geliyor.

Öyle ya, bir değişim söz konusuysa, sadece il başkanını değiştirerek bunu gerçekleştirmek, sorunu kökten çözmez.

Bu nedenle, yeni il başkanıyla birlikte yeni bir yönetim atanacağı da ifade ediliyor.