Konuyu önceki gün yazmıştım.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kapanma olmayacağına dair sözlerinin dumanı tüterken, Bursa’daki bazı sağlıklı hayat  merkezlerinden ilginç haberler gelmeye devam ediyor.

Sağlıklı hayat merkezlerini arayan Yıldırımlı vatandaşlardan bazılarına  “Randevunuz iptal edilmiştir” yanıtı veriliyor, bazılarına ise “İkinci  bir talimat gelene kadar yeni randevu vermiyoruz” deniliyor.

Artan vakalara karşı bir tedbir mi alınıyor bilmiyoruz ama vatandaş mağdur.

Nitekim bize ulaşan Yıldırımlılardan biri bakın neler söyledi:

“Gittiğim sağlıklı hayat merkezinden çok memnundum. Düzenli olarak sporumu yapıyor, diyet programı sayesinde zayıflıyordum. Ancak artık gidemiyorum. Merkezin yetkilileri yeni randevu vermediklerini söylüyor. Üstelik bu durumun daha ne kadar devam edeceği hakkında da bir şey söylemiyorlar.”

İşin bir diğer ilginç yanı da randevu iptallerinin Nilüfer’de söz konusu olmaması.

Nitekim Nilüfer’deki sağlıklı hayat merkezlerini arayan vatandaşlara randevu verildiği gibi, bugüne kadar kendilerine kapanmaya veya randevu iptallerine dair hiçbir talimat gelmediği söyleniyor.

Yani kentin Doğu’su ile Batı’sı arasında farklı 2 uygulama söz konusu.

Bursa’daki sağlıklı hayat merkezleri eski İl Sağlık Müdürü Özcan Akan zamanında yapılmıştı.

Akan ile birlikte merkezleri gezerken, insanların memnuniyetleri gözlerinden okunuyordu.

Gerçekten de dar gelirli yurttaşlarımız için son derece faydalı hizmetler veriyor bu merkezler.

Hastanelere gitmeden, hekimlerin verdiği programları uygulayarak sağlıklı bir yaşama adım atıyorsunuz.

Mesela diyetisyene gitmeden diyet, spor salonuna gitmeden egzersiz yapabiliyor, sigarayı bırakabiliyor, hatta teknoloji bağımlılığından bile bu merkezler sayesinde kurtulabiliyorsunuz.

Bu hizmetler için özel sağlık kuruluşlarına avuç dolusu para verirken, bu merkezlerde tüm bu hizmetlerden ücretsiz yararlanıyorsunuz.

Yani sağlıklı hayat merkezlerindeki hizmetlerin  aksaması en çok dar gelirli vatandaşı mağdur eder.

 

Babacan, kendi dönemini de denetletir mi?

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan demiş ki, “Bu dönemin icraatları, bağımsız ve tarafsız bir yargı denetiminden, idari denetimden, Meclis denetiminden geçecektir. Ama hukuk devletine yakışır bir biçimde yapmak lazım.”

Babacan’ın ‘bu dönem’ dediği, 20 yıllık AK Parti dönemi.

Ancak Babacan, bu dönemin baş sorumlularından olduğunu unutmuş anlaşılan.

Mesela zarar ediyor gerekçesiyle, üç otuz paraya satılan kamu iktisadi teşebbüslerinin hatırı sayılır kısmı Ali Babacan’ın ekonomi bakanlığı döneminde kamunun elinden çıktı.

Ali Babacan’ın bakan olduğu dönemde, tarımsal üretim düştü, çok uluslu gıda şirketlerinin sertifikalı tohumları satılsın diye yerli tohum kullanımı kısıtlandı, ithalatın önü açıldı, yerli ve milli üretim düştü, Türkiye bir ithal cennetine dönüştü.

Babacan, “AK Parti döneminin icraatları denetimden geçecektir” derken, bunların da denetlenmesine hazır mı?

 

Akademik odaları Feridun Tetik savundu

“Sayın Özdal, her sabah yazılarınızı büyük bir zevkle okuyorum. zaman zaman da geri beslemede bulunuyorum. Siz de zaman zaman bunlara yer veriyosunuz. Bunun için teşekkür ederim. Bugün akademik odaları ve oda yönetimlerini eleştiren fakat isminin verilmesini istemeyen okurun görüşlerini de okudum. Birincisi, söyledikleri doğru olsa ve kendine güveni olsa isminin açıklanmamasını talep etmez. Bunca zamandır ben hiçbir köşe yazarından böyle bir talepte bulunmadım. Otomotiv ile ilgili bir şeyler söylediğine göre bu okur bir mühendis.

Öncelikle akademik oda yöneticileri maaş almazlar ve gönüllü olarak görev yaparlar. Yani bu kente ve ülkeye bedava rapor hazırlarlar ve danışmanlık yaparlar. Bu okur bunu bile bilmiyor. Benim de yıllarca yöneticilik yaptığım Makine Mühendisleri Odası hizmetlerinin bazılarını saymak isterim.

-Üniversite öğrencilerine ücretsiz staj hizmeti verir.

-Ankara-İzmir Yolu üzerindeki otobüs duraklarında meydana gelen ölümcül trafik kazalarına karşın otobüs durakları ile ilgili Valilik ve Büyükşehir Belediyesi’ne proje ve dosya sunmuştur. Acemler’de Emniyet’in önüne yapılan otobüs durağı standarda uygundur. Hepsinin buna benzer hale getirilmesi gerekmektedir.

-Dobruca Yolu’nda meydana gelen ölümlü trafik kazaları sonrası yolun rehabilitasyonu için Büyükşehir Belediyesi’ne proje ve dosya verilmiştir.Yolun ağır vasıtalara engellenmesi bundan sonra olmuştur.

–Sanayi kazanları için kazancı eğitimleri düzenlenmektedir. Eğitimsiz kişilerce işletilen kazanların patlaması ortadadır.

-Kadın kaynakçı yetiştirilmesi ve istihdamı için KEMM’de eğitim düzenlenmiştir. Eğitim sizin tarafınızdan da duyurulmuştu.

-Sanayinin ihtiyacı için Tahribatlı Muayene Laboratuvarı kurulmuş ve tüm Türkiye’ye hizmet vermeye başlamıştır. Böyle bir laboratuvar üniversitelerde dahi yoktur.

-BURULAŞ otoparkının 11 bin metrekaresine otel ruhsatına karşın plan iptal davası açılmıştır.

MMO Bursa Şubenin öğrenci ve kente verdiği hizmetlerin bir kısmı yukarıda sunulmuştur İsminin açıklanmasını istemeyen okurun hedefi iktidarın eleştirilmemesi olmasın? Kent yöneticilerini eleştirdiğinizde buna odalar siyaset yapıyor diyorlar. Bir meslektaşımızın, Büyükşehir Belediyesi dahil belediye başkanlarının ziyaret ettiği, görüş istediği akademik odaların kapanmasını istemesini  bilgisizlik ve talihsizlik olarak görüyorum.Saygılar Sunarım.

Feridun Tetik/ Makina Mühendisi

 

Aylar sonra ilk kez maske taktım

Dile kolay nerdeyse 2 yıl boyunca maskeyle dolaştık.

Maskeyle dolaşmaya nasıl alıştıysak, kısıtlamalar kalktıktan sonra da maskesizliğe alıştık.

Dün 5. doz aşımı olmak için Aile Sağlığı Halk Merkezi’ne adımımı atınca ilk kez herkesin maske taktığını gördüm.

Birkaç saniye sonra görevliler tarafından uyarılınca, sağlık merkezilerinde maske takma zorunluluğunu hatırladım.

Aracımın torpidosundan çıkardığım maskeyle yeniden sağlık merkezine döndüm.

Ve 5. doz Sinovac aşımı olduktan sonra, üzerimden büyük bir yük kalkmışcasına sağlık merkezinden ayrıldım.

Yeri gelmişken, aylar sonra bir kez daha aşı olunmasını, hem de şiddetle önerelim.

Vakit kaybetmeden hatırlatma dozunu olun, çevrenize oldurun.