Saat 13.00 sularında girdiğim Tofaş Spor Salonu’nda boş tribünler karşıladı beni.

Salon, Bursaspor tarihinin en düşük  katılımlı kongresine ev sahipliği yapıyordu.

4 bin 538 üyeden sadece 490 kişi katılmıştı genel kurula.

Kongre bu havada başladı.

Gazeteciler için ayrılmış bölümün tam arkasında Furkan Banaz liderliğindeki yeni yönetim, grand tuvalet yerlerini almışlardı.

Onların hemen üstünde yer alan protokol tribününde ise Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Zafer Yıldız dışında tanıdık bir isim göremedim.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ilerleyen dakikalarda protokoldeki yerini aldı.

Yani ne  kentin valisi, ne de ilçe belediye başkanları kongreye gelmişti.

Kulubün eski başkanlarından Recep Günay’ın konuşması, durgun salonu coştursa da asıl hareketlenme Hayrettin Gülgüler yönetiminin ibra oylamasında yaşandı.

Yönetim ibra edilmediği gibi, özellikle taraftarların olduğu bölümde çok ciddi tepki sesleri yükseldi.

Gelelim konuşmalara…

Furkan Banaz, camiaya mal olmuş eski futbolculara, taraftarlara ve kent dinamiklerine mesaj verdiği konuşmasında, sık sık birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.

Banaz, Bursaspor’u sömürenleri anmayacağını özellikle belirtirken, eski yönetimi ibra etmemesi de sözlerinin ete kemiğe bürünmüş haliydi.

Banaz, konuşmasını şöyle bağladı:

“Düştüğümüz yerden kalkmaya, dağılmamak için toparlanmaya ihtiyacımız var. Var gücümüzle, büyük bir dikkatle çalışacağız. Eskiden olduğu gibi Bursaspor’un marka değerini yükseltmek için keyifli bir yolculuğa çıkıyoruz.”

Büyükşehir Belediye Başkanı Aktaş ise yeni yönetime destek vereceğini söylemekle beraber, Bursaspor’u yönetmeyeceğini, teknik direktör ve oyuncu tavsiye etmeyeceğini ancak kulübe ağabeylik yapacağını kaydetti.

Ayrıca Bursaspor’a Büyükşehir Belediyesi kasasından maddi destek sağlamayacağını ancak kişisel çabalarıyla kulübe destek vereceğinin altını çizdi.

Aktaş’ın şu sözleri de dikkat çekiciydi:

Bursaspor üzerinden siyaset devşirmeyeceğim ama Bursaspor üzerinden siyaset devşirenler var.

 

Son şans olabilir

Spor Toto 1. Lig’de mücadele eden Balıkesirspor’un 180 milyon borcu var ve TFF 2. Lig’e düşmek üzere.

TFF 2. Lig’in sondan ikinci sırasında bulunan Eskişehirspor’un borcu  300 milyon lira.

1 milyar liraya yaklaşan Bursaspor’un borcu ise bu iki kulüpten çok daha fazla.

Üstelik Bursaspor’un tüm gelirleri, bankalara olan borcun faizinin üçte ikisine gidiyor.

Yani Bursaspor  mali ve sportif açıdan son derece kötü durumda.

Emin Adanur liderliğindeki yönetim hem borcu yükseltti hem de takımı küme düşme hattına getirdi.

O halde 2010 Süper Lig  şampiyonu Bursaspor’un işi hiç de kolay değil.

Tarihinin en zor dönemini yaşayan Bursaspor’un Furkan Banaz liderliğindeki yeni yönetimi, yeşil beyazlılar için son şans olabilir.

Bu nedenle kentin, yeni yönetim etrafında kenetlenmesi gerekir.

 

Savaş ve buğday fiyatları

Ukrayna’daki savaşın ülkemize olan olumsuz yansımasıyla ilgili sadece bir örnek verelim.

Türkiye İstatistik Kurumu 2021 verilerine göre Türkiye’nin toplam buğday ve buğday ürünleri ithalatında Rusya’nın payı yüzde 66, Ukrayna’nın payı ise yüzde 18,5 düzeyinde gerçekleşti.

Geçen yıl 6,7 milyon ton buğday ithal ettiğimizi yeri gelmişken belirteyim.

Savaş başladığından bu yana uluslararası piyasalarda buğdayın fiyatı yüzde 5 arttı.

Yeni bir ekmek zammı kapıda mı?

 

Savaşa hayır demekle…

Savaşa hayır demekle Ukrayna’nın yanında saf tutmuş olmuyorsunuz.

Savaşta masum sivillerin ölmesini istemiyorsanız, ABD ve AB’ye destek vermiş olmuyorsunuz.

Atatürk’ün “Mecbur kalmadıkça savaş bir cinayettir” sözlerini hatırlatınca Rusya’ya karşı olmuyorsunuz.

Ancak savaşı savunuyor, barışın karşısında duruyorsanız, insanlığınızı da sorgulatmış oluyorsunuz.