“Zaferden sonra hükümet şekli Cumhuriyet olacaktır, bu bir. Padişah ve hanedan için zamanı gelince gereken işlem yapılacaktır, bu iki. Tesettür kalkacaktır, bu üç. Fes kalkacak, uygar toplumlar gibi şapka giyilecektir, bu dört. Latin harfleri yürürlüğe girecek, bu beş.”
Atatürk, tüm bunları Mazhar Fuat Kansu`ya 1919`da not ettirmiş.
O yıllarda padişah, devletin başındadır.
Vatanın önemli bölümü de emperyalistlerin işgali altındadır.
Akla, hayale gelmeyecek devrimlerin gerçekleşeceğini öngörecek kadar geleceği görmek budur.
***
“Efendiler, düşmanı kesinlikle yeneceğimize dair olan güvenim bir dakika olsun sarsılmamıştır. Bu dakikada, bu gönül dolusu güvenimi yüksek heyetinize karşı, bütün millete ve bütün dünyaya karşı ilan ederim.”
1921`de TBMM`deki konuşmasında, bunları söylemiştir Atatürk.
Ve o günlerde henüz, büyük taarruz yapılmamış, Bozüyük, Anadolu`daki ilerleyişini sürdüren Yunan ordusunun eline geçmiş ve Türk ordusu geri çekilmek zorunda kalmıştır.
Ancak herkes ümidini yitirse de Atatürk, zafere olan inancını kaybetmemiştir.
Nitekim 1 yıl sonra Anadolu toprakları işgalcilerden temizlenmiştir.
En güç durumda bile karamsarlığa kapılmamak ve ulusuna önderlik etmek budur…
***
“Benim görüşüme göre Alman ordusunun durması ile yenilgisi eş anlamındadır.Alman orduları ve onun yanında savaşanlar yenilecektir, hatta yenilmiştir bile.”
Atatürk`ün bu öngörüde bulunduğu tarih 1909`dur.
O tarihte Almanya, Fransa`ya girmiş ve dünyayı adeta titretmektedir.
Ancak 6 yıl sonra 1. Dünya Savaşı`nda hüsrana uğramış ve onun yanında savaşa giren, aralarında Osmanlı İmparatorluğu`nun da bulunduğu ülkeler de yenilmiştir.
6 yıl sonrayı bu kadar net görecek kadar askeri dehaya sahip olmak budur…
***
“Rumeli`de Doğu ve Batı Trakya bizde kalacak, Edirne`nin kuzey sınırı Bulgaristan aleyhine düzeltilecek, Arnavutluk, Avusturya-Macaristan, Sırbistan, Bulgaristan ve Yunanistan Osmanlı başkanlığında İstanbul`da toplanacak bir konferansta milliyet çoğunluğu prensibine dayanılarak, Osmanlı İmparatorluğu, Doğu ve Batı Trakya dışındaki kısımları yukarıda adı geçen devletlere bırakılacaktır. Arnavutluk, bağımsız olacak, Bosna-Hersek, Sırbistan ile Avusturya Macaristan arasında adilane bir şekilde pay edilecektir. Anadolu sahillerine yakın olan adalar Türkiye devletinde kalacak, diğerleri Yunanistan`a verilecektir. Güney sınırımız Hatay, Halep ve Musul vilayetlerini içine alacak, diğerleri, Araplara terk edilecektir. Yeni Türkiye içinde kalacak olan Rum, Bulgar ve Sırp azınlıklar, dışarıda kalan Türkler ile değiştirilecektir.“
Atatürk, Misak-ı Mili ve bölge haritasının nasıl şekilleneceğiyle ilgili bu sözlerini, 1907`de söylemiş.
Yani ne Balkan Harbi patlak vermiş, ne 1`inci Dünya Savaşı olmuş ne de Kurtuluş Savaşı verilmiştir.
Geleceğin Türkiye ve bölge haritasını çizecek kadar büyük bir ufka sahip olmak budur…
***
“Mussolini bir maceraperesttir, milletini bir uçuruma sürüklemektedir. Ve şunu da hatırlatırım ki Mussolini`yi kendi milleti linç edecektir.Savaşı Hitler başlatacak, insanlığın başına bela olacaktır”
Atatürk, bunları söylediğinde Mussolini, İtalya`nın başında, ülkesini maceradan, maceraya sürüklemektedir,Alman faşist lider Hitler de zaferden zafere koşuyordur.
Ancak Atatürk`ün söylediği aynen çıkmış ve Mussolini, 1945`te ülkesinden kaçarken, halkı tarafından yakalanıp öldürülmüştür.
Hitler de dünyanın başına bela olmuş ve onun yüzünden 2`inci Dünya Savaşı`nda milyonlarca insan can vermiştir.
Diktatörlerin sonunun ne olacağını yıllar öncesinden bilecek kadar olağanüstü bir öngörüye sahip olmak budur.
***
“Avrupa`da, iktisadi, siyasi, kültürel ve askeri birlikte sınır olmayacaktır. Her millet, demokrasi esasına göre, kendi varlığını koruyacaktır. Bir tek devlet, bir tek ordu…”
Atatürk`ün bu ifadelerin tarihiyse 1934…
Ulu Önder, isim vermeden aslında Avrupa Birliği`nin tarifini yapmış.
Ve 17 yıl sonra, Avrupa Kömür ve Çelik Birliği adıyla, AB`nin temelleri atıldı.
Dünya konjonktürüyle ilgili müthiş bir öngörüye sahip olmak ve Avrupa`nın geleceğini okumak budur.
***
“Baylar, Kıbrıs düşman elinde bulunduğu sürece ikmal yollarımız tıkanır. Kıbrıs`a dikkat ediniz. Bu ada bizim çok önemlidir”
Bu sözlerin söylendiği yıl 1919…
Aradan neredeyse 1 asır geçmesine rağmen Kıbrıs sorunu hala çözülemedi.
Stratejik derinlik budur…
***
“İstikbal göklerdedir. Çünkü göklerini koruyamayan milletler, yarınlardan asla emin olamazlar.”
Yıl 1925`tir, Atatürk bunları söylediğinde.
Ve o yıllarda kara savaşları dünyaya hakimdir.
Yolcu uçakları icat edilmemiştir ve ilk jet uçağı çeyrek asır sonra yapılacaktır.
Günümüzdeyse ülkelerinin üstünlüğü gökyüzündeki hakimiyetiyle ölçülüyor.
Ancak Atatürk bu gerçeği, yıllar önce görmüş.
Deha olmak, bilimin ve teknolojinin gücünü bir asır önce görmek budur.
***
“1`inci Dünya Savaşı`nın meydana getirdiği ekonomik buhran oluştuktan sonra, emperyalizm ve kapitalizmi devirmek pek güç ve imkansız olur”
Bu sözler Atatürk`ün ağzından 1920`de çıkmış.
Ve dediği gibi 1`inci Dünya Savaşı<span lang="tr-TR" style="margin: 0px; padding: 0px;
ilk yorumu sen yap