Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Ey virüs sen nelere kadirsin

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, turizm sektörü temsilcileriyle bir araya geldi önceki gün.

Konu elbette turizmdi.

Bakan Ersoy, temmuz ayında otellerde doluluk beklediklerini söylemiş.

Bakan Çavuşoğlu ise İngiliz, Rus ve Alman mevkidaşlarıyla sık sık  görüştüğünü ve ilk etapta 19 ülkeden 22 noktaya uçuşun başlayacağı bilgisini vermiş.

Ben bu açıklamaları turizmde normalleşmenin haziran ayından sonra başlayacağı şeklinde okuyorum.

Peki Bursa’da durum ne?

Mercure Hotels Bursa Genel Müdürü Ercan Tavşan

Dün Mercure Hotels Bursa Genel Müdürü Ercan Tavşan gazetede konuğum oldu.

Bursa’daki otellerin haziran ayının ortalarında müşteri kabul etmesi bekleniyor.

Otel yetkilileri de hazırlıklarını bu tarihe göre yapıyorlarmış.

Bursa turizmini, Körfez ülkelerinden gelen Arap turistler ayakta tutuyor.

İlk sırada Kuveyt var.

Daha sonra Suudi Arabistan ve Katar geliyor.

Beklenti bu yıl Arapların, temmuz ayından itibaren Türkiye’ye gelmesi.

İki nedenden dolayı…

Yaz aylarında Körfez ülkelerinde hava sıcaklığı 55 dereceye kadar yükseliyor. Arapların bu yıl da Bursa’ya gelmeleri kaçınılmaz.

Diğer ülkelere göre Türkiye, salgında çok daha iyi durumda.

Ancak bu yıl Körfez ülkelerinde farklı bir durum var.

Petrol fiyatlarının dip seviyede olması.

Bu da petrol zengini Arap ülkelerinin ekonomisini olumsuz etkiledi.

Yani, virüs salgını olmasaydı da Bursa turizmini zor bir yıl bekliyor olacaktı.

Evet oteller haziran ortalarında müşteri kabul edecekler ama salgın nedeniyle geçmişteki gibi hizmet veremeyecekler.

Henüz resmi bir açıklama olmasa da, otel odalarının yarı kapasiteyle hizmet vermesi, restoranların sosyal mesafe kuralına uygun bir şekilde işletilmesi, açık büfeye sınırlama getirilmesi gibi bir takım kısıtlamalar kaçınılmaz olacak.

Bu durum maliyetleri arttıracak, artan maliyetler de fiyatlara yansıyacak.

Ercan, bazı otellerin yeni döneme hazırlık yaptığını belirterek, salgının yeni meslekleri türettiğini söyledi.

Yeni dönemde planlanan sos masaları

Sosçular.

Salgın tedbirleri kapsamında masalarda mayonez, ketçap, ve baharat olmayabilir.

Bunun yerine masaları tek tek gezen sosçular,  “Efendim mayonez, ketçap ve baharat ister misiniz?” diye soracaklar.

Müşteri isterse, otel personeli misafirlerin tabağındaki yemeği kendisi tuzlayacak, kendisi soslayacak.

Ey Covid-19 nelere kadirsin sen.

Yeni dönemde açık büfe işte böyle olacak

Yeni dönemde açık büfe

Her şey dahil sistemi sona ermeyecek ancak açık büfede köklü değişiklikler olacak.

Tüm dünyada büyük zincir otellerin açık büfe tasarım ve üretimini yapan Bursa markası Evinoks Güney Marmara ve Ege Bölge Sorumlusu Samet Erenler ile konuştum.

Yeni açık büfe sistemiyle ilgili önemli şeyler söyledi Erenler:

“Yeni ürettiğimiz sunum büfelerinde son trend olan food court yerleşimini uyguluyoruz. Misafirler alana geldiklerinde her lezzetin adeta ayrı ayrı dükkanlarda sergilendiği bir lezzet sokağına gelmiş gibi hissediyorlar ve amaç bir masaya çok sayıda kişinin dokunmasını engellemek olduğu için misafir seçimini yapıyor, hijyen önlemini almış personel yiyeceği tabağa koyuyor. Mevcut açık büfelere yaptığımız renovasyon çalışmalarında ise demonte cam kapatıcılar üretiyoruz. Esnaf lokantası mantığıyla misafir, sıcakları camın arkasından seçiyor, personel tabağa servis ediyor. Soğuklarda ise büfelere ufak ilaveler personelin servis yapabileceği şekilde alanlar oluşturmaya çalışıyor ve aynı yöntemi burada da uyguluyoruz. Personel yeri oluşturmak mümkün olmuyorsa otellerimizi streçli hazır tabak sunumları gerçekleştirmeleri konusunda yönlendiriyoruz. Masalarda bulunan sosluk ve baharatlıklara birçok kişinin dokunmasını engellemek için masaları gezip sos ve baharat ihtiyacını karşılayan ‘sosçu’ adı altında yeni bir görev ihtiyacı olacak. Tüm bu uygulamalarla personel sayısında her ne kadar artış olacağı öngörülse de otellerimizin açık büfelerdeki çöpe giden yiyeceklerden edeceği tasarrufu  ve misafirlere kendini önemli ve güvenli hissettirmek gibi avantajları gözardı etmemek gerekir.”

Karadeniz’e kaptırdığımız Arap turistler

Spor Müdürümüz sevgili Orhan Güney anlattı, Trabzon’da nasıl konaklayacak oda bulamayıp, otel lobisinde uyuduklarını.

Şenol Güneş döneminde Bursaspor kafilesi 2 günlük kamp programı için Trabzon’a gidiyor.

Ancak Trabzon’daki tüm oteller dolu.

Futbolculara bile yer yokmuş, o derece.

Öyle ki bazı futbolcular Şenol Güneş’in akrabalarının evinde kalmışlar.

Kampı takip eden 7 gazeteci ise otel lobisinde konaklamış.

Trabzon’daki otellerin yüzde yüz dolu olmasının nedeni, Arap turistlermiş.

Bir zamanlar Kuveyt, Katar ve Suudi Arapların yoğun olarak ziyaret ettiği bir kentti Bursa.

Özellikle Kuveytlilerin hala Bursa’ya ilgisi var ama artık daha çok Karadeniz’e gidiyor Araplar.

Maalesef son yıllarda Avrupalı turist çekemediğimiz gibi, Arap turistleri de kaybetmeye başladık.

Futbolcuların canı can da…

Liglerin başlatılması kararını, normalleşme sürecinin bir parçası olarak okuyorum.

Tersi bir karar alınsaydı, normalleşme adına atılan diğer tüm adımların bir anlamı kalmazdı.

Ancak, ‘maçları oynatmakla  futbolcuların ve teknik heyetin sağlığıyla oynuyorsunuz’ diyenler var.

Meseleye bu mantıkla bakarsak…

Salgının başından bu yana gece, gündüz çalışan sağlık emekçilerinin, yüzlerce müşteriyle muhatap olan kasiyerlerin, iş yerlerini hiç kapatmayan eczacıların, her gün onlarca kargoyu teslim eden PTT ve kargo çalışanlarının, inşaat işçilerinin, esnek veya tam zamanlı çalışmak zorunda olan 100 binlerce emekçinin sağlığı tehlikede değil miydi diye sormak lazım.

Futbolcuların ve teknik heyetin canı can da, emekçilerin canı can değil mi?

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X