Her 10 inşaat mühendisinden 3’ü işsiz.

2 kadın mühendisten biri, iki genç mühendisten biri işsiz.

Mühendislerin büyük çoğunluğu borçlanmak zorunda kalıyor.

Her iki mühendisten biri kredi borçlusu.

Çalışan 10 mühendisten sadece 2’si kamuda istihdam ediliyor.

Kamuda istihdam edilen 10 mühendisten 2’si ek iş yapmak zorunda kalıyor.

Mühendislerin yüzde 33’ü pandemide ücretsiz izne gönderilmiş, yüzde 19,6’sı işten çıkarılmış.

Mühendislerin yüzde 65’i, 35 yaş altı mühendislerin yüzde 82,3’ü yurt dışında yaşamak istiyor.

Ve mühendislerin yüzde 79,2’si gelecek için kaygılı.

Çok değil bundan 20, 25 yıl önce gençlerin hayalinde olan, parası bol, prestiji güçlü bir meslekti inşaat mühendisliği.

Ancak bugün öyle mi?

İşte can alıcı bölümlerini paylaştığım İnşaat Mühendisleri Odası’nın İş İstihdam ve İşsizlik Raporu…

İnşaat mühendisliği mesleği o kadar geriledi ki, bazı kurumlarda ilkokul mezunu bir çalışandan bile koşulları daha kötü durumda.

Tabii iş bulabilecek kadar şanslılarsa.

Çünkü inşaat mühendislerinde işsizlik yüzde 30, genç ve kadın mühendislerde ise yüzde 50 civarında!

Son 20 yılın temel ekonomi politikası inşaat üzerine kurulmuşken, inşaat mühendislerinin en zor günlerini yaşaması derin bir çelişki değil mi?

Demek ki 100 binlerce konut, kilometrelerce duble yol ve kıtaları birleştiren köprüler yapmak, inşaat mühendislerine ve inşaat mühendisliğine hizmet etmiyormuş.

Önceki gün gazetede konuğum olan İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nin genç başkan adayı Cevat Şahin’e inşaat mühendislerinin durumunu ve mesleğinin geldiği noktayı sordum.

İki önemli saptama yaptı Şahin.

Birincisi, inşaat mühendisliği bölümlerinin artmasıyla, meslektaşlarının işsiz kalması. Öyle ki geçen yıl inşaat mühendisliği bölümlerinin yüzde 30’u boş kaldı. Şahin, eskiden 50 binlerde öğrenci alan bölümlerinin bugün 300 bininci sıralara kadar gerilediğini hatırlattı.

Şahin’in eleştirdiği bir diğer konu da son yıllarda yer gök inşaat olması. Yani benim de üst satırlarda belirttiğim gibi ekonomiyi inşaat sektörüne endekslemenin yarattığı tahribat. Ve bunu bir inşaat mühendisinin eleştirmesi de  dikkat çekici.

İMO Bursa Şubesi’nde iki aday var.

Çağdaş Mühendisler Grubu  adayı Ülkü Mercan Küçükkayalar’ı henüz dinlemedim ama Çalışma Grubu adayı Cevat Şahin, bende çağdaş adaylarından bir farkı olmadığı izlenimi bıraktı!

 

Hekimler istifa ediyor sağlık özele kayıyor

Aylar önce konuyu gündeme getirdiğimde  yalanlama gelmemişti.

Daha sonra yetkililer, Bursa’daki hekim istifalarını teyit etti.

Ve son olarak CHP İl Başkanı İsmet Karaca, rakamlarla hekim istifalarını gündeme taşıdı.

Geçen yıl 157 hekim, kamu hastanelerinden istifa etmiş.

Peki hekim istifaları tesadüf mü?

Kuşkusuz hayır.

Hekimlerin kamu hastanelerinden özel sağlık kuruluşlarına gitmesinin birden fazla nedeni olsa da en temel neden ekonomik koşullar.

Kamu hastanelerinde döner sermaye gelirleri azalınca, hekimlerin maaşlarında düşüş yaşandı.

Maaşlardaki olumsuzluğa, devlet hastanelerindeki zorlu koşullar ve uzun mesai de eklenince, alanının en iyi doktorları, yüksek maaş ve elverişli koşullar sunan özel hastanelere gitmeye başladı.

Gidişat, kamu hastanelerinin kan kaybettiğini, sağlıkta özel sektör payının arttığını gösteriyor.

Bu durumdan, kamunun menfaati olmadığı kesin.

 

Hiçbir şey olmasa bile bir şeyler oldu

Geçen hafta  Memleket Partisi İnegöl ilçe yönetimiyle ilgili istifalara değinmiştim.

Bana gelen ilk bilgi Memleket Partisi İnegöl İlçe Başkanı Yasemin Soydan’ın yönetimiyle birlikte istifa ettiğiydi.

Ancak Soydan, bu iddiayı teyit etmemişti.

Son olarak ilçe yönetiminden birçok ismin istifa ettiklerini duyuyorum.

Hatta İl Başkanı Av Güner Aklan,  istifaları duyduğunu ancak henüz ellerine bir dilekçe ulaşmadığını söylüyor.

Peki İnegöl’deki bu karışıklığın nedeni ne?

İki adaylı il kongresinin yansımaları olduğu söyleniyor.