Eski güreşçi 6 esnaf bir araya gelip, güreş kulübü kuruyorlar. Hürriyet Mesleki ve Teknik Lisesi yönetimi, salonlarını açıyor, okul hocaları ise karşılıksız  güreş eğitimi vermekten ulaşım servisi sağlamaya kadar hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyor. Amaç, çocuklara spor yaptırıp, kötü alışkanlıklardan korumak.

 

Bursa Güreş İhtisas Kulübü, yaklaşık 2 yıl önce kuruldu ve 30 güreşçi çocukla yollarına devam ediyor. Tamamen gönüllülük esasına göre işlerin yürüdüğü kulüpte, amaç hem sağlıklı nesiller yetiştirmek hem de çocukları uyuşturucu bataklığından uzak tutmak.

 

İlker Kaya, Mesut Öztürk, Emre Bahtiyar, Latif Hatipoğlu, Yusuf Ay ve Sezer Öztürk….

Güreş sevdalısı 6 esnaf bir araya geliyor ve kulüp kurmaya karar veriyor.

Hürriyet Mesleki ve Teknik Lisesi Müdürü Metin Sezer de el verince, kulüp kuruluyor.

Okulun bakımsız ve atıl durumdaki salonu baştan aşağı yenileniyor, boyası, badanası yapılıyor.

Tek tek sınıflar dolaşılıyor ve geleceğin güreşçi çocukları davet ediliyor.

Hocalar da bu işe adeta gövdesini koyarak, ücretsiz güreş eğitimi veriyor, arabalarıyla çocukları taşıyorlar.

Yaklaşık 2 yıl önce esnaf-eğitimci işbirliğiyle kurulan kulüp, 30 güreşçiyi eğitiyor.

Çocukları kötü alışkanlıklardan uzak tutmak için kurulan kulübün bir diğer amacı da yetenekli güreşçileri Türk sporuna kazandırmak.

Bu hafta Pazar Söyleşisi’nde Bursa Güreş İhtisas Kulübü’nün  hikâyesini okuyacaksınız.

6 GÜREŞ SEVDALISI  ESNAF KULÜP KURUYOR

Bursa Güreş İhtisas Komisyonu hangi amaçla, nasıl kuruldu? Kulübün kuruluş hikâyesiyle başlayalım söyleşimize

Bursa Güreş İhtisas Kulübü Başkanı Emre Bahtiyar- 2006’da eski güreşçi 6 esnaf arkadaşla birlikte çocuklarımızı sokaklardan uzaklaştırmak için çıktık yola ve Hürriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Metin Sezer’in de yardımlarıyla kulübü kurduk. Biz maddi destekçi, hocalarımız da manevi destekçi oldu. Çevre esnaflardan da yardım aldıklarımız var ama ana sponsor biziz.

 

Ne kadarlık bir kaynak aktardınız?

 

Emre Bahtiyar- Kulübün kuruluşu çok maliyetli olmasa da herkes gücü oranında destek verdi. İyi bir şey yapmaya çalışıyoruz ve herkes elini taşın altına koyuyor. 

 

HOCALAR HEM ÖĞRETİYOR, HEM ÇOCUKLARI TAŞIYOR

 

Kulübü kurarken, ne gibi zorluklarla karşılaştınız?

 

Emre Bahtiyar- Yer sorunumuz vardı. Sağ olsunlar, okul yönetimiyle görüştükten sonra güreş salonu olarak yapılmış ama hiç kullanılmamış bir salonu tahsis ettiler. Salonu temizledik, badana ve boyasını yaptık, minder ile çeşitli spor aletleri tedarik ettik. Fiziki altyapıyı tamamen kendi imkânlarımızla tamamladık. Çocukların sağlıklı antrenman yapabilecekleri ortamı sağladık.

 

Sizin de ifade ettiğiniz gibi okul yönetimi destek veriyor. Okul yönetiminin katkılarını biraz daha açar mısınız?

Emre Bahtiyar- En önemli katkıları spor salonunu vermeleriydi. Böyle bir salonu başka bir yerde kiralamaya kalksaydık çok maliyetli olurdu. Böylece, salona vereceğimiz parayı çocukların spor eğitimine harcıyoruz. Çocukların ulaşım servisini de hocalarımız yapıyor. Hocalarımız hem güreş öğretiyorlar hem de çocukların ulaşımını sağlıyorlar.

 

ÇOCUKLARI BOŞ BIRAKMAYACAĞIZ

 

Bazı mahallelerde uyuşturucuya olan eğilimlerin daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Bu mahallelerde neler yapılabilir?

Emre Bahtiyar- Çocukları boş bırakmamak gerekir. Onları boş bırakmanız halinde, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklar edinebiliyorlar. Amacımız ata sporumuz  güreşi öğreterek, çocukları kötü alışkanlıklardan uzak tutmak. Biz bu işi çevre mahallelerde de yapıyoruz.

 

Kulübün hedefleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Bundan sonraki amaçlarınız nelerdir?

Emre Bahtiyar- Öğrenci sayımızı artırıp, uluslararası turnuvalarda dereceler elde etmek istiyoruz. Bugüne kadar turunuvalarda bir ikincilik bir de üçüncülüğümüz var. İnşallah Milli Takım’a da oyuncu göndeririz.

 

AMACIMIZ ÇOCUKLARI UYUŞTURUCUDAN UZAK TUTMAK

 

Hocam, kaç çocuğu çalıştırıyorsunuz? Çocuklar, kaş yaşındalar?

Güreş antrenörü Serdal Öztürk- Çoğunlukla ilkokul 4’ten 8’e kadar olan öğrenciler var. Öğrencilerimizi bu yaş grubundan seçmeye çalışıyoruz ki temel eğitim alabilsinler. İlerleyen yıllarda ise teknik eğitimler alacaklar. 

 

Amacınız sadece çocukların spor yapmalarını sağlamak değil…

Serdal Öztürk- Öncelikli hedefimiz, çocukların kötü alışkanlıklar edinmemesini sağlamak. Bu konuda esnaf arkadaşlarımız, yönetimdeki büyüklerimiz ve Hüseyin Canbaz antrenörümüzle birlikte hiçbir  ekonomik kaygı duymadan çalışıyoruz. Ayrıca Güreş Federasyonu Başkanı Musa Aydın ve İl Spor Müdürü Süleyman Şahin de destek veriyor bizlere. İlk aşamada çevre okulları gezdik. Çocuklar ücretsiz faydalanıyorlar hizmetlerden. Sınıfları tek tek gezip, okul idareleriyle iletişime geçtik. Yaklaşık 30 sporcumuz var. Dönem dönem düşüyor ve artıyor bu sayı. Ama hedefimiz daha fazla sayıda çocuğa hizmet vermek. Gün geçtikçe de sayımız artıyor.

 

SPOR KÖTÜ ALIŞKANLIKLARIN PANZEHİRİ

 

Kuşkusuz spor, uyuşturucunun panzehiridir. Sizin de belirttiğiniz gibi spor yaparak kötü alışkanlıklardan uzak durabilir çocuklar. Gözlemlerinize göre çocukların kötü alışkanlıklara olan eğilimi hangi düzeyde.

Serdal Öztürk- Çağımız teknoloji çağı ve çocuklar da teknolojiyle çok haşır neşir. Teknolojinin avantajları olduğu kadar, dezavantajları da var. Tamamen teknolojiye yönelen çocuklar, sosyal yaşamın içinde olamıyorlar. Bu nedenle, iletişimleri zayıf olduğu için arkadaş çevresinden yoksun oluyorlar. Bilgisayarın başında zaman geçirmekten, fiziksel aktivite yapamıyorlar. Bu durumda, kendilerini ispatlamaya çalışıyorlar. Çocukların kendilerini ispatlama eğilimlerini tatmin edemezsek,  kötü alışkanlıklara yönelebiliyorlar. Asıl hedefimiz, çocukların boş zamanlarını değerlendirmelerini,  deşarj olmalarını ve sosyalleşmelerini sağlamak. Spor aktiviteleri, çocukların kötü alışkanlıklar edinmesinde en büyük engel.

 

Yerel yönetimlerden beklentileriniz nelerdir?

Serdal Öztürk-Sağ olsunlar, onlardan herhangi bir şey  talep ettiğimizde bizleri hoşgörüyle karşılıyorlar, dinliyorlar ve çözüm üretmeye çalışıyorlar. Yerel yönetimler,  iletişim halinde olduğumuz, olmazsa olmazımızdır.

 

Hürriyet  Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’ne girerken, tenis kordu gördük. Bu okul  sadece güreşe değil, sporun çeşitli branşlarına da önem veriyor değil mi?

Serdal Öztürk- Hürriyet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi çok köklü bir lise.  Güreş haricinde futbol, voleybol, basketbol, tenis ve yüzme gibi birçok aktivite yapılıyor bu okulda. Geçmiş yıllarda da birçok başarıya imza atmış bu okul. 20 yıl önce de güreşte söz sahibiydi yine derece yapan sporcuları var. 

 

GÜREŞİN FATİH TERİM’İ BU OKULDAN MEZUN

 

Güreşin Fatih Terim’i de bu okuldan mezun…

Serdal Öztürk- Evet A Milli Takım Antrenörü Yüksel Şanlı ve uluslararası derece yapmış birçok sporcu bu okuldan mezun. Yüksel Hoca sağ olsun, maddi ve manevi tüm desteklerini esirgemiyor. Geçen günlerde antremanımıza geldi. Bizlerle sürekli iletişim halinde. Öğrencilerimiz zaten Avrupa ve Dünya şampiyonalarını izlerlerken “ben de onlar gibi olacağım” diyorlar. Yüksel Hoca da sağ olsun, çok alçakgönüllü ve bizimle de her zaman  iletişim halinde.

 

AİLELERE MESAJ

 

Ailelere vereceğiniz bir mesajınız var mı?

Serdal Öztürk- İnsanoğlu hareketli bir varlıktır. Hareket etmezse, başta obez olmak üzere birçok hastalığa yakalanır. Çocukların mutlaka sportif alışkanlıklar edinmesi gerekir. Çoçuklar bu gerçekleri bilmeyebilir ama ailelerin onları yönlendirmesi gerekir. Çocuklar, düzenli olarak spor yapmaya teşvik edilmeli. Hem iyi bir gelecek sahibi olmaları için, hem de fiziki gelişimleri  için. İletişim halinde olduğumuz aileler sağ olsunlar ilgileniyorlar.

 

GELECEĞİN TAHA AKGÜLLER’İ BURADA YETİŞİYOR

 

Son olarak gelecek hedeflerinizi konuşalım…

30 sporcuyla başladık ama hedefimiz 200 sporcuya ulaşmak, Milli Takım’a sporcu yetiştirmek. Süreklilik olduğu sürece başarı kaçınılmazdır. Bizim hedefimiz uzun vadeli. Başarılı olacağımızı düşünüyoruz.

 

Çalıştırdığınız sporcu çocuklardan ümitli misiniz? Geleceğin milli güreşçileri burada yetişiyor diyecek kadar iddialı mısınız?

Kesinlikle umutluyum. Kısa zamanda çocuklarımızdan ummadığımız başarılar elde ettiklerini gördük. Oldukça başarılı öğrencilerimiz var. Uluslararası turnuvalara gitmeye devam edeceğiz. Umarım Taha Akgüller buradan çıkacaktır.

 

GÜREŞ KABA BİR SPOR DEĞİLDİR

 

Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de popüler spor futbol. Güreş ise, dışarıdan bir gözle, izlemesi sıkıcı, kaba bir spor olarak görülüyor. En azından algının bu olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla işiniz kolay değil. Çocukların güreş yapmasını nasıl sağladınız?

Hüseyin Canbaz- Sizin de söylediğiniz gibi futbol dışında başka spor dalına pek fazla ilgi yok. Aslında güreş zevkli bir spor. Güreş sporunun kurallarını öğrenmek gerek. Bu noktada da iş bize düşüyor. Güreş Federasyonu seyircinin ilgisini çekmek için çaba sarf ediyor. Çünkü güreş bilmeyenlerin bakış açısı farklı olabiliyor.

 

Biraz da kaba bir spor olarak görüyorlar…

Hüseyin Canbaz- Öyle bir algı var ama öyle değil. Elimizden geleni yapıyoruz, antremanlara davet ediyoruz, kuralları anlatıyoruz insanlara.

 

Her spor dalında olduğu gibi güreşte de başarılı olmak için disiplinli olmak şart. Çocuklar antremana zaman bulabiliyorlar mı? Günde kaç saat  çalışıyorlar?

Hüseyin Canbaz- Antremanlarımız haftanın 6 günü. Pazar hariç 2 grubumuz var. Günde 2 saat çalıştırıyoruz. Daha çok sportif oyunlarla geçiyor dersler, çocukları çok sıkmıyoruz.

 

Ailelere vereceğiniz bir mesajınız var mı?

Hüseyin Canbaz- Mümkün olduğu kadar ailelere ulaşmaya çalışıyoruz. Geçen dönem sınıfları gezdik, broşürler dağıttık. Sabah akşam biz buradayız. Çocuklara ulaşım servisi hizmeti de, malzeme desteği de veriyoruz. Çocukların spor yapmaları için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Yeter ki aileler çocuklarını spora göndersinler.