AK Parti’de ilçe kongre süreci sona erdi.

Ve beklendiği gibi tek adaylı gerçekleşti kongreler.

Şimdi kulislerde şu sorunun yanıtı merak ediliyor:

İl kongresinde kim aday olacak?

Dahası genel merkez kimi aday gösterecek?

Mevcut İl Başkanı Ayhan Salman mı, yoksa başka bir isim mi?

Artık herkes biliyor ki, başını bazı eski ilçe başkanlarının çektiği bir grup Ayhan Salman’ı aday yapmamak için yoğun bir çalışma yürütüyor.

Peki Ayhan Salman, ayrışma ve adaylığı konusundaki iddialara ne diyor?

Dün Salman ile işte bu iddiaları konuştuk.

Öncelikle şunun altını çizdi:

“İl başkanlığım süresi boyunca, geçmiş yıllarda görev yapan arkadaşlarımızın tümüyle temas ettik. Hatırlayın pandemi öncesinde Mustafa Köse başkanlığında bir çalıştay yapmıştık. Bu çalıştayda eski ilçe ve il başkanlarımızı bir araya getirdik. Daha sonra da sık sık bir araya geldik onlarla. Ancak pandemi sürecinde temasımız zaman zaman kesintiye uğramış olabilir.”

Ardından şu hatırlatmayı yaptı:

“Siz de bazı kongreleri izleyip tanık oldunuz. Tüm kongrelerimize milletvekilleri ve belediye başkanları katıldı.”

Salman’ın ayrışma iddialarına yanıtı da çok netti:

“Partide her birimiz her konuda aynı fikirde olmayabiliriz. Siz de tüm meslektaşlarınızla aynı fikirde misiniz? Ancak bizim bazı konularda aynı fikirde olmamamız, ayrıştığımız anlamına gelmez. İletişimimiz çok sağlıklı.”

Peki farklı bir ismin il başkan adaylığı ihtimali için ne düşünüyor Salman?

“Her kongre sürecinde benzer şeyler yaşanır. Ben il başkanıyım ve görevimin başındayım. İşimi yapmaya devam ediyorum” diyor Salman.

Evet Ayhan Salman’ın il başkan adaylığı konusunda, “Görevimin başındayım” mesajı kayda değer. Kuşkusuz alternatif isim arayışları kendi mecrasında sürebilir ancak ilçe kongreleri sürecini yürüten ve görevinin başında olan Ayhan Salman’ın güçlü bir aday olduğunu söylemek yanlış olmaz.

 

Fırsatçılığın daniskası

Önceki gün Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saim Kılavuz söylemişti, bilgisayar fiyatlarının cep yaktığını.

Nereden biliyor bunu Kılavuz?

Üniversite, online eğitim gereği yüklü miktarda digital cihaz alınca, fiyat artışlarına bizzat şahit olmuşlar.

Dün de bir mağazada laptop fiyatlarını sordum.

Yaklaşık 10 bin lira yazıyordu üzerinde!

Pandemi öncesi bu cihazın fiyatın 7 bin lira civarındıydı.

Ne değişti?

Evet dolar, Euro arttı ancak yüzde 40 artmadı ya…

Elektronik cihazların fiyatının yükselmesinin nedeni, talebin artmasından başka bir şey değil.

Biz buna fırsatçılık diyoruz.

Fırsatçılık suç olduğu kadar, fırsatçılığa göz yummak da masum bir iş değildir.

 

Hayvan ticareti Bursa’da yasaklanamaz mı?

Beşiktaş Belediye Meclisi, son oturumunda ilçede hayvan ticaretini yasakladı.

Yani bundan böyle ilçe sınırları içinde, hiçbir petshopta hayvan satılamayacak.

Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat,

“Her canlının yaşam hakkını savunuyor ve bunun gereğini yapıyoruz. Evcil hayvan ticareti kabul edilemez bir işkencedir. Bu işkenceyi sonlandırma kararını yaşama geçiriyoruz. Yeni bir anlayışla hayatı, doğayı ve bütün canlıları kapsayacak bir yaklaşımı Beşiktaş’ta başlatıyoruz. Bugün ilk adımı atarak Belediye Meclisimizde süreci başlattık. Hayatı paylaştığımız dostlarımızın iyiliği için çalışmayı sürdüreceğiz” demiş.

4 Ekim Hayvanları Korumu Günü’nde, can dostlar için atılmış en somut adım bu olsa gerek.

Başta Akpolat olmak üzere Beşiktaş Belediyesi’nin meclis üyelerini tebrik ederiz.

Önceki gün olay.com.tr’nin konuğu olan Her Eve Bir Pati Derneği Kurucu Başkanı Emre Demir, Beşiktaş Belediyesi’nin kararını hatırlatarak, Bursa’daki belediye başkanlarına çağrıda bulundu:

Bursa’da da hayvan ticareti yasaklansın.

Neden olmasın?

Bahçesinde evcil hayvan besleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, makam odasının kapısını kumrulara açan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, ilçesinde can dostlar için örnek çalışmalar yapan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, hayvanlar için park bile yapan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, sokakta bulduğu yavru kediyi sahiplenen İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban ve hayvan dostları diğer belediye başkanları, eminim ki kendi ilçelerinde, kafeslere hapsedilen hayvanlar üzerinden ticaret yapılmasından hoşnut değillerdir.

Nasıl ki insan ticareti kulağa hoş gelmiyor, dahası yasal değilse, bir başka canlı türü olan hayvanların ticaretine de izin verilmemeli.

 

Toplu taşımada pandemi sürecinin rekoru kırıldı ama…

Pandemi öncesi Bursa’daki günlük toplu taşıma sayısı 800 bin civarındaydı.

Pandeminin ilk günlerinde 250 binlere kadar düşmüştü.

Geçen pazartesi ise 490 bine ulaşmış.

Yani pandemi sürecinin en yüksek yolcu seviyesine ulaşılmış.

Ancak bu sayı hâlâ düşük.

Düşük olduğu için de yollardaki özel araç sayısı normal şartların çok üzerinde.

Örgün eğitim kademeli olarak başlıyor.

Bu da trafiğin daha da sıkışıcağı anlamına geliyor.

Bize de trafik sıkışıklığıyla ilgili daha fazla yazı yazmak düşüyor.