İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, Balıkesir’den geldi.

Tapu ve Kadastro Bölge Müdürü  Adnan Cevher de Trabzon’dan Bursa’ya atandı.

İki bürokrat da Trabzonlu.

Ancak bir başka ortak özellikleri daha var:

Futbolla ilgilenmeleri ve yıllarca Trabzonspor’a hizmet etmeleri.

***

Önceki hafta Pazartesi Söyleşileri’ne konuk olan İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz’ın odasına girdiğimde önce Bursaspor formasının yanındaki bordo-mavili formayı fark ettim.

Ardından duvarda asılı duran çerçeveletilmiş Trabzonspor logosu ve Trabzonspor takım fotoğrafı dikkatimi çekti.

Oda, son yıllarda dostluk köprülerinin atıldığı Bursaspor-Trabzonspor kardeşliğini simgeliyordu adeta.

***

Fevzi Yavuzyılmaz’ın Trabzon ile ilgisi sadece bu kentte doğması değil, yıllarca bordo mavililerin  kulüp doktorluğunu yapmasıymış.

Ayrıca Trabzon’un erkek voleybol takımında ve asırlık Trabzon İdman Ocağı’nda da uzun yıllar yöneticilik yapmış.

Bursa’ya geçmiş yıllarda sık sık gelmesinin nedeni de Trabzonspor’un Bursaspor deplasmanları.

Yani Yavuzyılmaz, artık Millet Bahçesi olan tarihi Atatürk Stadyumu’nun atmosferini iliklerine kadar hissetmiş, Bursa’ya, Bursalılara aşina birisi.

Voleybol takımının yöneticiliğini yaparken de Büyükşehir Belediyespor ve Nilüfer Belediyespor deplasmanlarında yine bu kentin havasını teneffüs etmiş.

***

Tapu ve Kadastro Bursa Bölge Müdürü Adnan Cevher de Trabzon doğumlu bir bürokrat.

Trabzonspor’un eski başkanlarından Sadri Şener’in de yakın dostu.

Cevher, 2. Lig’de mücadele eden Hekimoğlu Trabzon FK ve 1. Amatör Lig temsilcisiAkçaabat Sebatspor’da yöneticilik yapmış.

Bursa’da ise son yıllarda yıldızı parlayan Yıldırımspor’a katkı yapıyor.

Tabii Bursaspor’un da sıkı bir takipçisi ve destekçisi.

***

Tesadüf müdür bilmiyoruz ama Bursa’nın iki önemli bürokratı Trabzon kökenli.

İki bürokrat da heyecanlı, enerji dolu ve saha adamı.

Ve iki bürokrat da tam bir futbol aşığı.

Hasılı yeşil sahalardaki Bursaspor-Trabzonspor dostluğu bürokrasiye de taşındı.

O fotoğrafın ayrıntıları

İl Sağlık Müdürü Yavuzyılmaz’ın odasının duvarındaki  Trabzonspor  fotoğrafı, sıradan bir fotoğraf değil.

Özel bir anlamı var.

Yıl 2015…

Hüseyin Avni Aker Stadyumu’nda oynanan özel maçtan bir kare.

Dönemin Başbakanı Ahmet Davuıtoğlu, Trabzon  mitinginin ardından Trabzonspor’da daha önce forma giymiş eski futbolcularla Hüseyin Avni Aker Stadyumu’nda maç yapıyor.

4-4 biten  maçta Davutoğlu tam 3 gol atarak hat-trick yapıyor.

O müsabakada kimler, kimler forma giyiyor:

Dönemin AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, AK Parti Genel Sekreteri Haluk İpek, AK Parti Trabzon Milletvekili Faruk Nafiz Özak, AK Parti İstanbul Milletvekili Oktay Saral, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu…

Bu isimlerden sadece Davutoğlu, AK Parti’den ayrılırken, diğer isimler hala iktidar partisi saflarında.

Fotoğraf karesindeki kişilerden biri de Trabzonspor kulüp doktoru Fevzi Yavuzyılmaz.

5 yıl sonra Bursa’ya il sağlık müdürü olarak atanan Yavuzyılmaz’ın odasında işte bu fotoğraf asılı.

Ameliyatı yapanın hiç mi suçu yok?

Seren Serengil, bu kez evlilikleri, boşanmaları veya aşklarıyla değil, ciddi bir sağlık sorunuyla gündeme geldi.

Çok fazla magazin takip etmem ama Serengil’in kilolu hali hafızamda yer edinmiş değil.

Ancak yine de kilo vermek uğruna iki kez bıçak altına yatmış.

İlkin mide ameliyatı olmuş, kesmemiş bağırsak bağlatma operasyonu da yaptırmış.

Sonuç ortada…

Vücudu besin tutmuyor.

Gerekli gıdayı alamadığı için de vücut alarm veriyor.

Serengil böyle giderse, ölebilirim diyor.

Umarız, Serengil en kısa sürede sağlığına kavuşur.

Ancak suç sadece vücuduna zarar veren Serengil’de mi?

Mesela hekimleri, Serengil’in üst üste iki kez ameliyat olmasına nasıl izin verdiler, neden uyarmadılar?

Hadi Serengil’in doktorları tamamen maddi kaygılarla ikinci ameliyata ‘evet’ dedi.

Vatandaşın sağlığını tehlikeye attıkları için o doktorlardan hesap sorulmayacak mı?

Kırmızı ışıkta geçene bile neredeyse soruşturma açıldığı  bu devirde, halk sağlığını tehlikeye atmanın cezası yok mu?

Okuyucu mektubu

“Benim de çok hassas olduğum bir konu.Havai fişeğin doğaya verdiği zararın  yanında bir de şehir merkezinde gecenin bir  yarısı uykuya daldığımız saatlerde kutlama için patlatılan havai fişekler var. Tam uykuya dalmışsınız bir patlama sesi ile yataktan fırlıyorsunuz. Bir de kışın Uludağ’dan atılan havai fişekler var. Onların da doğaya verdiği zarar ayrı bir boyut. Böyle önemli bir konuyu dile getirdiğiniz için tebrik ederim.”  Selçuk Alpay.