Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

İntam sil baştan!

Köşe Yazısını Dinle

Zaman su misali akıp geçiyor.

Korkunç bir gürültüyle yıkılan istinat duvarının, tonlarca ağırlıktaki dev beton kütleleri yıkıp geçtiği ve tek bir insanımızın burnunun kanamamasının teselli kaldığı İntam faciasının üzerinden 16 yıl geçti.

Facianın ardından, 3 büyükşehir belediye yönetimi değişti ancak hala yıkılan binanın yerine yenisi inşa edilmedi/ edilemedi.

6 yıl önce kentsel dönüşüm kapsamında  ihaleye çıkıldı ve 24 Ağustos 2015’te Taşyakan İnşaat ile sözleşme imzalandı.

Yüklenici firma, buraya 3 katı otopark olmak üzere 14 katlı, 78 konut ve 48 ofislik bir bina, istinat duvarı ve otel inşa edecekti.

Konutların 30’u ve ofislerin 38’i hak sahiplerinin, 48 konut, 10 ofis ile otel, inşaatı yapacak firmanın olacaktı.

Firma, istinat duvarını ördü.

Ne var ki, diğer yapılar için inşaat ruhsatını henüz alamamıştı.

Ve kısa zaman önce projeyi durduracak mahkeme kararı geldi.

Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi, nüfus artışına yol açıp yoğunluğu arttıracağı gerekçesiyle İntam planlarını yargıya taşımıştı.

Mahkeme, geçen haftalarda ŞPO’nun talebini haklı buldu ve planla ilgili yürütmeyi durdurma kararı aldı.

Böylece proje durdu.

Peki şimdi ne olacak?

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın o bölgede   yüksek katlı binalara sıcak bakmadığını biliyoruz.

Yani Aktaş’ın mahkeme kararına üzüldüğünü söyleyemem.

Büyükşehir Belediyesi, daha düşük yoğunlukta, kat yüksekliği düşürülmüş yeni bir plan hazırlayacak ve bu plan doğrultusunda yeni bir proje yapılacak, yeni bir ihaleye çıkılacak.

Bu durumda sadece istinat duvarı inşa eden Taşyakan İnşaat, yeni ihaleye girmeyip projeden çekilebilir.

Kat yükseliği düşürülüp, yoğunluk azaltılacağına göre İntam’daki hak sahiplerinin bir miktar fark ödemesi gerekebilir.

Tabii bu benim öngörüm.

Ben sadece, bölgedeki planın iptal olduğunu ve yeni bir proje yapılacağını  söyleyebilirim.


“Ruh, çağrılmakla geri gelmez”

Yıl 1994…

Memlekette Milli Görüş rüzgarı esiyor, ‘adil düzen’ iktidarının ayak sesleri duyuluyordu.

28 il belediyesini Refah Partisi kazanmış ve en büyük sürpriz de İstanbul’da yaşanmıştı.

İstanbul’un en büyük iki sorunundan biri su ise diğeri de  çöp dağlarıydı.

Hem yerel yönetimlerin imkanları bugünkü kadar geniş değildi hem de grevler nedeniyle belediye hizmetleri aksıyordu.

Refah Partisi ise  İstanbul’da çöp dağlarını yok edeceğini vaat etmişti.

Peki nasıl olacaktı bu?

Seçimden kısa zaman sonra Hakkari’den Edirne’ye Türkiye’nin dört bir yanından seferber olan Refah Partisi teşkilatları otobüslerle İstanbul’a giderek, kendi elleriyle çöp dağlarını temizlemişlerdi.

İşte Refah Partisi’nin mirasçısı Saadet Partililer, AK Partililerin bugün öykündükleri 1994 ruhunu bu örnekle açıklıyorlar.

Saadet Partililer, Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Arıkan’ın katılımıyla pazar günü basın toplantısı düzenlediler.

Sohbet kıvamında geçen toplantıda 94 ruhu da gündeme geldi.

“Ruhunuz yoksa, atınız da koşmaz” diyen Arıkan,  iktidar partisi temsilcilerinin 94 ruhu söylemlerini inandırıcı bulmuyor.

Öyle ki, “Ruh çağırmakla geri gelmez, ruh inanç işidir” sözleriyle iktidara yanıt verdi Arıkan:

94 ruhu, çöp dağlarını temizlemekti. Oysa siz sosyal belediyecilik imkanlarını, iktidarınızın devamı için destekçilerinize kullandınız.”

AK Parti ile ipleri koparmamanın nedeni

Saadet Partisi’nin üst düzey yöneticileri Bursa’da  iktidara yüklendiler, ekonomiden, sağlığa, yerel yönetimlerden, eğitime varıncaya kadar, iktidar partisinin politikalarını yerden yere vurdular.

O halde SP yöneticilerine, Oğuzhan Asıltürk ziyaretini hatırlatıp, ittifaklarda nerede durduklarını sormam kaçınılmazdı.

Ancak yanıt tatmin edici değildi.

Daha doğrusu “Günü gelir konuşulur” sözleriyle, top taca atıldı.

Peki Saadet Partisi neden net bir duruş göstermiyor ittifaklar mevzubahis olunca?

Saadet Partililerin, normal şartlarda en az 3 yıl sonraki  seçimde, kendisini bağlamaması siyasetin pratiği açısından makul karşılanabilir.

Ayrıca öyle anlaşılıyor ki CHP ile yan yana görünmek tabanda rahatsızlığa yol açtığı gibi Oğuzhan Asiltürk hadisesinden de anlaşılacağı üzere tavanda da ciddi çalkantılara neden oluyor.

Ancak temel neden bence ikisi de değil.

Saadet Partililer hala, AK Parti’nin kemikleşmiş seçmen kitlesini kendi doğal tabanı olarak görüyor ve AK Parti’nin kan kaybedeceğini düşünerek, o büyük kitlenin yeniden yuvasına döneceğini öngörüyor.

AK Parti ile ipleri tamamen koparıp, muhafazakar seçmeni karşılarına almama isteği bu olsa gerek.


Saadet Partisi Bozbey’i destekleyecek mi?

Kılıçdaroğlu’nun Bursa’da, büyükşehir adaylarının Mustafa Bozbey olduğunu ilan etmesinin ardından, İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’nun görüşlerine yer vermiştim.

Pazar günü de aynı soruyu Saadet Partisi İl Başkanı Mehmet Atmaca’ya sordum.

Atmaca son yerel seçimde ittifaklara katılmadığını hatırlatarak, noktayı koydu:

“Önümüzdeki yerel seçimlerde de ittifak yapacağımızı sanmıyorum.”

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X