Mart 2020’de başlayan karantina ile birlikte 1 ayda 29 kadın öldürüldü, 9 kadının ölümü şüpheli bulundu.

Nisan ayında 20 kadın katledildi, 20 kadının ölümü şüpheli bulundu.

Mayıs ayında 21 kadın cinayete kurban gitti, 18 kadının ölümü şüpheliydi.

2020’de 338 kadın, erkekler tarafından öldürüldü.

Kadın cinayetleri 2021’de de hız kesmedi.

2021 başından bu yana 11 kadın katledildi.

Ve tüm bunlar yaşanırken Alo 183 Hattı işlevsiz kaldı.

Maalesef insanlığın bu utanç tablosuna ait tüm veriler ülkemize ait değerli okur.

 

***

Kadınlar psikolojik ve fiziksel şiddete uğruyor.

Kadınlar psikolojik ve fiziksel tacize maruz kalıyor.

Kadınlar, tecavüze uğruyor.

Kadınlar yaşamın tüm alanlarında eşitsizlik duvarıyla karşı karşıya kalıyor.

Ve en önemlisi kadınlar, erkekler tarafından katlediliyor.

 

***

 

Bazen infial yaratıyor, kimi zaman gazetelerin 3. sayfa haberlerinde yer aldıktan sonra unutuluyor kadın cinayetleri.

Ancak her yıl istikrarlı bir şekilde kadın cinayeti sayısı artıyor.

Ve bu kapkara tablo, İstanbul Sözleşmesi’nin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.

 

***

 

Kadınlara yönelik şiddet, tecavüz, katliam ve ayrımcılık süredursun Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Kent Konseyi öncülüğünde Kız Kardeşlik Köprüsü projesi hayata geçiyor.

Nedir Kız Kardeşlik Köprüsü?

Tek cümleyle kadınların dayanışmasıdır.

 

***

 

Kız Kardeşlik Köprüsü 5 adımda uygulanacak:

-Üretici kadınlarla dayanışma.

-Kadın hakları mücadelesi ve dayanışma.

-Kadın istihdamı

-Eğitim, iş birliği ve dayanışma.

-İletişim duyuru, sosyal medya, internet sitesi.

 

***

 

Projenin benzerlerinden en belirgin farkı, siyasi yelpazenin farklı kanatlarını bir araya getirmesi.

AK Parti’den İYİ Parti’ye kadar siyasi partilerin kadın kolları projeye destek sözü vermişler.

Özellikle iktidar partisinden gelecek maddi ve manevi destek, projenin uygulanabilirliliği bakımından çok değerli.

 

***

 

 

8 Mart’a günler kala kadın sorununa yönelik somut, gerçekçi ve faydacı bir proje olan Kız Kardeşlik Köprüsü, umarız uzun soluklu olur.

Nitekim memlekette kadın olmak zor.

 

Nilüfer’de kentsel dönüşüm faciası

FSM Bulvarı üzerindeki Nilüfer Kent Konseyi’ne gidiyorum aracımla.

Acıbadem Hastanesi’nin aralığından döndükten sonra  dakikalarca gideceğim yeri aradım.

Çünkü Nilüfer Kent Konseyi binası kentsel dönüşüme uğramış yüksek katlı apartmanların arasında adeta kaybolmuştu.

Ayrıca sağlı sollu park eden araçlar yüzünden sokak daracık kalmış.

Karşılıklı iki aracın geçemeyeceği kadar daralmış sokak.

Oysa Nilüfer bir zamanlar otopark sorunu olmayan, geniş cadde ve sokakları, yeşil alanlarıyla en yaşanılabilir ilçeydi.

Taa ki 0,50 emsal imar uygulamasına kadar.

Olan oldu gerçi ama Nilüfer’i yaşanmaz hale getiren imar uygulamasına iyi ki son verilmiş.

Zararın neresinden dönersek kardır.

Kır Çiçekleri’ne en anlamlı mektup

3 Mart, Çağdaş Eğitim Kooperatifi’nin ödül günü.

Ancak bu yılki yüz yüze ödül töreni pandemiye kurban gitti.

Bu nedenle ödül töreni dün akşam online yapıldı.

ÇEK’in bu yılki ödül törenini taçlandıran gelişme ise Nobel Ödülü alarak iftihar ettiğimiz bilim insanı Aziz Sancar’dan gelen mektup oldu.

Bir aydınlanma projesinin eğitim neferleri olan  Kır Çiçekleri’ne yaşam boyu rehber olacak, her satırı çok değerli o mektup:

Sevgili Kır Çiçekleri, yarın ülkemizin sorumluluğunu üstlenecek sevgili genç arkadaşlarım, gençlere fırsat eşitliğini gözeterek öğrenimin yolunu açan Çağdaş Eğitim Kooperatifi’nin kurucuları. Gençlerimizin özellikle kız çocuklarımızın eğitim ve öğrenimine katkıda bulunarak Atatürk ve Cumhuriyet sevgisiyle ülkesine bağlı değerli insanların yetiştirilmesine yaptığınız özverili katkıların artarak çoğalarak büyüyerek sürmesini diliyorum.Sevgili çocuklar, yarın ülkemizin tümü sizlere emanet olacak. Atatürk’ün bize miras bıraktığı yol gösterici ilkesi, bilimdir; iyi yetişmiş, ülkesine ailesine çevresine yararlı, gerektiğinde dünya çapında yaratıcı büyük çalışmalara imza atmış gençlerin yetiştirilmesidir. Bunun için çok gerekli olan, azimle, cesaretle ve başaracağım duygu ve düşüncesiyle yılmadan çok çalışmaktır. Ben bu yoldan gittim ve başarıya ulaştım. Çalışmalarımın Nobel Ödülü ile değerlendirilmesinden çok, bu ödüle giden yolda yaptığım çalışmalar bana heyecan vermiştir. İnsanlığa yaptığım hizmetin, aynı zamanda ülkemin ve Türklüğün adıyla anılacak olması, bana mutluluğun en büyüğünü tattırmıştır. Bilim için, insanlık için, ülkem için hala laboratuvarımda günde 12 saat çalışıyorum ve arkadaşlarımla birlikte insanlığın en büyük illetlerinden biri olan kansere çare bulma uğraşı içindeyiz.Eminim sizler de çok iyi işlere başarıyla imza atacaksınız. Bilim insanı olacaksınız, mühendis olacaksınız, sanatçı olacaksınız veya yeteneğinizin sizi götüreceği hayatın herhangi bir alanında ilerleyeceksiniz. Size tavsiyem, her işin en iyisini yapmaya en iyilerinden biri olmaya çalışmanızdır. Emek sarfetmeden, azimli olmadan, karınca gibi çalışmadan, işinize odaklanmadan başarı gelmez. Başarının, üstünlüğün ve zaferin sizlerin elinizde olduğunu hiç unutmayın. Çağdaş Eğitim Kooperatifi, 26. yıl dönümünde eminim ki bu yolda sizlere, özellikle kızlarımıza çok iyi yol gösterici görevini tüm imkanlarını seferber ederek yerine getirecektir. Hepinizin gözlerinden öperim.

Biraz saygı

Bazı internet siteleri, zaman zaman yazımı kaynak gösterip, kullanıyorlar.

Kaynak gösterdikleri sürece itirazım yok.

Ancak bazıları, kaynak göstermeden kullanıyorlar.

Şu Oyak Renault yazılarım mesela.

Oyak Renault’un yazım üzerine bana yaptığı açıklamayı genel bir açıklama gibi okuyucularına aktarmışlar.

Meslek etiği açısından sorunlu bir durum bu.