Öncelikle şunu belirteyim, yıllardır Tarihi Hanlar Bölgesi’nin gün yüzüne çıkartılması konuşulur  ancak bir arpa boyu yol alınmazdı.

İlk kez Alinur Aktaş’ın büyükşehir belediye başkanığı döneminde merkezi hükümetin desteğiyle  tarihi proje için somut adımlar atıldı ve yıkımlar başlamıştı.

Başkan Aktaş da projeyi çok önemsediğini söylemiş, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile görüşerek Ankara’nın desteğini almıştı.

Aktaş, ortak aklı burada da hayata geçirerek,  uygulanacak proje için  yarışma düzenlenmesine karar vermişti.

Ve o yarışma sonuçlandı.

Fotoğrafını paylaştığım proje, jüri tarafından birinci seçildi.

İstanbullu mimarlık firmasının kazandığı projenin ekip başı Ece Avcı.

Müellifler ise Bahadır Kantarcı, Yasemin Çetinkaya, Ece Kaya, İlayda Akak, Elif Bahar Okuyucu.

Projede Merkez Bankası’nın yerinde kaldığı görülüyor.

Ancak en dikkat çekici detay, araç yolunun ortadan kaldırılması.

Yani eğer 1. seçilen proje kabul edilirse, Heykel araç trafiğine kapatılmış olacak.

Yani yılardır konuşulan kent merkezinin yayalaştırılması sağlanmış olacak.

Henüz Büyükşehir Belediyesi tarafından konuyla ilgili bir açıklama yapılmadı.

Ancak  akademik çevrelerden bazı duyumlar aldım.

Yarışma jürisinin birinci olan projenin mimarlarına, revize önerisinde bulunduğu ileri sürülüyor.

Yani jüri her ne kadar İstanbullu firmanın projesini birinci seçmiş olsa da, bazı değişiklik önerilerinde bulunmuş.

Firma, jürinin önerileri doğrultusunda projeyi revize edebilir.

Bu arada, tıpkı Atatürk Spor Salonu’nda olduğu gibi Hanlar Bölgesi yarışmasını kazanan ilk 3 firma da  Bursalı değil!

İkisi İstanbullu, diğeri Ankaralı mimarlık firmaları ilk 3’e girdi.

Vefa ve silkiniş kongresi

Ezber bozan, bir o kadar da ilklerin kongresi oldu.

İlk kez Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa kongresine telekonferansla katıldı.

İlk kez, pandemi nedeniyle salonda boşluklar vardı.

İlk kez, bu kadar kısa bir kongre yapıldı.

Kongreyle ilgili çok sayıda not tuttum, birçok detay gözüme çarptı.

Ancak bu kongreyi 2 kelime ile tanımlamak gerekirse vefa ve silkiniş kongresi diyebilirim.

Eski il başkanlarının konuşmalarının izlettirilmesi…

Kürsüye çıkan vekil, bakan ve genel merkez yöneticilerinin eski isimlere vurgu yapması…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bugüne kadar partide taş üstüne taş koymuş dava arkadaşlarına sahip çıkması…

Evet AK Parti, Bursa il kongresiyle bir süreden bu yana başlattığı vefa hareketini, resmen ilan etti.

Kongreyle birlikte bir silkiniş hamlesinin izlerini de görmek mümkündü.

Pandemiye rağmen gelin gibi süslenen salona coşkunun hakim olması, kürsü konuşmalarında sürekli bir 2023 vurgusunun yapılması, salonun çeşitli noktalarına asılan pankartlarla verilen mesajlar, Cumhur İttifakı’na özel parantez açılması AK Parti’nin eski günlerine dönme özleminin işaretleriydi.

Konuşmalar, semboller, mesajlar, arzu, istek, inanç, coşku, hepsi tamam…

Ancak AK Parti’nin, eskileriyle, yenileriyle, küskünleriyle, muktedirleriyle, iktidardakileri ve kenardakileriyle yeni bir silkiniş hareketine girişmesinin pratikte karşılığı olması gerekir.

Yeniden liberallerle, demokratlarla, merkezdekilerle, yani farklı kesimlerle ittifak yapan, yüzünü Batı’ya çevirmiş, özgürlükçü ve reformist bir parti kimliğine dönüşmesi için somut adımlar atması şart.

Erdoğan’ın teşkilatlara mesajı

“Şöyle veya böyle partimizden ayrılmış arkadaşlarımızı yeniden saflarımıza kazandıralım. Kaybetmeyeceğiz, yeniden kazanacağız. Büyük kongre sürecimizi bu bakımdan bir fırsat olarak görüyorum. Önümüzdeki dönemde sizlerden bu doğrultuda çok sıkı bir çalışma ortaya koymaya davet ediyorum.”

Bu sözler AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ait.

Erdoğan, son günlerde yaptığı tüm konuşmalarda 2023 seçimlerine değiniyor.

Dün de, birlik ve beraberlik dedi, ortak değerlerden söz etti, pazara kadar değil mezara kadar yol arkadaşlığından dem vurdu.

Erdoğan’ın benzer konuşmalarını alt alta koyduğumuzda, şu sonuç çıkıyor:

Partinin lideri, ama erken ama zamanında, teşkilatlarına ‘hazır olun’ emri veriyor.

Gürkan’ın A Takımı

Olağanüstü bir gelişme olmazsa AK Parti Bursa’da, genel seçimlere Davut Gürkan il başkanlığında girecek.

Deneyimli siyasetçi, A Takımını da belirledi.

Yeni il yönetiminde, tanıdık isimler kadar ilk kez ismini gördüğümüz partililer de var.

Ben yeni il yönetimi şöyle okuyorum:

-Yepyeni isimlere şans tanınmış.

-Eskiler ve yeniler harmanlanmış.

-Parti içi dengeler gözetilmiş.

-İş dünyasının temsiliyetine önem verilmiş.

-Gençlerin önü açılmış.

Kongre notlarım

Meslek yaşamım boyunca AK Parti’nin en rahat kongresini takip ettim.

Bir kere Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongreye gelmediği için yoğun güvenlik önlemleri yoktu.

Pandemi nedeniyle hınca hınç bir kalabalık da toplanmamıştı.

Kongre Tofaş Spor Salonu’nda yapıldığı için, otopark  sorunu da yoktu.

Organizasyonda hiçbir aksaklık görmedik.

Kongre salonunu Davut Gürkan ile dolaşan Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, partililerden yoğun ilgi gördü.

Kürsü konuşmaları kısaydı.

İlk kez ilk il başkanı sıfatıyla kalabalığa hitap eden Davut Gürkan, hayli sakindi.

Ala’nın konuşması, maskeden dolayı pek anlaşılmadı.

Hayli coşkulu konuşan Binali Yıldırım ise Bursa’yı da kongreyi de özlemiş anlaşılan.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yaptıkları hizmetleri sıralarken, merkezi hükümetin Bursa’da ilk kez hafif raylı sistem yatırımı yaptığını kıvanarak anlattı.

Kongreye MHP ve BBP il başkanları da katılmıştı.

Pandemi ve kongre

Pandemi nedeniyle sokağa çıkma kısıtlamasından, mekanların kapalı oluşuna, oda genel kurullarından, düğün dernek organizasyonlarına kadar hayatın birçok alanında yasak var.

Ancak iktidar partisinin kongreleri son sürat devam ediyor.

Üstelik kongrelerde ciddi kalabalıklar toplanıyor.

Virüs, bu kongrelere uğramıyor mu?