Bursa Büyükşehir Belediyesi, BursaRay istasyonunda birkaç gün önce sessiz sedasız bir `operasyon` yaptı.
`Operasyon`un yapıldığı istasyonun adı, Mimar Sinan-Orhangazi Üniversitesi`ydi.
Ancak o istasyonun ismi değişti.
Orhangazi Üniversitesi gitti Mimar Sinan kaldı.
Hatırlarsanız yaklaşık 2 ay önce, “BursarRay`da o istasyonun ismi değişmeli” başlıklı bir yazı kaleme almıştım.
Yazıda, her gün 100 binlerce Bursalının yolculuk yaptığı BursaRay vagonlarında, cemaate yakın Orhangazi Üniversitesi`nin reklamının yapıldığını ve artık bu durumun değişmesi gerektiğini belirtmiştim.
Önerim de istasyonun isminin sadece Mimar Sinan olarak kalmasıydı.
Aslında bu öneri benim sayılmazdı.
Nitekim, kamusal alanlarda bir özel üniversiteye ayrıcalık anlamına gelen uygulamaya hangi Bursalı razı gelirdi?
Üstelik zaten bu üniversite, hükümetin bir zamanlar verdiği olağanüstü desteklerle yükselmişti.
Ankara Yolu`na cepheli koca arazi bu üniversiteye tahsis edilmişti.
Bir de üzerine BursaRay vagonlarında bedava reklam!
Ancak sağduyu hakim geldi ve istasyonun ismi geç de olsa değişti.
Peki üniversitenin ismi BursaRay vagonlarından da silinecek mi?
Kuşkusuz evet.
Nitekim, yeni tasarım hazırlığı yapılıyormuş.
Yani çok yakında, vagonların içindeki levhalarda da durak ismi değişecek.
Bu yazıyı okuyanlardan bazıları, “Mudanya Yolu`ndaki bir istasyonda da bir alışveriş merkezinin ismi durağa verildi, ona neden ses çıkarmıyorsun?” diyebilir.
Öyle ama, söz konusu alışveriş merkezi o bölgeye koca bir köprülü kavşak yaptı.
Yani reklam parasını peşin vererek, kamunun yararlandığı bir ulaşım yatırımı yaptı.
Orhangazi Üniversitesi, kamu adına ne yaptı?
Hiçbir şey…
İstasyonun isminin değişmesiyle Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de kamu adına doğru bir iş yapmıştır.
Ve bir kez daha kentlilik bilincini ortaya koymuştur.
Pijamalı adamlar mest etti
Önceki gece, Bursa`ya pijamalı adamlar geldi.
Tayyare Kültür Merkezi`nde, İstanbul Meydan Sahnesi oyuncularının sahnelediği `Pijamalı Adamlar` isimli oyundan söz ediyorum.
Tıka basa dolu salondan yükselen kahkahalar, kenti sardı adeta.
Toplumsal olayları mizahi bir dille irdeleyen oyun, hiciv sanatının hakkını sonuna kadar veriyor.
Günümüz sorunlarını konu eden skeçlerden oluşan oyun, kah 17 Aralık`a dokunduruyor, kah Gezi`ye atıfta bulunuyor.
Pijamalı Adamlar, bir akıl hastanesinde başlıyor.
Kimi aşkından, kimi yalanlardan, kimi trafikten, kimi siyasetten, kimi yaşam koşullarının zorluğundan delirmiş ya da delirmek üzere olan 7 kişi…
Kimi politikacı, kimi kıskanç bir sevgili, kimi bir televizyon yıldızı, kimi medyum…
Yani hayatın içinden karekterleri içinde barındıran oyun hayat kadar gerçek.
Özetle, “Kim akıllı kim deli? Nasıl ayırt etmeli? İçerdekiler mi daha deli, yoksa dışardakiler mi?” sorusuyla, izleyiciyi hem eğlendiriyor hem de düşündürüyor.
Oyun, müziklerle zenginleştirilmiş.
Tek bir saniyesi durağan değil.
9 Eylül Üniversitesi tiyatro oyunculuk bölümünden mezun olan Necmi Yapıcı`nın yazıp yönettiği oyunda,Necmi Yapıcı, Ceyhun Fersoy, Erdem Baş, Cem Aksakal, Murat Ergür, Faruk Sofuoğlu ve Ufuk Yapıcı rol alıyor.
Oyuncular, `Seksenler`, `Çocuklar Duymasın` gibi dizilerde rol almış tanınmış tiyatroculardan oluşuyor.
Tayyare Kültür Merkezi`ni dolduran Bursalılar çok güldü, çok eğlendi…
Ne var ki pijamalı adamlar Bursa`yı terk etti o gece.
Ama bir başka kentte onlara rastlarsanız, sakın kaçırmayın.
Hayatın karmaşası içinde eğlenceli, bol kahkahalı 2 saat sizleri bekliyor olacak…
Akıllı telefon çılgınlığı
Akıllı telefon çılgınlığı tiyatro oyunlarında da ilginç diyalogların yaşanmasına sahne oluyor.
Pijamalı Adamlar oyunu sürerken, bir oyuncu, cep telefonuyla ilgilenen bir seyirciye,
“Hanfendi dikkat ediyorum da, oyunun başından bu yana telefonunuzla ilgileniyorsunuz. Telefonunuzu bırakın da bari bu son skeci kaçırmayın” dedi.
Üstelik oyun sürerken bu uyarı yapıldı telefonsever seyirciye!
Herhalde dünyada, tiyatro seyrederken bile cep telefonuyla fotoğraf çeken veya durum bildirimi yapan ya da mesajlaşan, twit atan başka bir izleyici kitlesi yoktur.
Ya da, oyunu bırakıp cep telefonuyla ilgilendiği için kimyası bozulan sadece bizim oyuncularımız vardır.
Cep telefonu mu bizi kullanıyor, biz mi cep telefonunu kullanıyoruz belli değil…
Bursa Ovası`na dair küçük bir düzeltme
Dün Bursa Ovası`nın küçülmesine dair yazımda, sehven hektar yerine metrekare yazmışım.
Doğrusu şu:
1970lerde 111 bin 245 hektar olan Bursa Ovası, bugün 85 bin hektara düştü.