Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Pazar çeşnisi

Köşe Yazısını Dinle

Neden gündeme gelmedi bilmiyorum ama geçen hafta en çok dikkatimi çeken haberlerden biri 2020 Dünya Mutluluk Raporu idi.

156 ülkeyi kapsayan rapora göre dünyanın en mutlu insanlarının yaşadığı ülke Finlandiya.

Daha sonra Danimarka.

Dünyanın en mutlu insanlarının İskandinav ülkelerinden çıkması şaşırtıcı değil.

Bu durum, yıllardır aynı.

Gelelim Türkiye’ye.

Rapora göre Türkiye 93. sırada.

Ancak asıl dikkat çekici ayrıntı, Türk insanının istikrarlı bir şekilde mutsuzlaştığı.

Mesela 2003’te Türklerin yüzde 59,6’sı mutlu olduğunu söylerken, 2019’da mutlu olanların oranı yüzde 52,4’e ve 2020’de yüzde 48,2’ye düştü.

Yani, artık Türkiye’de her iki kişiden biri bile mutlu değil.

Kuşkusuz mutlak mutluluk diye bir şey yok.

Yani mutluluk aslında anlık bir duygudur ve bir insanın  mutluluğu gün içinde bile değişebilir.

O halde insanın ömrü boyunca mutlu olması imkânsız.

Ancak mutlu olmadığını söyleyenlerin  sayısı istikrarlı bir şekilde artmış ve mutsuz olduğunu söyleyenlerin sayısı mutlu olduğunu beyan edenleri geçmişse, sizce de bir sorun yok mu?

***

Birleşmiş Milletler Dünya Mutluluk Raporu’na göre dünyadaki en mutlu 10 ülke şu şekilde sıralandı: Finlandiya, Danimarka, İsviçre, İzlanda, Norveç, Hollanda, İsveç, Yeni Zelanda, Avusturya ve Lüksemburg.

Bu ülkelerin ortak özelliği, ekonomik olarak da gelişmiş olmalarıdır.

Yani dünyanın milli gelir oranı en yüksek, en zengin ülkelerinin başında geliyor bu 10 ülke.

O halde maddi zenginlik ile mutluluk arasında anlamlı bir ilişki var söz konusu rapora göre.

Ve yine raporun dikkat çekici sonuçlarından biri de şu:

Dünyanın en mutlu 10 ülkesinden tek biri bile Ortadoğu veya Asya ülkesi değil.

Sizce tesadüf olabilir mi?

***

Dünyanın en mutlu insanlarının yaşadığı ülke Finlandiya.

Finlandiyalıların destansı öyküsünü merak edenler için ‘Beyaz Zambaklar Ülkesinde’ isimli kitabı öneririm.

Atatürk’ün de mutlaka okunmasını istediği kitapların başında gelen Beyaz Zambaklar Ülkesinde, okullarda okutuluyor ve askeri okulların müfredatına giriyor.

Hatta o dönem Kuran-ı Kerim’den sonra Türkiye’de en çok okunan kitap oluyor.

1917’ye kadar Rusya’nın egemenliğinde yaşayan, 600 yıl boyunca da İsveç’in bir parçası olan bu küçük İskandinav ülkesi kelimenin tam anlamıyla bir refah ülkesi.

Ancak Finlandiya ne bazı Arap  ülkeleri gibi zengin petrol yataklarına sahip ne de kimi Avrupa ülkeleri gibi sömürgeleri var.

Finlandiya bağımsızlığını elde ettikten sonra, kültür- sanat devrimi, yüksek toplumsal dayanışma ve disiplinle ayağa kalkıyor.

Elektriksiz köylerde mum ışığıyla kitap okuyan Finlandiyalılar, destansı başarının sembolleri oluyor.

***

Aşı ile ilgili hâlâ tereddütler olduğunu görüyorum yakın çevremden.

Çok basit bir mantık yürütelim.

Bugüne kadar, ne bizim ülkemizde ne de başka bir ülkede  aşı vurulduğu için ölen, felç geçiren, sağlığını tehdit edecek raddede yan etkiye maruz kalan tek bir vakaya rastlanmamışsa, tereddüt etmenin de anlamı yok demektir.

***

Döviz 2  ayda yaklaşık yüzde 20 düştü.

Çarşıda, pazarda, AVM’de, markette ürünler en az yüzde 20 pahalılaştı.

2 sorum var:

-Döviz düşerken, çoğu  ithal olan ürünler neden zamlanır?

-Döviz düşerken, çoğu ithal ürünlerin zamlanmasına neden seyirci kalınır?

***

Pazartesi Söyleşileri’nin bu haftaki konuğu bir eğitimci.

Konuğumuz, Yönder Okulları Eğitim lideri Dilek Gül Güleryüz, konumuz eğitim.

Efendim, iyi pazarlar.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X