İzmir ile Ankara’yı birbirine bağlayacak Yüksek Hızlı Tren projesine İngilizler kredi sağlayacakmış.

Dış kredinin miktarı 2,1 milyar euro.

Yabancı kredi, projenin yapımını hızlandıracak.

Zaten projenin yüzde 42’si tamamlanmış.

İzmir Ankara Yüksek Hızlı Treni, bir projenin nasıl tamamlanacağını, Bursa-Ankara Hızlı Tren ise bir projenin nasıl tamamlanamayacağını göstermesi bakımından ibretlik iki örnek.

***

Aslında İzmir Ankara Yüksek Hızlı Treni de Bursa-Ankara Hızlı Treni de gecikmiş 2 proje.

Bursa-Ankara Hızlı Tren projesinin temeli 2012’de, İzmir Ankara Yüksek Hızlı Tren projesinin temeli ise 2013’te atıldı.

İki projenin de 2015’te tamamlanacağı açıklanmıştı.

İki proje de 10 yıldır tamamlanamadı.

Ancak üst satırlarda da aktardığım gibi yüzde 42’si biten Ankara-İzmir YHT’nin  2,1 milyar euroluk krediyle tamamlanmasının önünde engel kalmadı.

İki proje arasında bir fark daha var.

Bursa-Ankara projesi yüksek hızlı tren diye başladı, hızlı trene dönüşüverdi.

Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren projesi ise nasıl başladıysa öyle devam ediyor.

***

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Balyoz ve Ergenekon’da yargılanaların tümü temiz değildir demiş.

Bayram değil, seyran değil bu açıklama da nerden çıktı?

Üstelik Balyoz ve Ergenekon’un bir FETÖ tertibi olduğu gün gibi ortadayken.

Gerçi Babacan, Balyoz ve Ergenekon’da FETÖ parmağı olduğunu belirtmiş ama kumpas davalarında ama’lı fakat’lı tüm açıklamalar FETÖ’nün ekmeğine yağ sürer.

***

Galiba iki alışkanlığımızdan ne olursa olsun vazgeçmeyeceğiz.

Karlı havada araç kullanmak.

Alkol aldıktan sonra taksiyi tercih etmemek!

***

Son günlerde iktidar partisi ve ittifak ortağının oylarının düştüğünü gösteren anketler dikkat çekmeye başladı.

Böyle giderse anketler üzerinden iktidar bloğunun oylarının düştüğü algısı oluşacak.

Bu algıyı ortadan kaldıracak tek yol var.

O da iktidarın oylarını koruduğunu gösteren anketlerin olması.

Gerisi lafügüzaftır.

***

Ordu Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Engünyurt bakın ne söylemiş:

“Havaların ısınmasıyla vaka sayıları çok daha düşecek. Beklentim mayıs ayı içinde ‘pandemi bitti’ deriz.”

Faizdi, kurdu, akaryakıt zamlarıydı, savaştı derken bir de pandemi vardı değil mi?

Neyse ki bir beladan daha kurtuluyoruz galiba!

***

Soğuk, çok soğuk, inatçı mı inatçı bir kıştan geçiyoruz.

Kar, kış kıyamet dedikleri böyle bir şey olsa gerek.

Tesellimiz, barajların dolması ve kuraklık yaşamamamız.

Ancak artık güzel havaları özledik.

Gelecek haftadan itibaren havalar düzelecek.

Güneşli günler temennisiyle, iyi pazarlar.